Donald Trump’ın “Müslümanları ABD’ye sokmayacağız” açıklamasının ardından Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'a "Trump Towers"ın adını değiştirme çağrısı yapılmıştı.
Doğan Grubu'nun ortağı olduğu Mecidiyeköy'deki Trump Towers kulelelerinin adının değişeceği yönünde sinyaller geldi.
Hanzade Doğan, “Trump yetkililerine mektuplar göndererek tepkimizi ortaya koydum. Ekibimiz gerekenin hukuki çerçevede yapılması için Trump yetkilileriyle görüşmek üzere Salı günü (yarın) New York’a gidiyor” dedi.
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adaylarından Donald Trump’ın “Müslümanları ABD’ye sokmayacağız” şeklindeki açıklamasına Trump Towers ve Doğan Ailesi adına Hanzade Doğan tepki gösterdi.
“Trump’ın açıklamasını duyduğum anda samimi bir Müslüman olarak rencide oldum” diyen Hanzade Doğan, “Bu sözlere yönelik henüz belirgin bir tepki ortaya çıkmadan hemen ve derhal Trump yetkililerine bir mektup yazdığını” vurguladı.
Hanzade Doğan, “Mektubumda Trump’ın sözlerinin hem beni, hem ailemi, hem Türk halkını, hem dünya Müslümanlarını, hem de insanlığı yaraladığını belirttim ve bu durumun ticari ilişkilerimizi zedelediğini vurguladım. Ancak bu mektuba duyarlı bir karşılık gelmedi” dedi.
Trump yetkililerine ikinci bir mektup yazan Hanzade Doğan, gerekli hukuki görüşmelerin yapılması için Doğan Grubu’ndan bir ekibin New York’a gönderileceğini belirtti.
TRUMP POLİTİK BİR MARKAYA DÖNÜŞTÜ
Trump’la kurulan ortaklığın amacını da açıklayan Hanzade Doğan, şunları söyledi: “Bizim Trump’la bir ortaklık kurmamızın tek bir nedeni vardı: Markanın tüm dünyada prestijli ve lüks gayrimenkulü temsil etmesi... Sakinlerimiz, kiracılarımız ve yatırımcılarımız adına Trump markasını taşıyabilmek için önemli bir maliyet üstlendik. Ancak Donald Trump’ın başkanlık kampanyasıyla Trump markası, hem bizim, hem Türk halkının, hem dünyadaki milyonlarca Müslüman’ın, hem de evrensel insan haklarına inanan herkesin paylaşmadığı değerlerle bağlantılı politik bir markaya dönüşmüş oldu. Markanın içine düştüğü bu durumu, Trump yetkililerine yazdığım mektuplarda tam da bu netlikte ifade ettim”.
‘BİRİNCİ MEKTUP’TAN BİR BÖLÜM:
Bu sözleri samimi bir Müslüman olarak kabullenemem
HANZADE Doğan’ın Trump yetkililerine yazdığı ilk mektuptan bir bölüm:
“Samimi bir Müslüman olarak dünyadaki milyonlarca Müslüman gibi ben de İslam’ın bir barış ve hoşgörü dini olduğuna inanıyorum. İslam, mezhebine, rengine, inancına bakmaksızın tüm insanlığın uyum içinde yaşamasını vaaz eder. Dinimizin terörizm amaçları güden bazı radikal gruplar tarafından istismar edilmesi kabul edilemez ve hiçbir biçimde İslam’ın temel öğretileriyle ilişkilendirilemez. Teröre karşı yürütülen meşru mücadeleyi İslam’a karşı bir savaşa dönüştürmek büyük bir hata olacaktır.”
‘İKİNCİ MEKTUP’TAN BİR BÖLÜM:
Ekibimiz anlaşmanın geleceğini konuşmak için New York’a geliyor
Hanzade Doğan, Trump yetkililerine ikinci bir mektup daha yazdı. İşte o mektuptan bir bölüm:
“Eğer terörizme karşı yürütülen meşru mücadele barışçıl İslam dini ve bu dine inanan 1.8 milyar Müslüman’a karşı bir kavgaya dönüştürülürse, bu kavganın kazananı olmaz. Aile olarak bu konuda hissettiklerimiz çok nettir. Ekibimiz anlaşmamızın geleceğini konuşmak üzere New York’a geliyor fakat öncesinde Doğan Ailesi’nin duruşunu birinci elden aktarmak istedim”.
