Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası, ABD'nin "YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz" açıklamasını değerlendirdi.
İlişkili Haberler
"YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz""YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz"
İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Emirgan Hamid-i Evvel Camisi'nde kıldı.
Namaz sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, gelen bir soru üzerine ABD Dışişleri sözcüsünün yaptığı "YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz" açıklamasını değerlendirdi.
ABD'nin tavrını yanlış bulduğunu söyleyen Erdoğan, "Bunu önceden de söylemiştim PYD ve YPG terör örgütüdür bize göre. ABD bu işte şu anda bedel ödemiyor, bedel ödeyen biziz. PYD ve YPG'nin yaptıklarını bilen de biziz. Dolayısıyla bu yanlış değerlendirmeyi heralde tekrar değerlendireceklerdir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti: ABD'nin farklı yaklaşması ve model ortak olarak Türkiye'nin yaklaşımını bir kenara koyması düşünülemez. Bu tür yaklaşımlar bizi ciddi manada üzmektedir. Terör örgütlerinin elinde onların silahlarını gördüğümüz zaman ciddi manada rahatsız oluyoruz. Biz aynı zamanda NATO'da beraberiz. Bu atılan adımlar üzücü."
"TÜRKİYE OLARAK MEMNUN OLURUZ"
AB Liderler Zirvesi'nden çıkan Türkiye'ye sığınmacılar için 1 milyar euro yardım yapılmasına yönelik kararı değerlendiren Erdoğan, şu iafdeleri kullandı:
"Bu çıkan karar, ne kadar zamanda uygulamaya girer bilmiyorum. Şu anda mülteciler için harcadığımız rakam 7.5 milyar dolara ulaştı. Öyle bir kararın alınmış olması isabetlidir. Çünkü aslında bu Avrupa Birliği'nin bugüne kadar atmış veya atacak olduğu bir adımdır. Temennim odur ki sadece Türkiye'nin sorunu değil bu sorun, tüm dünyanın sorunu. Şu anda bazı olumlu adımlar atılıyor ama bunun icrası bizim için çok çok önemli. İcrayı gördüğümüz anda biz de tabii bundan Türkiye olarak memnun oluruz. Bu süreci bekliyoruz."
"DİĞER ÜLKELER GİBİ ZULÜM YAPMAK İSTEMİYORUZ"
Erdoğan, çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu sığınmacıların Avrupa'ya gitmek için Edirne'deki bekleyişine de değindi.
Konuyla ilgili Edirne Valisi ile görüştüğünü belirten Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak adımlarımızı atıyoruz ama farklı ülkelerin yaptığı zulümleri de yapmak istemiyoruz. Ya kendi ülkelerine geri göndermek ya da belirli bir süre misafir etmek adımını atmış durumdayız" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
1 KASIM MESAJI
"Bu Kurban Bayramı'na çok sıkıntılı bir süreçte girmiş bulunuyoruz. Bu sıkıntılı sürecin ardından da malum 1 Kasım'da Türkiye bir genel seçim yaşayacak. Bu bir tekrar seçimdir, bir erken seçimdir ve bu seçimde milletimiz ferasetini ortaya koymak suretiyle inşallah bu sıkıntıları aşacak, güven ve istikrarı sağlayacak bir adımın kararını verir diye düşünüyorum ve milletimin tekrar bu dini bayramını, Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum.
"RUSYA'NIN SURİYE POLİTİKASINDA NETLİK YOK"
Dün Rusya ziyaretimiz, Moskova'daki Merkez Camii'nin açılışıyla ilgiliydi. Mahmut Abbas ve Putin ile birlikte açılışı yaptık. Eser muhteşem bir eser. Açılışın arkasından Mahmut Abbas ile görüşmemiz oldu. Bu görüşmede Küdüs ve Mescid-i Aksa'daki olayları değerlendirdik.
Ardından Putin ile çok dar kapsamlı görüşme yaptık. Ağırlıklı olarak Suriye ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdik. Kudüs'teki gelişmeleri de görüştük. Ardından bir çalışma yemeğimiz oldu ve burada da Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri görüştük.
Rusya'nın henüz Suriye'ye bakışında bir netlik göremiyorum. Önümüzde BM Genel Kurulu var. ABD, Rusya, Türkiye dışişleri bakanları olarak bir çalışma yapılması kararı aldık. Suudi Arabistan ve İran'ı da katarak 5'li olarak çalışma sürdürelim dedik.
