Anasayfa
İsveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Expressen’e konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın siyasette gol atamadığı için kendisini eleştirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “bölgede başkanlık sistemi ile yönetilenler diğerlerine göre daha başarılı” sözlerine tepkisinin sorulduğu Demirtaş, başkanlık sistemimin hem demokrasilerde hem de diktatörlüklerde kullanılmış bir sitem olduğunu belirtti. Demirtaş, şunları söyledi: “Başkanlık eşittir demokrasi, anlamına gelmiyor. Bir defa bunu netleştirmek lazım. Her demokrasinin illa başkanlık sistemi ile anılmasını doğru bulmuyorum. Sistemin demokratik işlemesinin başka unsurları vardır. Denge denetleme sistemi, bağımsız yargı, özgür medya güçlü bir sivil toplum, politik bir halk topluluğu, örgütlenme hakkı, ifade özgürlüğü bütün bunlarla birlikte ve elbette ki yerel yönetimlerin yetkilerinin güçlü olduğu bir model ile birlikte denebilir. Tek bir adamın yetkili olduğu ve tek bir kişi üzerinden planlanmış bir sistem diktatörlüktür, monarşidir. Onun adı demokrasi değildir. O kişinin isminin başkan olması ve sistemin isminin Başkanlık olması doğrudan sistemi demokrasi olarak tanımlamamıza yetmez elbette.”
“CUMHURBAŞKANI, HİTLER’İ OLUMSUZ ÖRNEK OLARAK ZİKRETMEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniter devlette başkanlık sistemi için Hitler Almanya’ını örnek vermesi ile neyi elde etmek istediğinin sorulması üzerine Demirtaş, Erdoğan’ın hiçbir şeyi yanlıkla veya tesadüfen söylemediğini ifade etti. Erdoğan’ın bütün açıklamalarının bir plan çerçevesinde ifade ettiğini kaydeden Demirtaş, “Aslında bence Türkiye toplumuna güçlü bir lider ve gerektiğinde her türlü şiddeti faşizm derecesinde göze alabilecek kadar gözü kara bir lider ve bir başkan istiyorsanız o tam da benim deyip tam da ırkçılığa, milliyetçiliğe doğru Türkiye toplumunu sürükleyen bir örneklem üzerinde tartışmayı sürdürmek istedi. Hitler’i burada olumsuz örnek olarak zikretmedi. Üniter devletlerde başkanlık sistemi olabilir. Dedi ve buna örnek olarak da Hitler Almanyasını gösterdi. Dolayısıyla bu ırkçı ve milliyetçi iç kamuoyuna verilmiş pozitif bir mesajdı. Daha sonra bunu yalanlayarak da dış kamuoyuna yönelik bir tekzip açıklamasıyla dış tepkileri de durdurmaya çalıştı bilinçli bir söylem olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
DEMİRTAŞ’A RUSYA SEYAHATİ DE SORULDU
Rusya ziyaretinin birkaç nedenin olduğunu söyleyen Demirtaş, “Aslında önceden planlanmış bir gezi idi. Biz partimizi her yerde yüz yüze anlatmaya çalışıyoruz. Hem Türkiye içerisindeki sorunların çözümü hem de hem de Suriye çözümü ile ilgili yaklaşımlarımız politikalarımız var. Bir defa Ortadoğu’da artık Kürtlerin iyi, doğru anlaşılması için herkesle görüşmeyi bir şans fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. İkincisi Türkiye ve Suriye arasındaki gerilimi çok gereksiz bir gerilim olarak görüyorum. Ve yeniden ilişkilerin diplomatik yollarla kurulup ve sorunların çözülmesi gerektiği inancındayız. Bunu da HDP olarak şu an biz yapabiliyoruz. Hükümet ve Moskova arasında gerilim çok yüksek ve görüşemiyorlar. Üçüncüsü de orada çok sayıda Türkiye yurttaşı olan işveren işçi ve öğrenci var. Onların hepsinin sınır dışı edilme ihtimali vardı. Bütün bunlara da bazı çözümler üretebiliriz diye dışişleri bakanı ile görüştük.” dedi.
