Lazar Markovic'in, 36.6 km/saat ile en hızlı deparını Partizan'da oynarken attığını Sırp kaynaklar doğruladı. Bu verilerden yola çıkarak, dünyanın en hızlı topsuz deparını atan futbolcular listesinde Markovic, 6. sıradan kendine yer buluyor. Listenin ilk 10 sırasında yer alan diğer isimler ise şöyle...
FUTBOLCU HIZ (km/saat)
1- C. Ronaldo 39.2
2- T. Henry 39.2
3- T. Walcott 37.5
4- Agbonlahor 37.5
5- G. Bale 36.9
6- L. Markovic 36.6
7- A. Lennon 36.4
8- S. Eto'o 36.4
9- R. Babel 36.4
10- Cavanda 36.1
BOLT'UN EN YÜKSEK HIZI 44.72 KM/SAAT
DÜNYANIN en hızlı sporcusu Jamaikalı sprinter Usain Bolt'un ulaştığı en yüksek rakam 44.72 km/saat...
Altın kelebek
Sarı lacivertlilerin, Timsah karşısında en önemli silahlarından biri ‘A Borboleta’ yani, ‘Kelebek’ lakaplı Lazar’dı. Sırp yıldız, ‘altın değerinde’ ve nokta atış bir transfer olduğunu ilk 11’de başladığı birinci karşılaşmada gösterdi.
BİTMEYEN enerjisi ile deparlar attı. F.Bahçe’nin ilk golünde Nani’ye asistini verdi. Bursaspor savunmacıları ve orta sahadan hücuma çıkmak isteyen rakip oyunculara pres yaptı. Nani’yle kanat değiştirip oynadı. Defansın öneminin farkındaydı ve geriye de elden geldiğince destek verdi. Özellikle birinci devrede parladı.
Bunlar yüzde 100 hazır olmayan Markovic’in, Bursa maçında yaptıkları...
Son 29 dakikasında oynadığı Kasımpaşa mücadelesinin ardından, önceki gün ilk kez Bursa karşısında 11’de başladı Lazar... Taraftarın gözünün pasını sildi. ‘Kelebek’ lakaplı yıldızın ‘ömrünü kelebekleştirmemek adına’ ilk maçtan sonra beklenti aşırı abartılmamalı. Ama kalitesi de apaçık ortada...
1- LAKABI ‘A BORBOLETA’
- PARTİZAN’da taraftarlar Markovic’e, ‘Markec’ diyordu. Markec’in, herhangi bir anlamı (Aynı Marko diye yapılan bir kısaltma gibi) yok. Benfica’ya gidince takım arkadaşları ona, ‘Depara kalktığı zaman asla yakalanamadığı’ için, ‘A Borboleta’ yani ‘Kelebek’ dedi.
2- TAM BİR ANA KUZUSU!
- SIRBİSTAN, Çaçak’ta doğan Lazar ve abisi Filip’i, Partizan transfer edince ailesi fedakarlık yaptı ve Çaçak’taki kurulu düzenlerini bozup Belgrad’a yerleşti. Ailelerini ve özellikle annelerini çok seven Markovic kardeşler, ‘ana kuzusu’ gibiler. Onu mutlu etmeye çalışıyorlar.
3- ANNESİ BİR AVUKAT
- LAZAR Markovic’in annesi kariyerli bir avukat... Babası serbest meslek ve ticaretle uğraşıyor. Oğullarına çok önem veren aile, özellikle Lazar’ın menajer olarak Falji Ramadani ve Pini Zahavi ile çalışmasını uygun görmüştü. Filip Markovic ise Mouscron’da oynuyor.
4- ABİYE NİYET, ONA KISMET
- PARTİZAN, abisi Filip Markovic’i almak istedi. Ama Lazar da çocuk yaşta yetenekli olunca Partizan ikisini de renklerine bağladı. Lazar 12, abisi Filip Markovic ise 14 yaşındaydı. Lazar, çok daha hızlı bir gelişim sergiledi ve Sırbistan’da yıldızını hemen parlattı.
5- LİSE TALEBESİ BİR YILDIZ
- LAZAR da tıpkı, Anderlecht’in genç yıldızı Youri Tielemans gibi lise eğitimine devam ederken futbol oynuyordu. İdman-maç-okul temposunun o dönem kendisini yorduğunu söyleyen Lazar’a, geleceğin yıldızı olduğu için hocaları ara ara tolerans tanıyordu.
6- MATEMATİKLE ARASI KÖTÜ
- SIRBİSTAN’daki günlük gazetelerden Kurir’de çalışan meslektaşım Konstantin Radulovic, “Lazar’a, derslerle arasının nasıl olduğunu sormuştum. Bana, ‘Matematikle aram çok kötü, neredeyse hiç anlamıyorum. Ama edebiyatta iyiyim’ demişti” ifadelerini kullandı.