Esed'siz bir sürecin olması... Asıl olması gereken bir defa Esed ile bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. 350 bin vatandaşının ölümüne neden olan bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil. Suriyelilerden aldığımız intiba budur. İran ile Rusya'nın Suriye'ye verdiği destekler gizli değil. Temenni ederiz ki Rusya dün yaptığımız görüşmelerin gereğini yerine getirri.
Esed bir butik Suriye kurmak istiyor. Bu bölgede kendine ait, arkasında belirli egemen güçlerin olduğu bir devlet kurabilmek istiyor. Buna gerek ülkedeki güçler ne kadar müsaade edecek. DEAŞ'ın hakimiyeti yüzde 30-35. Diğer örgütlerin de ciddi bir işgali söz konusu. Geriye yüzde 15 kalacak. Biz toprak bütünlüğü korunsun istiyoruz.
"GÜVENLİ BÖLGE HAVAYI DEĞİŞTİRİR"
Biz Suriye'de toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye halkının terör örgütlerinden arındırılmış bir yapıya kavuşmasını arzu ediyoruz. Ama burada şöyle bir adım bizim en önemli talebimizdir. O da bir güvenli bölgeyi özellikle istiyoruz. Güvenli bölgedeki hedefimiz nedir Türkiye'de şu anda 2 milyona yaklaşan bir Suriyeli mülteci var. Bu insanların ülkelerine dönme talebi var. Dolayısıyla Türkiye sınırında Suriye tarafında onlar için oluşturulacak bir güvenli bölgede, bunu birçok dost ülkelerle de konuştuk, oraya onların dönmesi, bir yerleşim planıyla oraya yerleştirilmesi, inanıyorum ki bölgede çok daha farklı bir havanın oluşmasına da vesile olacaktır. Bunları da dün yine aynı şekilde Sayın Putin ile paylaştık.
SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMALARI
Taşımalı sistemle sandıkların birleştirilmesini karıştırmayalım. Bu seçim güvenliğini sağlamaya yönelik bir adımdır."
İlişkili Haberler
"YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz""YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz"
İstanbul'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Emirgan Hamid-i Evvel Camisi'nde kıldı.
Namaz sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, gelen bir soru üzerine ABD Dışişleri sözcüsünün yaptığı "YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz" açıklamasını değerlendirdi.
ABD'nin tavrını yanlış bulduğunu söyleyen Erdoğan, "Bunu önceden de söylemiştim PYD ve YPG terör örgütüdür bize göre. ABD bu işte şu anda bedel ödemiyor, bedel ödeyen biziz. PYD ve YPG'nin yaptıklarını bilen de biziz. Dolayısıyla bu yanlış değerlendirmeyi heralde tekrar değerlendireceklerdir diye düşünüyorum" diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti: ABD'nin farklı yaklaşması ve model ortak olarak Türkiye'nin yaklaşımını bir kenara koyması düşünülemez. Bu tür yaklaşımlar bizi ciddi manada üzmektedir. Terör örgütlerinin elinde onların silahlarını gördüğümüz zaman ciddi manada rahatsız oluyoruz. Biz aynı zamanda NATO'da beraberiz. Bu atılan adımlar üzücü."
"TÜRKİYE OLARAK MEMNUN OLURUZ"
AB Liderler Zirvesi'nden çıkan Türkiye'ye sığınmacılar için 1 milyar euro yardım yapılmasına yönelik kararı değerlendiren Erdoğan, şu iafdeleri kullandı:
"Bu çıkan karar, ne kadar zamanda uygulamaya girer bilmiyorum. Şu anda mülteciler için harcadığımız rakam 7.5 milyar dolara ulaştı. Öyle bir kararın alınmış olması isabetlidir. Çünkü aslında bu Avrupa Birliği'nin bugüne kadar atmış veya atacak olduğu bir adımdır. Temennim odur ki sadece Türkiye'nin sorunu değil bu sorun, tüm dünyanın sorunu. Şu anda bazı olumlu adımlar atılıyor ama bunun icrası bizim için çok çok önemli. İcrayı gördüğümüz anda biz de tabii bundan Türkiye olarak memnun oluruz. Bu süreci bekliyoruz."
