İstanbul Şehir Tiyatroları'nda '16+' uyarısıyla sahnelenen 'Günlük Müstehcen Sırlar' isimli aslen bir politik komedi olan oyunu 'teşhircilik'le yaftalayıp dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat Danışmanı Kenan Işık'a şikayet ettiği yazısıyla yazısı hayli tartışma kopartan ünlü yazar İskender Pala, Devlet Tiyatroları'nın edebi kurul üyeliğine atandı.
- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Edebi Kurulu, yeni temsilcileriyle genel müdür A. Nejat Birecik’in katılımıyla ilk toplantısını gerçekleştirdi. Yeni edebi kurul üyeliklerine Prof. İskender Pala, Pof. Bozkurt Kuruç ve Prof. Nazmi Özturna atandı. Toplantıda, Devlet Tiyatroları oyunları değerlendirildi ve yeni edebi kurul başkanı seçildi. Başkanlığa bir dönem Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yapmış Bozkurt Kuruç seçilirken toplantıya, edebi kurula yeni katılan isimlerin yanı sıra başdramaturg Servet Aybar ve sanatçı temsilcisi de katıldı.
OYUN İHBAR EDEN PALA EDEBİ KURULDA
Devlet Tiyatroları’nın yeni edebi kurulunun en dikkat çeken ismi ünlü yazar İskender Pala oldu. Zira Pala, ‘16+’ uyarısıyla sahnelenen ‘Günlük Müstehcen Sırlar’ isimli aslen bir politik komedi olan oyunu ‘teşhircilik’le yaftalayıp dönemin Şehir Tiyatroları Sanat Yönetmeni Kenan Işık’a şikayet ettiği yazısıyla hayli tartışma kopartmıştı. 14 Şubat 2012’de Zaman Gazetesi’ndeki köşesinde yayımlanan yazısında Pala, “Sanat diye bize bayağılık yutturuyorlar. Tiyatronun repertuvarındaki oyunların yüzde 80’inde cinsel sululuk var” ifadelerini kullanmıştı. Pala, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat Danışmanı Kenan Işık’a hitaben kaleme aldığı yazısında şöyle demişti: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Tiyatroları bu günlerde yeni bir oyun üretti. Günlük Müstehcen Sırlar... Afişinde çembere alınmış bir 16+ işareti var. Bir lise önünde yolları kesişen iki teşhirci sapığın sözüm ona müstehcen sırlarını anlatıyor. Elbette müstehcenlik diz boyu, ama içinde seyirciyi ilgilendirecek ne bir hayat dersi, ne bir erdem, ne de tiyatronun genel amacına yönelik bir toplum eleştirisi var. Eğer bu oyunun amacı seyirciye teşhircilik hakkında hayat dersi vermek ise buna devlet parasıyla bayağılıktan başka ne denir? Seyirciye hakaret de cabası. Peki repertuarın diğer oyunlarındaki % 80 cinsel sululuk ve müstehcenliklere ne demeli? O halde soru şudur: Kenan Işık, Kültür Sanat Danışmanı sıfatıyla, acaba Günlük Müstehcen Sırlar’ın neresinde durmaktadır? İBB Şehir Tiyatroları, halkın vergileriyle bu tür oyunlar üretiyorsa tiyatro mu amacından sapmıştır, tiyatrocular mı kaliteli üretimden düşmüştür?”
TİYATROCULAR TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği, Pala’nın açıklamalarına tepki göstermişti. Dernek adına konuşan oyuncular Aslı Öngören ve Tolga Yeter, şunları söylemişti: “100’üncü kuruluş yılına yaklaşan ve bu özelliğiyle dünyadaki nadir sanat kurumları arasında yer alan tiyatromuz, büyük bir saldırı altındadır. Şehir Tiyatroları’nın bir sanat kurumu olduğunu anlamak istemeyen bir zihniyetin sayısı az da olsa saldırganlık potansiyeli yüksek temsilcileri, provokasyonlarını tetikleyerek nokta atışlarına hız verdi. Her hafta 60, her ay 250 kere perde açan bir tiyatroyu kendi var oluşları için tehdit olarak algılıyorlar. Bizi, seyircimizi ahlaksızlığa teşvik etmekle suçluyorlar. Bu ülkenin yetişmiş, gelişmiş sanatçılarına güvenmiyorlar. İzlemedikleri oyunlarımız üzerine kışkırtıcı, tehdit edici yalanlar yayıyorlar.”
