13 Ağustos 2014'te hayatını kaybeden Beşiktaş'ın Onursal Başkanı Süleyman Seba'nın henüz açılamayan vasiyeti yeni bir iddianın ortaya atılmasıyla çok önemli bir boyut kazandı. Seba'nın 60 yıllık dostu, sırdaşı ve kadim dostu olarak bilinen Mesut Arda'nın açıklamaları ise ortalığı karıştıracak cinsten.
SİLAHLAR VE PORSELENLER NEREDE?
DHA'ya konuyla ilgili bir açıklama yapan Arda, Seba'nın vefatına kadar ikamet ettiği Beşiktaş, Vişnezade semtindeki Mutlu Apartmanındaki oturduğu katın kapı kilidinin birkaç kez değiştiğini bildiğini ifade ederek,"Bu işlemi yakınlarının yaptığı öne sürülüyor, Ancak daha önce bana verdiği ve resmini çektiğim paha biçilmez silahlarının nerede olduğundan endişeliyim. Buradan varislerine sesleniyorum; Bu konuyu yakın takibe almalılar. Süleyman Seba sağlığında bana defalarca silahların, Silahlı Kuvvetler nezdindeki müzeye bağışlanması konusunda direktif verilmişti. Bende bunun böyle olmasını arzu ediyorum. Silahların bir bankanın özel kasasında tutulduğu iddia ediliyor. Bu iddianın doğru olduğunu da bilmek isterim" dedi.
Arda, evde yine maddi değeri çok yüksek olan porselenlerin büyük kısmının yok olduğunu da iddia etti ve, "Daha fazla eşyası kaybolmadan varisleri bu konunun üzerine eğilmeli. Birçok akrabasından söz ediliyor, Ancak şu anda teyze tarafından hısım olan iki hanımefendiden oluşan başka akrabası yoktur. Üstelik akrabasıyım diye eve son zamanlarda giren çıkanın haddi hesabı yoktu. Bu arada ne olduysa olmuştur." şeklinde konuştu.
ABDÜLHAMİT'TEN, ABDÜLMECİT'E, ŞEHZADE SÜLEYMAN'DAN SEBA'YA
Mesut Arda, beraberinde eski yönetim kurulu üyesi Metin Keçeli olduğu halde yaptığı açıklamada, sedef kakmalı iki silah, bir kılıç ve iki tüfekten oluşan ve maddi değeri yüksek bu eşyaların bulunması için kendisinin de yakın takipte olacağını belirterek, bu silahların tarihçesinin 1800'lü yıllara uzandığını belirterek şunları söyledi:
"Amerikalılar söz konusu silahları Abdülhamit'e veriyor. (Seba'nın kendisine bu şekilde aktardığını söyleyerek) Abdülhamit'te, Abdülmecit'e hediye ediyor. Abdülmecitin oğlu Şehzade Süleyman'da, (Süleyman Seba'nın halasının birinci eşi) Seba'nın Babası Ali Rıza Bey'e veriyor. İşte yüzyıldır dolaşan bu
Antikalara Süleyman Seba gözü gibi bakmış saklamış ve hatta, bir sürede muhafaza edilmesi için bana vermişti. Bir defasında evde muhafaza altında iken silahları bulamamış, bu anda rahmetli eşimle bayağı tartışmıştım. Şimdi ortaya çıkması içinde varislerinin devreye girmesi için çağrıda bulunuyorum. Resimlere dikkatli bakıldığında üzerlerinde Abdülhamit'i çağrıştıran A-H harflerini de görmek mümkündür"
SAĞLIĞINDA ÇOK SUİİSTİSMAL EDİLDİ
Hayatının son dönemlerinde Süleyman Seba'nın hasta oluşundan yararlanan birçok kişinin kendisini suistimal ettiğini ileri süren Arda, "O halde iken bile stat inşaatına, şahitlik yapmak üzere düğünlere, nişanlara taşıdılar. Bana o vaziyetteyken, İnönü Stadı'na götürüldüğünü ve orada üşütüp zatürre bile olduğunu söylemiştir" dedi. Arda, Ekim ayında Seba'nın vasiyetinin açılacağı ve durumun o zaman netlik kazanabileceğini ileri sürdü.