Doğan Grubu'nun ortağı olduğu Mecidiyeköy'deki Trump Towers kulelelerinin adının değişeceği yönünde sinyaller geldi.
Hanzade Doğan, “Trump yetkililerine mektuplar göndererek tepkimizi ortaya koydum. Ekibimiz gerekenin hukuki çerçevede yapılması için Trump yetkilileriyle görüşmek üzere Salı günü (yarın) New York’a gidiyor” dedi.
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adaylarından Donald Trump’ın “Müslümanları ABD’ye sokmayacağız” şeklindeki açıklamasına Trump Towers ve Doğan Ailesi adına Hanzade Doğan tepki gösterdi.
“Trump’ın açıklamasını duyduğum anda samimi bir Müslüman olarak rencide oldum” diyen Hanzade Doğan, “Bu sözlere yönelik henüz belirgin bir tepki ortaya çıkmadan hemen ve derhal Trump yetkililerine bir mektup yazdığını” vurguladı.
Hanzade Doğan, “Mektubumda Trump’ın sözlerinin hem beni, hem ailemi, hem Türk halkını, hem dünya Müslümanlarını, hem de insanlığı yaraladığını belirttim ve bu durumun ticari ilişkilerimizi zedelediğini vurguladım. Ancak bu mektuba duyarlı bir karşılık gelmedi” dedi.
Trump yetkililerine ikinci bir mektup yazan Hanzade Doğan, gerekli hukuki görüşmelerin yapılması için Doğan Grubu’ndan bir ekibin New York’a gönderileceğini belirtti.
TRUMP POLİTİK BİR MARKAYA DÖNÜŞTÜ
Trump’la kurulan ortaklığın amacını da açıklayan Hanzade Doğan, şunları söyledi: “Bizim Trump’la bir ortaklık kurmamızın tek bir nedeni vardı: Markanın tüm dünyada prestijli ve lüks gayrimenkulü temsil etmesi... Sakinlerimiz, kiracılarımız ve yatırımcılarımız adına Trump markasını taşıyabilmek için önemli bir maliyet üstlendik. Ancak Donald Trump’ın başkanlık kampanyasıyla Trump markası, hem bizim, hem Türk halkının, hem dünyadaki milyonlarca Müslüman’ın, hem de evrensel insan haklarına inanan herkesin paylaşmadığı değerlerle bağlantılı politik bir markaya dönüşmüş oldu. Markanın içine düştüğü bu durumu, Trump yetkililerine yazdığım mektuplarda tam da bu netlikte ifade ettim”.
‘BİRİNCİ MEKTUP’TAN BİR BÖLÜM:
Bu sözleri samimi bir Müslüman olarak kabullenemem
HANZADE Doğan’ın Trump yetkililerine yazdığı ilk mektuptan bir bölüm:
“Samimi bir Müslüman olarak dünyadaki milyonlarca Müslüman gibi ben de İslam’ın bir barış ve hoşgörü dini olduğuna inanıyorum. İslam, mezhebine, rengine, inancına bakmaksızın tüm insanlığın uyum içinde yaşamasını vaaz eder. Dinimizin terörizm amaçları güden bazı radikal gruplar tarafından istismar edilmesi kabul edilemez ve hiçbir biçimde İslam’ın temel öğretileriyle ilişkilendirilemez. Teröre karşı yürütülen meşru mücadeleyi İslam’a karşı bir savaşa dönüştürmek büyük bir hata olacaktır.”
‘İKİNCİ MEKTUP’TAN BİR BÖLÜM:
Ekibimiz anlaşmanın geleceğini konuşmak için New York’a geliyor
Hanzade Doğan, Trump yetkililerine ikinci bir mektup daha yazdı. İşte o mektuptan bir bölüm:
“Eğer terörizme karşı yürütülen meşru mücadele barışçıl İslam dini ve bu dine inanan 1.8 milyar Müslüman’a karşı bir kavgaya dönüştürülürse, bu kavganın kazananı olmaz. Aile olarak bu konuda hissettiklerimiz çok nettir. Ekibimiz anlaşmamızın geleceğini konuşmak üzere New York’a geliyor fakat öncesinde Doğan Ailesi’nin duruşunu birinci elden aktarmak istedim”.