Oyuncu Şebnem Dönmez “Bu oyunun müstehcen bulunmasına şaşırıyorum” derken, Özge Özder de “Sanatın ve oyunların yeterliliği tartışılabilir ama ‘müstehcenlik’ adı altında suçlamak çok yanlış. İşin komiği, içinde hiç de müstehcen şeyler olmayan oyunları suçluyorlar” diye konuşmuştu.
- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Edebi Kurulu, yeni temsilcileriyle genel müdür A. Nejat Birecik’in katılımıyla ilk toplantısını gerçekleştirdi. Yeni edebi kurul üyeliklerine Prof. İskender Pala, Pof. Bozkurt Kuruç ve Prof. Nazmi Özturna atandı. Toplantıda, Devlet Tiyatroları oyunları değerlendirildi ve yeni edebi kurul başkanı seçildi. Başkanlığa bir dönem Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yapmış Bozkurt Kuruç seçilirken toplantıya, edebi kurula yeni katılan isimlerin yanı sıra başdramaturg Servet Aybar ve sanatçı temsilcisi de katıldı.
OYUN İHBAR EDEN PALA EDEBİ KURULDA
Devlet Tiyatroları’nın yeni edebi kurulunun en dikkat çeken ismi ünlü yazar İskender Pala oldu. Zira Pala, ‘16+’ uyarısıyla sahnelenen ‘Günlük Müstehcen Sırlar’ isimli aslen bir politik komedi olan oyunu ‘teşhircilik’le yaftalayıp dönemin Şehir Tiyatroları Sanat Yönetmeni Kenan Işık’a şikayet ettiği yazısıyla hayli tartışma kopartmıştı. 14 Şubat 2012’de Zaman Gazetesi’ndeki köşesinde yayımlanan yazısında Pala, “Sanat diye bize bayağılık yutturuyorlar. Tiyatronun repertuvarındaki oyunların yüzde 80’inde cinsel sululuk var” ifadelerini kullanmıştı. Pala, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat Danışmanı Kenan Işık’a hitaben kaleme aldığı yazısında şöyle demişti: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Tiyatroları bu günlerde yeni bir oyun üretti. Günlük Müstehcen Sırlar... Afişinde çembere alınmış bir 16+ işareti var. Bir lise önünde yolları kesişen iki teşhirci sapığın sözüm ona müstehcen sırlarını anlatıyor. Elbette müstehcenlik diz boyu, ama içinde seyirciyi ilgilendirecek ne bir hayat dersi, ne bir erdem, ne de tiyatronun genel amacına yönelik bir toplum eleştirisi var. Eğer bu oyunun amacı seyirciye teşhircilik hakkında hayat dersi vermek ise buna devlet parasıyla bayağılıktan başka ne denir? Seyirciye hakaret de cabası. Peki repertuarın diğer oyunlarındaki % 80 cinsel sululuk ve müstehcenliklere ne demeli? O halde soru şudur: Kenan Işık, Kültür Sanat Danışmanı sıfatıyla, acaba Günlük Müstehcen Sırlar’ın neresinde durmaktadır? İBB Şehir Tiyatroları, halkın vergileriyle bu tür oyunlar üretiyorsa tiyatro mu amacından sapmıştır, tiyatrocular mı kaliteli üretimden düşmüştür?”
TİYATROCULAR TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği, Pala’nın açıklamalarına tepki göstermişti. Dernek adına konuşan oyuncular Aslı Öngören ve Tolga Yeter, şunları söylemişti: “100’üncü kuruluş yılına yaklaşan ve bu özelliğiyle dünyadaki nadir sanat kurumları arasında yer alan tiyatromuz, büyük bir saldırı altındadır. Şehir Tiyatroları’nın bir sanat kurumu olduğunu anlamak istemeyen bir zihniyetin sayısı az da olsa saldırganlık potansiyeli yüksek temsilcileri, provokasyonlarını tetikleyerek nokta atışlarına hız verdi. Her hafta 60, her ay 250 kere perde açan bir tiyatroyu kendi var oluşları için tehdit olarak algılıyorlar. Bizi, seyircimizi ahlaksızlığa teşvik etmekle suçluyorlar. Bu ülkenin yetişmiş, gelişmiş sanatçılarına güvenmiyorlar. İzlemedikleri oyunlarımız üzerine kışkırtıcı, tehdit edici yalanlar yayıyorlar.”
Oyuncu Şebnem Dönmez “Bu oyunun müstehcen bulunmasına şaşırıyorum” derken, Özge Özder de “Sanatın ve oyunların yeterliliği tartışılabilir ama ‘müstehcenlik’ adı altında suçlamak çok yanlış. İşin komiği, içinde hiç de müstehcen şeyler olmayan oyunları suçluyorlar” diye konuşmuştu.