Şike sürecinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatlığını yapan Av.Şeref Dede konuşmacı olarak geldiği Trabzon'da neye uğradığını şaşırdı.

Şike sürecinde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın avukatlığını yapan Av.Şeref Dede konuşmacı olarak geldiği Trabzon’da neye uğradığını şaşırdı. Trabzon’da bir panelde konuşmacı olan Aziz Yıldırım’ın avukatı söz aldı, ortalık karıştı…


Trabzonspor kulübünün maaşlı hukukçusu Orhan Öngöz, Fenerbahçe’ şike davasında savunanan Avukat Şeref Dede ile ilgili sözleri üzerine Trabzonlu Gazeteciler tepki gösterdi.

Trabzonspor Kulübü’nün resmi avukatı, Trabzon Baro başkanı Orhan Öngöz, Trabzon Barosu’nun Kariyer Günleri etkinliğine konuşmacı olarak Aziz Yıldırım’ın avukatlığını yapan avukat Şeref Dede’yi konuk olarak davet etti.

Panel, Zorlugrand otelde yapılırken verilen arada Trabzonlu gazeteciler Baro başkanı Öngöz ve Avukat Şeref Dede arasında zaman zaman gergin diyaloglar yaşandı.

Şike davası sırasında Trabzonspor aleyhine kullandığı cümlelerin hatırlatıldığı avukat Dede bu cümlelerin çoğunu söylemediğini belirtti. Basın mensupları Dede’nin söylemediğini iddia ettiği sözlerin bir çoğunun mahkeme tutanaklarında olması dikket çekti.

Trabzon Barosu Başkanı ve aynı zamanda Trabzonspor kulübünün maaşlı hukukcusu Orhan Öngöz 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe’yi savunanan ve Aziz Yıldırım’ın avukatlığını üstlenen Avukat Şeref Dede’yi Trabzon Barosu’nun kariyer Günleri etkinliğine davet etmesi ile ilgili olarak “Sn. Şeref Dede Trabzonlu ve Trabzonspor Kongre üyesi bir hukukçu. Çokta başarılı bir hukukçu bu nedenle davet ettik” dedi.

Trabzon medyasından Orhan Çavuşoğlu, Trabzonspor resmi Avukatı ve Trabzon Barosu Başkanı Orhan Öngöz’e “Şike Davasında Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’ı savunana avukat Şeref Dede’yi Trabzon’daki Kariyer Günleri etkinliğine Trabzonspor Camiasıyla alay etmek içinmi davet ettiniz?” şeklinde bir soru yöneltirken sorusuna cevap alamadı.

Fenerbahçe’nin Trabzonlu avukatı Şeref Dede’ye Günebakış gazetesinden Nurgül Günaydın, “Vicdanınız rahat mı?” derken, İlkhaber gazetesinden Celal Kadıoğlu, “Trabzon 2011 sezonundan bugüne geri gidiyor, bir Trabzonlu olarak biliyor musunuz?” şeklinde çıkıştı.

TrabzonAjans Genel Direktörü Altuğ Atalay da, “Aziz Yıldırım’ın avukatlığını suçsuzluğuna inandığınız için mi yaptınız yoksa profesyonel iş olarak mı?” şeklinde sorusuna ise Dede ”Profesyonel davrandım” cevabını verdi.

Yeni Şafak gazetesi temsilcisi Ali Kemal Yazıcı ise Avukat Dede’ye “Yargıtay kararını nasıl bir planlama ile yerel mahkemeye bozdurdunuz?” şeklinde imalı bir bir soru yöneltti. Dede bu soruya hukuk dili ile cevap verirken, Trabzon barosu başkanı Orhan Öngöz’de Dede’ye cevap konusunda zaman zaman devreye girerek yardımcı olmaya çalıştı. İşte etkinlikte yaşanan diyaloglar…

Soru: Yargıtay’ın verdiği kararı yerel mahkeme nasıl bozabilir?

