Futbol
oynadığı dönemde tekmeye kafa uzattığı için “Mehmetçik” lakabı verilen
Basri Dirimlili’den sonra bu lakabı Lugano’ya uygun gören Fenerbahçeli
taraftarların son gözdesi Bilica oldu. Yürekten oynadığı, yenilgiyi
kabul etmediği için adeta taptıkları Uruguaylı oyuncunun kalmasını çok
isteyen ve maçlarda bu yönde pankartlar açan ancak bu arzularına
kavuşamayan Sarı-Lacivertliler, şimdi tüm ilgilerini Bilica’ya
yöneltti. Brezilyalı savunma oyuncusunu Fenerbahçe’nin son ‘Mehmetçik’i
olarak gören Fenerbahçeliler, maçlarda bunu ortaya koyan pankartlar
açmayı planlıyor.
Bekir, Önder’i solladı!
Zico döneminde şans bulamadığı için Rusya’ya gitmeye kalkan ancak son
anda takımda kalan, Aragones yönetiminde de yedek kulübesinin değişmezi
olan Önder’i yine aynı kader bekliyor gibi. Çünkü yeni transfer Bekir,
şu ana kadar yapılan çalışmalarda Daum’un gözüne girmeyi başardı.
Koşularda hep en önde görünen, çok iyi çalışan, arkadaşlarıyla
ilişkileri iyi olan Bekir, çift kale maçlarda Bilica’nın partneri oldu.
Daum, savunmanın göbeğinde sürekli bu ikiliye görev veriyor. Yani şu
anda Bekir, Önder’in bir adım önünde bulunuyor.
‘Lugano keşke kalsaydı’Sezon sonunda ağır bir
ameliyat geçiren ve şu anda Brezilya’da tedavisini sürdüren Edu’dan
mesaj var. Lugano’nun anlaşamamasına çok üzüldüğünü ifade eden
Brezilyalı savunmacı, “Onunla hem saha içinde iyi anlaşıyorduk hem de
saha dışında iyi bir arkadaşlığımız vardı. Kendisiyle yine yanyana
oynamak isterdim. Şüphesiz önemli olan Lugano’nun mutluluğu. Ancak
başarı ve mutluluğu Fenerbahçe’de birlikte yaşamayı tercih ederdim.
Benim ilk düşüncem bir an önce sahalara dönmek ve Fenerbahçe’ye yeniden
hizmet etmek” diye konuştu.
Yorgun ama mutlular!
Zico döneminde neşeli çalışmalar yapan, Brezilya usülü doğum günü
kutlamaları gerçekleştiren ancak Aragones yönetiminde İspanyol hocanın
tavrı nedeniyle tam aksi bir görüntüye bürünen Fenerbahçeli
futbolcular, tekrar eskiye dönmenin mutluluğunu yaşıyor. Daum
yönetiminde çok ağır idmanlar yapan Sarı-Lacivertliler’in, buna rağmen
çalışma bitiminde yüzlerinden gülümseme eksik olmuyor. Bunun en büyük
nedeni de Alman hocanın, ağır antrenmanlar öncesi yaptığı espriler,
küçük şakalar ve beğenmediği şeyleri bile azarlamadan söylemesi.