ÖCALAN BENİ DROGBA’YA BENZETTİ
“Öcalan’la en son ne zaman görüştünüz? Size tavsiyeleri nelerdi?” şeklindeki soruya da Demirtaş şöyle cevap verdi: “Herhalde bir yıldan çok fazla oldu. 8 defa kendisi ile İmralı adasında görüştüm. 5 Nisan’dan beri kendisi ile kimse görüştürülmüyor. Ağır bir tecrit uygulanıyor. Görüşmelerimizde çok iyi tartışmalar yürüttük, çok iyi tavsiyeleri oldu. Etkileyici bir lider, doğrusu beni çok etkilemişti. 15 yıl boyunca tek kişilik bir hücrede kalıp da zihnin o kadar berrak olması ve bütün bu Ortadoğu’daki gelişmeleri bu kadar net tahlil yapabilmesi çözüm önerileri geliştirmesi çok muazzamdır.”
Öcalan’ın kendisini bir dönem Galatasaray’da da top koşturan Fildişili golcü Didier Drogba’ya benzettiğini ifade eden Demirtaş, “Drogba golcüdür. Senin işin de gol atmaktır. Sen çok koşturuyorsun, çok emek harcıyorsun ama gol atmıyorsun. Dolaysıyla senin bu kadar koşturmana, bir parti başkanı olarak bu kadar yoğun çalışmana çok saygı duyuyorum ama senden beklenen sadece koşturmak değil gol atmaktır. Gol atamazsan takımın sahadan zaferle çıkmaz. Sana tavsiyelerde bulunuyorum, daha çok gol noktalarında bulun ve o golü at demişti.” diye konuştu.
Expressen gazetesinin bugün en çok paylaşılan beş haberi arasına giren söyleşide Selahattin Demirtaş, PKK ile organik bir ilişkilerinin olmadığını da belirterek, “bu saklamaya, gizlemeye çalıştığımız bir şey de değil” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “bölgede başkanlık sistemi ile yönetilenler diğerlerine göre daha başarılı” sözlerine tepkisinin sorulduğu Demirtaş, başkanlık sistemimin hem demokrasilerde hem de diktatörlüklerde kullanılmış bir sitem olduğunu belirtti. Demirtaş, şunları söyledi: “Başkanlık eşittir demokrasi, anlamına gelmiyor. Bir defa bunu netleştirmek lazım. Her demokrasinin illa başkanlık sistemi ile anılmasını doğru bulmuyorum. Sistemin demokratik işlemesinin başka unsurları vardır. Denge denetleme sistemi, bağımsız yargı, özgür medya güçlü bir sivil toplum, politik bir halk topluluğu, örgütlenme hakkı, ifade özgürlüğü bütün bunlarla birlikte ve elbette ki yerel yönetimlerin yetkilerinin güçlü olduğu bir model ile birlikte denebilir. Tek bir adamın yetkili olduğu ve tek bir kişi üzerinden planlanmış bir sistem diktatörlüktür, monarşidir. Onun adı demokrasi değildir. O kişinin isminin başkan olması ve sistemin isminin Başkanlık olması doğrudan sistemi demokrasi olarak tanımlamamıza yetmez elbette.”
