Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, dopingde sporcunun birinci dereceden sorumlu olduğunu belirterek, "Dopingle yaptığımız kapsamlı mücadele nedeniyle bundan böyle hiçbir sporcunun, 'haberim yoktu, antrenörüm verdi' gibi bir bahaneye sığınması mümkün değil" dedi.
Çintimar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artık dopingle ilgili hiçbir şeyi telaffuz bile etmek istemediklerini vurgulayarak, "Bu nedenle Meliz Redif, Semiha Mutlu Özdemir, Bahar Doğan ve Ümmü Kiraz'ın aldığı doping cezalarıyla ilgili resmi açıklama yapmadık" diye konuştu.
Dopingle mücadele nedeniyle uluslararası alanda takdir topladıklarını kaydeden Çintimar, "Bu 4 sporcunun doping olayları, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait ve biyolojik pasaport verilerine dayanıyor. Gerekli cezalar verildi. Bir tek Elvan Abeylegesse kaldı. Onun davası Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nde devam ediyor" ifadelerini kullandı.
"WADA'ya göre, vücudunda madde çıkan sorumludur"
Göreve geldikleri günden bu yana ciddi bir mücadele içinde olduklarının altını çizen Fatih Çintimar, "Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Rüştü Güner ve ekibiyle, aileyi, sporcuyu, antrenörü, kulübü bilgilendirmek için kamplarda eğitimler düzenliyoruz. Çocuk, daha başından bunun zararlı olduğunu bilerek başlıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Çintimar, "Dopingle yaptığımız kapsamlı mücadele nedeniyle bundan böyle hiçbir sporcunun, 'haberim yoktu, antrenörüm verdi' gibi bir bahaneye sığınması mümkün değil. Dünya Dopingle Mücadele Komisyonu'na (WADA) göre, vücudunda madde çıkan sorumludur. İlacı kim verirse versin, sporcu sorumludur. Bizim için de aynı şey geçerli. Dopingde birinci dereceden sorumlu, sporcudur" ifadelerini kullandı.
Yeni WADA kurallarına göre artık antrenörlerin de gerekli durumlarda ceza alabildiğini kaydeden Fatih Çintimar, "Sporcunun tek olduğunu düşünmek de yanlış. Bence sporcular bunu tek başına yapmaz, yapmıyor, yapamaz. Mutlaka kolektif bir iştir diye düşünüyorum. Federasyon olarak 'sıfır tolerans' politikasıyla, sporcu ya da antrenör, kimseyi korumadan gerekli işlemleri yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
"Hedef, Rio'ya 35-40 sporcuyla gitmek"
2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na hazırlıkların aralıksız devam ettiğini anlatan Çintimar, "Kamplar devam ediyor. Kenya, Antalya, Mersin, ABD, Etiyopya, Erzurum ve Ankara'da kamplarımız var. Her branşın farklı iklimde yapılması gerekiyor. Yerli ve yabancı antrenörlerimizin emeği büyük" şeklinde görüşlerini aktardı.
2012 Londra Olimpiyatları'na 33 kişilik kafileyle katıldıklarını, Rio'da bu sayıyı geçmeyi hedeflediklerini dile getiren Çintimar, şöyle devam etti:
"Hedef, Rio'ya 35-40 sporcuyla gitmek. 2020'nin aday adayı kadrosunu geçen yıl oluşturduk. 2020'de inşallah 141 kişilik tam kadroyla yer alacağız. Bu yıl Dünya Şampiyonası'nda 6 final koştuk. Rio'da bunun üstüne 5-6 final daha koyup, olimpiyatları 12-13 finalle bitirmek istiyoruz."
Federasyon başkanı Çintimar, şimdilik 14 sporcuyla 17 branşta olimpiyat vizesi aldıklarını, kota mücadelesi veren yaklaşık 45 sporcularının daha bulunduğunu belirterek, bu sporcuların tamamına yakınından başarı beklediklerini sözlerine ekledi.
Çintimar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artık dopingle ilgili hiçbir şeyi telaffuz bile etmek istemediklerini vurgulayarak, "Bu nedenle Meliz Redif, Semiha Mutlu Özdemir, Bahar Doğan ve Ümmü Kiraz'ın aldığı doping cezalarıyla ilgili resmi açıklama yapmadık" diye konuştu.
Dopingle mücadele nedeniyle uluslararası alanda takdir topladıklarını kaydeden Çintimar, "Bu 4 sporcunun doping olayları, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ait ve biyolojik pasaport verilerine dayanıyor. Gerekli cezalar verildi. Bir tek Elvan Abeylegesse kaldı. Onun davası Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nde devam ediyor" ifadelerini kullandı.
"WADA'ya göre, vücudunda madde çıkan sorumludur"
Göreve geldikleri günden bu yana ciddi bir mücadele içinde olduklarının altını çizen Fatih Çintimar, "Türkiye Dopingle Mücadele Komisyonu Genel Koordinatörü Prof. Dr. Rüştü Güner ve ekibiyle, aileyi, sporcuyu, antrenörü, kulübü bilgilendirmek için kamplarda eğitimler düzenliyoruz. Çocuk, daha başından bunun zararlı olduğunu bilerek başlıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Çintimar, "Dopingle yaptığımız kapsamlı mücadele nedeniyle bundan böyle hiçbir sporcunun, 'haberim yoktu, antrenörüm verdi' gibi bir bahaneye sığınması mümkün değil. Dünya Dopingle Mücadele Komisyonu'na (WADA) göre, vücudunda madde çıkan sorumludur. İlacı kim verirse versin, sporcu sorumludur. Bizim için de aynı şey geçerli. Dopingde birinci dereceden sorumlu, sporcudur" ifadelerini kullandı.
Yeni WADA kurallarına göre artık antrenörlerin de gerekli durumlarda ceza alabildiğini kaydeden Fatih Çintimar, "Sporcunun tek olduğunu düşünmek de yanlış. Bence sporcular bunu tek başına yapmaz, yapmıyor, yapamaz. Mutlaka kolektif bir iştir diye düşünüyorum. Federasyon olarak 'sıfır tolerans' politikasıyla, sporcu ya da antrenör, kimseyi korumadan gerekli işlemleri yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
"Hedef, Rio'ya 35-40 sporcuyla gitmek"
2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na hazırlıkların aralıksız devam ettiğini anlatan Çintimar, "Kamplar devam ediyor. Kenya, Antalya, Mersin, ABD, Etiyopya, Erzurum ve Ankara'da kamplarımız var. Her branşın farklı iklimde yapılması gerekiyor. Yerli ve yabancı antrenörlerimizin emeği büyük" şeklinde görüşlerini aktardı.
2012 Londra Olimpiyatları'na 33 kişilik kafileyle katıldıklarını, Rio'da bu sayıyı geçmeyi hedeflediklerini dile getiren Çintimar, şöyle devam etti:
"Hedef, Rio'ya 35-40 sporcuyla gitmek. 2020'nin aday adayı kadrosunu geçen yıl oluşturduk. 2020'de inşallah 141 kişilik tam kadroyla yer alacağız. Bu yıl Dünya Şampiyonası'nda 6 final koştuk. Rio'da bunun üstüne 5-6 final daha koyup, olimpiyatları 12-13 finalle bitirmek istiyoruz."
Federasyon başkanı Çintimar, şimdilik 14 sporcuyla 17 branşta olimpiyat vizesi aldıklarını, kota mücadelesi veren yaklaşık 45 sporcularının daha bulunduğunu belirterek, bu sporcuların tamamına yakınından başarı beklediklerini sözlerine ekledi.