FUTBOLCU HIZ (km/saat)
1- C. Ronaldo 39.2
2- T. Henry 39.2
3- T. Walcott 37.5
4- Agbonlahor 37.5
5- G. Bale 36.9
6- L. Markovic 36.6
7- A. Lennon 36.4
8- S. Eto'o 36.4
9- R. Babel 36.4
10- Cavanda 36.1
BOLT'UN EN YÜKSEK HIZI 44.72 KM/SAAT
DÜNYANIN en hızlı sporcusu Jamaikalı sprinter Usain Bolt'un ulaştığı en yüksek rakam 44.72 km/saat...
Altın kelebek
Sarı lacivertlilerin, Timsah karşısında en önemli silahlarından biri ‘A Borboleta’ yani, ‘Kelebek’ lakaplı Lazar’dı. Sırp yıldız, ‘altın değerinde’ ve nokta atış bir transfer olduğunu ilk 11’de başladığı birinci karşılaşmada gösterdi.
BİTMEYEN enerjisi ile deparlar attı. F.Bahçe’nin ilk golünde Nani’ye asistini verdi. Bursaspor savunmacıları ve orta sahadan hücuma çıkmak isteyen rakip oyunculara pres yaptı. Nani’yle kanat değiştirip oynadı. Defansın öneminin farkındaydı ve geriye de elden geldiğince destek verdi. Özellikle birinci devrede parladı.
Bunlar yüzde 100 hazır olmayan Markovic’in, Bursa maçında yaptıkları...
Son 29 dakikasında oynadığı Kasımpaşa mücadelesinin ardından, önceki gün ilk kez Bursa karşısında 11’de başladı Lazar... Taraftarın gözünün pasını sildi. ‘Kelebek’ lakaplı yıldızın ‘ömrünü kelebekleştirmemek adına’ ilk maçtan sonra beklenti aşırı abartılmamalı. Ama kalitesi de apaçık ortada...
1- LAKABI ‘A BORBOLETA’
- PARTİZAN’da taraftarlar Markovic’e, ‘Markec’ diyordu. Markec’in, herhangi bir anlamı (Aynı Marko diye yapılan bir kısaltma gibi) yok. Benfica’ya gidince takım arkadaşları ona, ‘Depara kalktığı zaman asla yakalanamadığı’ için, ‘A Borboleta’ yani ‘Kelebek’ dedi.
2- TAM BİR ANA KUZUSU!
- SIRBİSTAN, Çaçak’ta doğan Lazar ve abisi Filip’i, Partizan transfer edince ailesi fedakarlık yaptı ve Çaçak’taki kurulu düzenlerini bozup Belgrad’a yerleşti. Ailelerini ve özellikle annelerini çok seven Markovic kardeşler, ‘ana kuzusu’ gibiler. Onu mutlu etmeye çalışıyorlar.
3- ANNESİ BİR AVUKAT
- LAZAR Markovic’in annesi kariyerli bir avukat... Babası serbest meslek ve ticaretle uğraşıyor. Oğullarına çok önem veren aile, özellikle Lazar’ın menajer olarak Falji Ramadani ve Pini Zahavi ile çalışmasını uygun görmüştü. Filip Markovic ise Mouscron’da oynuyor.
4- ABİYE NİYET, ONA KISMET
- PARTİZAN, abisi Filip Markovic’i almak istedi. Ama Lazar da çocuk yaşta yetenekli olunca Partizan ikisini de renklerine bağladı. Lazar 12, abisi Filip Markovic ise 14 yaşındaydı. Lazar, çok daha hızlı bir gelişim sergiledi ve Sırbistan’da yıldızını hemen parlattı.
5- LİSE TALEBESİ BİR YILDIZ
- LAZAR da tıpkı, Anderlecht’in genç yıldızı Youri Tielemans gibi lise eğitimine devam ederken futbol oynuyordu. İdman-maç-okul temposunun o dönem kendisini yorduğunu söyleyen Lazar’a, geleceğin yıldızı olduğu için hocaları ara ara tolerans tanıyordu.
6- MATEMATİKLE ARASI KÖTÜ
- SIRBİSTAN’daki günlük gazetelerden Kurir’de çalışan meslektaşım Konstantin Radulovic, “Lazar’a, derslerle arasının nasıl olduğunu sormuştum. Bana, ‘Matematikle aram çok kötü, neredeyse hiç anlamıyorum. Ama edebiyatta iyiyim’ demişti” ifadelerini kullandı.