“CUMHURBAŞKANI, HİTLER’İ OLUMSUZ ÖRNEK OLARAK ZİKRETMEDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniter devlette başkanlık sistemi için Hitler Almanya’ını örnek vermesi ile neyi elde etmek istediğinin sorulması üzerine Demirtaş, Erdoğan’ın hiçbir şeyi yanlıkla veya tesadüfen söylemediğini ifade etti. Erdoğan’ın bütün açıklamalarının bir plan çerçevesinde ifade ettiğini kaydeden Demirtaş, “Aslında bence Türkiye toplumuna güçlü bir lider ve gerektiğinde her türlü şiddeti faşizm derecesinde göze alabilecek kadar gözü kara bir lider ve bir başkan istiyorsanız o tam da benim deyip tam da ırkçılığa, milliyetçiliğe doğru Türkiye toplumunu sürükleyen bir örneklem üzerinde tartışmayı sürdürmek istedi. Hitler’i burada olumsuz örnek olarak zikretmedi. Üniter devletlerde başkanlık sistemi olabilir. Dedi ve buna örnek olarak da Hitler Almanyasını gösterdi. Dolayısıyla bu ırkçı ve milliyetçi iç kamuoyuna verilmiş pozitif bir mesajdı. Daha sonra bunu yalanlayarak da dış kamuoyuna yönelik bir tekzip açıklamasıyla dış tepkileri de durdurmaya çalıştı bilinçli bir söylem olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
DEMİRTAŞ’A RUSYA SEYAHATİ DE SORULDU
Rusya ziyaretinin birkaç nedenin olduğunu söyleyen Demirtaş, “Aslında önceden planlanmış bir gezi idi. Biz partimizi her yerde yüz yüze anlatmaya çalışıyoruz. Hem Türkiye içerisindeki sorunların çözümü hem de hem de Suriye çözümü ile ilgili yaklaşımlarımız politikalarımız var. Bir defa Ortadoğu’da artık Kürtlerin iyi, doğru anlaşılması için herkesle görüşmeyi bir şans fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. İkincisi Türkiye ve Suriye arasındaki gerilimi çok gereksiz bir gerilim olarak görüyorum. Ve yeniden ilişkilerin diplomatik yollarla kurulup ve sorunların çözülmesi gerektiği inancındayız. Bunu da HDP olarak şu an biz yapabiliyoruz. Hükümet ve Moskova arasında gerilim çok yüksek ve görüşemiyorlar. Üçüncüsü de orada çok sayıda Türkiye yurttaşı olan işveren işçi ve öğrenci var. Onların hepsinin sınır dışı edilme ihtimali vardı. Bütün bunlara da bazı çözümler üretebiliriz diye dışişleri bakanı ile görüştük.” dedi.
ÖCALAN BENİ DROGBA’YA BENZETTİ
“Öcalan’la en son ne zaman görüştünüz? Size tavsiyeleri nelerdi?” şeklindeki soruya da Demirtaş şöyle cevap verdi: “Herhalde bir yıldan çok fazla oldu. 8 defa kendisi ile İmralı adasında görüştüm. 5 Nisan’dan beri kendisi ile kimse görüştürülmüyor. Ağır bir tecrit uygulanıyor. Görüşmelerimizde çok iyi tartışmalar yürüttük, çok iyi tavsiyeleri oldu. Etkileyici bir lider, doğrusu beni çok etkilemişti. 15 yıl boyunca tek kişilik bir hücrede kalıp da zihnin o kadar berrak olması ve bütün bu Ortadoğu’daki gelişmeleri bu kadar net tahlil yapabilmesi çözüm önerileri geliştirmesi çok muazzamdır.”
Öcalan’ın kendisini bir dönem Galatasaray’da da top koşturan Fildişili golcü Didier Drogba’ya benzettiğini ifade eden Demirtaş, “Drogba golcüdür. Senin işin de gol atmaktır. Sen çok koşturuyorsun, çok emek harcıyorsun ama gol atmıyorsun. Dolaysıyla senin bu kadar koşturmana, bir parti başkanı olarak bu kadar yoğun çalışmana çok saygı duyuyorum ama senden beklenen sadece koşturmak değil gol atmaktır. Gol atamazsan takımın sahadan zaferle çıkmaz. Sana tavsiyelerde bulunuyorum, daha çok gol noktalarında bulun ve o golü at demişti.” diye konuştu.
Expressen gazetesinin bugün en çok paylaşılan beş haberi arasına giren söyleşide Selahattin Demirtaş, PKK ile organik bir ilişkilerinin olmadığını da belirterek, “bu saklamaya, gizlemeye çalıştığımız bir şey de değil” dedi.