SİLAHLAR VE PORSELENLER NEREDE?
DHA'ya konuyla ilgili bir açıklama yapan Arda, Seba'nın vefatına kadar ikamet ettiği Beşiktaş, Vişnezade semtindeki Mutlu Apartmanındaki oturduğu katın kapı kilidinin birkaç kez değiştiğini bildiğini ifade ederek,"Bu işlemi yakınlarının yaptığı öne sürülüyor, Ancak daha önce bana verdiği ve resmini çektiğim paha biçilmez silahlarının nerede olduğundan endişeliyim. Buradan varislerine sesleniyorum; Bu konuyu yakın takibe almalılar. Süleyman Seba sağlığında bana defalarca silahların, Silahlı Kuvvetler nezdindeki müzeye bağışlanması konusunda direktif verilmişti. Bende bunun böyle olmasını arzu ediyorum. Silahların bir bankanın özel kasasında tutulduğu iddia ediliyor. Bu iddianın doğru olduğunu da bilmek isterim" dedi.
Arda, evde yine maddi değeri çok yüksek olan porselenlerin büyük kısmının yok olduğunu da iddia etti ve, "Daha fazla eşyası kaybolmadan varisleri bu konunun üzerine eğilmeli. Birçok akrabasından söz ediliyor, Ancak şu anda teyze tarafından hısım olan iki hanımefendiden oluşan başka akrabası yoktur. Üstelik akrabasıyım diye eve son zamanlarda giren çıkanın haddi hesabı yoktu. Bu arada ne olduysa olmuştur." şeklinde konuştu.
ABDÜLHAMİT'TEN, ABDÜLMECİT'E, ŞEHZADE SÜLEYMAN'DAN SEBA'YA
Mesut Arda, beraberinde eski yönetim kurulu üyesi Metin Keçeli olduğu halde yaptığı açıklamada, sedef kakmalı iki silah, bir kılıç ve iki tüfekten oluşan ve maddi değeri yüksek bu eşyaların bulunması için kendisinin de yakın takipte olacağını belirterek, bu silahların tarihçesinin 1800'lü yıllara uzandığını belirterek şunları söyledi:
"Amerikalılar söz konusu silahları Abdülhamit'e veriyor. (Seba'nın kendisine bu şekilde aktardığını söyleyerek) Abdülhamit'te, Abdülmecit'e hediye ediyor. Abdülmecitin oğlu Şehzade Süleyman'da, (Süleyman Seba'nın halasının birinci eşi) Seba'nın Babası Ali Rıza Bey'e veriyor. İşte yüzyıldır dolaşan bu
Antikalara Süleyman Seba gözü gibi bakmış saklamış ve hatta, bir sürede muhafaza edilmesi için bana vermişti. Bir defasında evde muhafaza altında iken silahları bulamamış, bu anda rahmetli eşimle bayağı tartışmıştım. Şimdi ortaya çıkması içinde varislerinin devreye girmesi için çağrıda bulunuyorum. Resimlere dikkatli bakıldığında üzerlerinde Abdülhamit'i çağrıştıran A-H harflerini de görmek mümkündür"
SAĞLIĞINDA ÇOK SUİİSTİSMAL EDİLDİ
Hayatının son dönemlerinde Süleyman Seba'nın hasta oluşundan yararlanan birçok kişinin kendisini suistimal ettiğini ileri süren Arda, "O halde iken bile stat inşaatına, şahitlik yapmak üzere düğünlere, nişanlara taşıdılar. Bana o vaziyetteyken, İnönü Stadı'na götürüldüğünü ve orada üşütüp zatürre bile olduğunu söylemiştir" dedi. Arda, Ekim ayında Seba'nın vasiyetinin açılacağı ve durumun o zaman netlik kazanabileceğini ileri sürdü.