Şeref Dede: “Yerel mahkemenin kararının Yargıtay bozmadı. Bildiğim kadarıyla birincisi yerel mahkemenin kararını Yargıtay bozmadı. Olayı bilemem, kararı onadı zaten sonra ne oldu yeniden yargılama için değerlendirme yapıldı. Ama yerel mahkemenin kararını Yargıtay bozabilir, Yargıtay’ın kararını yerel mahkeme bozamaz. Bu dava ya da başka bir dava hiç önemli değil kararı beğenmediği için kararı temyiz eder. Yargıtay yargısal denetim yapar, evet doğru der veya onanması gerekir der. Bu karar zaten onanmıştı. Bu dava Yargıtay’ın iadesi ile yeniden görüldü ve ben o aşamada yoktum. Şimdi dosyada olmadığım için bir şey demem doğru olmaz. Ama sizi bilgilendirmek için bunları ifade ettim.”

Soru: Aziz Yıldırım’ın suçsuz olduğu kanısına nereden vardınız? Bu davayı profesyonel anlamda değerlendirip mi aldınız yoksa ‘bu işte şike yoktur, ben bunu ortaya çıkarmalıyım’ diyerek mi aldınız?

Şeref Dede: “O tarafta iki şey var. Trabzonspor’un avukatları ile birlikte hem duruşmada hem de duruşmadan sonra hem Ali Sürmen’le hem de Nusret Beyle konuştum. Başkan Sadri Beyle konuştum. Profesyonel bir iş var ve avukatım. Aziz Beyle daha önce çalışmadım. Hayatımda bir şey öğrendim ve bir avukat olarak yargılamayı hiç yapmadım. Bu adam haklıdır veya haksızdır diye düşünmedim. Bunu da Prof. Köksal Bayraktar’dan öğrendim. Olayı da anlatabilirim eğer bunu yapmazsam hiçbir davada avukatlık yapamam. Duygularımla değil tamamen profesyonel bir avukat olarak, avukatlık mesleği çerçevesinde ne yapılacaksa onu yaptım. Beni anlayın.”

Soru: “Trabzonsporlu hiçbir avukat, kupası Fenerbahçe tarafından çalınmış Fenerbahçe’nin avukatlığını yapamaz, bunu savunuyorsanız para için bu işi yaptınız demektir. Burada etikten bahsetmeniz ne kadar doğru?”

Şeref Dede: “Samimi bir şey söyleyeyim, bir Trabzonlu olarak değil mi ki bir Fenerbahçe Başkanı bir Trabzonluyu avukat tutuyor, ben bundan gurur duyarım ve bununla övünüyorum.

Soru: “2011’den bugüne bu şehir ne kadar geriye gitti, insanlar ne kadar eziyet çekti bunun farkında mısınız?”

Şeref Dede: “Burada iki şey var, biri spor hukuku ile ilgili disiplin yargılaması UEFA, CAS, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi var. Ben bazı şeyleri bir yere kadar konuşabilirim. Bir de ceza yargılaması var, bu ikisini birbirinden ayıralım. Henüz Türkiye bu ikisini birbirinden ayıramadı. Türkiye’nin toplumsal olarak sorunları var. 6222’li Yasanın ilgili maddesinde o hükmün olmaması lazım. Ceza Kanunun dolandırıcılık kısmında olması lazım. Başka yerlerden gelmemiz lazım. Ben sizi anlıyorum, sizde beni anlayın. Bizim sorunumuz birbirimize zaman ayırmamak, sizin bir değer yargınız var ve saygı duyarım.”

Soru: “Aynı davada Trabzonspor’u savunur muydunuz?”

Şeref Dede: “Ben bir tercihte bulundum, ben meslek hayatımı bu şekilde yürütüyorum ve bundan vicdanen ve dinen rahatım. 3 ayet var, ‘sizin için şer gözüken hayır olabilir, hayır gözüken şer olabilir ve üçüncüsü siz bilemezsiniz Allah bilir.’ Sonuna kadar, hem de ne cesaretle, ölünceye kadar bayıla bayıla aynı davada Trabzonspor’u savunurdum.”