"DİĞER ÜLKELER GİBİ ZULÜM YAPMAK İSTEMİYORUZ"
Erdoğan, çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu sığınmacıların Avrupa'ya gitmek için Edirne'deki bekleyişine de değindi.
Konuyla ilgili Edirne Valisi ile görüştüğünü belirten Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak adımlarımızı atıyoruz ama farklı ülkelerin yaptığı zulümleri de yapmak istemiyoruz. Ya kendi ülkelerine geri göndermek ya da belirli bir süre misafir etmek adımını atmış durumdayız" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
1 KASIM MESAJI
"Bu Kurban Bayramı'na çok sıkıntılı bir süreçte girmiş bulunuyoruz. Bu sıkıntılı sürecin ardından da malum 1 Kasım'da Türkiye bir genel seçim yaşayacak. Bu bir tekrar seçimdir, bir erken seçimdir ve bu seçimde milletimiz ferasetini ortaya koymak suretiyle inşallah bu sıkıntıları aşacak, güven ve istikrarı sağlayacak bir adımın kararını verir diye düşünüyorum ve milletimin tekrar bu dini bayramını, Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum.
"RUSYA'NIN SURİYE POLİTİKASINDA NETLİK YOK"
Dün Rusya ziyaretimiz, Moskova'daki Merkez Camii'nin açılışıyla ilgiliydi. Mahmut Abbas ve Putin ile birlikte açılışı yaptık. Eser muhteşem bir eser. Açılışın arkasından Mahmut Abbas ile görüşmemiz oldu. Bu görüşmede Küdüs ve Mescid-i Aksa'daki olayları değerlendirdik.
Ardından Putin ile çok dar kapsamlı görüşme yaptık. Ağırlıklı olarak Suriye ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdik. Kudüs'teki gelişmeleri de görüştük. Ardından bir çalışma yemeğimiz oldu ve burada da Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri görüştük.
Rusya'nın henüz Suriye'ye bakışında bir netlik göremiyorum. Önümüzde BM Genel Kurulu var. ABD, Rusya, Türkiye dışişleri bakanları olarak bir çalışma yapılması kararı aldık. Suudi Arabistan ve İran'ı da katarak 5'li olarak çalışma sürdürelim dedik.
Esed'siz bir sürecin olması... Asıl olması gereken bir defa Esed ile bir Suriye geleceğini kimse görmüyor. 350 bin vatandaşının ölümüne neden olan bir diktatörü kabul etmeleri mümkün değil. Suriyelilerden aldığımız intiba budur. İran ile Rusya'nın Suriye'ye verdiği destekler gizli değil. Temenni ederiz ki Rusya dün yaptığımız görüşmelerin gereğini yerine getirri.
Esed bir butik Suriye kurmak istiyor. Bu bölgede kendine ait, arkasında belirli egemen güçlerin olduğu bir devlet kurabilmek istiyor. Buna gerek ülkedeki güçler ne kadar müsaade edecek. DEAŞ'ın hakimiyeti yüzde 30-35. Diğer örgütlerin de ciddi bir işgali söz konusu. Geriye yüzde 15 kalacak. Biz toprak bütünlüğü korunsun istiyoruz.
"GÜVENLİ BÖLGE HAVAYI DEĞİŞTİRİR"
Biz Suriye'de toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye halkının terör örgütlerinden arındırılmış bir yapıya kavuşmasını arzu ediyoruz. Ama burada şöyle bir adım bizim en önemli talebimizdir. O da bir güvenli bölgeyi özellikle istiyoruz. Güvenli bölgedeki hedefimiz nedir Türkiye'de şu anda 2 milyona yaklaşan bir Suriyeli mülteci var. Bu insanların ülkelerine dönme talebi var. Dolayısıyla Türkiye sınırında Suriye tarafında onlar için oluşturulacak bir güvenli bölgede, bunu birçok dost ülkelerle de konuştuk, oraya onların dönmesi, bir yerleşim planıyla oraya yerleştirilmesi, inanıyorum ki bölgede çok daha farklı bir havanın oluşmasına da vesile olacaktır. Bunları da dün yine aynı şekilde Sayın Putin ile paylaştık.
SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMALARI
Taşımalı sistemle sandıkların birleştirilmesini karıştırmayalım. Bu seçim güvenliğini sağlamaya yönelik bir adımdır."