İstanbul Küçükarmutlu'da düzenlenen operasyonda evinde polis kurşunuyla hayatını kaybeden Dilek Doğan'ın davasının görülmesine başlandı.
Duruşmada davanın tutuksuz sanığı polis memuru Y.M. ifade verdi.
Operasyonda canlı bomba olduğu belirlenen Hatice Ruken Kılıç'ı aradıklarını söyleyen Y.M. şunları söyledi:
"Dilek Doğan, arama yaparken galoş giymemizi söyledi. Hareket kabiliyetimiz daralacağı için galoş giyme talebini kabul etmedim. Fakat arama yapacak ekibin galoş giyeceğini kendilerine söyledim.
Dilek ve Mehmet bana buraya neden geldiğimizi sordu. Tabi konuşmalar devam ediyordu. Ankara'daki patlamaya atfen bir şeyler diyorlardı. Ben de bu sırada Metin'e dönerek 'ben sana ne dedim' diye tepki gösterdim.
Arama yapacak ekip eve girince biz çıkmak için dışarıya yöneldik. Bu sırada Dilek, bana eliyle müdahalede bulundu. Sonra birden patlama sesi duyuldu. Ben önce silahımın patladığını düşünmedim. Dilek'in yere düştüğünü gördüm.
Silahı ben ateşlemedim. Olay sırasındaki tutum ortada. Şahısların bütün isteklerini yerine getirdim. Dilek, vurulunca hemen hastaneye yetiştirilmesini sağlamak için elimden geleni yaptım. Aile, bana ve ekibime saldırdı. Görüntülerde de var zaten. Hatta ekibimde yaralananlar bile oldu."
"26 YILLIK POLİSİM KİMSEYİ VURMADIM"
Uzun yıllar özel harekat polisi olarak görev yaptığını ve birçok operasyona katıldığını anlatan sanık Y.M, herhangi bir operasyonda daima silahının dolu ve emniyetinin açık olduğunu söyledi.
Arama yapacak ekibin güvenliğini sağlamak için önce belirlenen adrese ekibiyle girdiğini anlatan sanık Y.M, "Emekliliğime çok az bir zaman kalmışken, emeklilik planı yaparken neden böyle bir olayla mesleğime leke düşüreyim ki? Niyetim asla herhangi bir kimseyi vurmak değildi. 26 yıllık polisim bu zamana kadar kimseyi vurmadım. Benim ailem var. Çok üzgünüm. Aileye baş sağlığı diliyorum" dedi.
"KIZIMIN SUÇU VARSA DAVADAN ÇEKİLİRİM"
Duruşmada söz alan baba Metin Doğan ise, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, sanık polis memur Y.M'nin agresif tavırlar sergilediğini savundu.
Polisin arama taleplerini kabul ettiklerini vurgulayan Doğan, "Kızımı görünce kimlik istedi. 'Hatice isimli bombacıyı tanıyor musunuz' dedi. Bizim ne işimiz olur bombacılarla. Evimizi alaşağı ettiler. Ben kendisine hakaret etmedim. Hatta görevlerini rahat yapsınlar diye yardımcı bile oldum. Canlı bombayı arıyorlar kim olduklarını bilmiyorlar mı? Eğer kızımın tek suçu varsa bu davadan çekilirim" diye konuştu.
"EVİMİZ DEFALARCA ARANDI"
Duruşmada söz alan anne Aysel Doğan da Evlerinin birçok kez polisler tarafından arandığını iddia ederek şunları söyledi:
"Kızımın sesini duyunca odanın kapısına çıktım. Sanık beni görünce tekrar içeri girdi. 'Hatice Kılıç burada mı ' dedi. Kim olduğunu sordum. 'Bombacı' dedi. Kimliklerimizi aldı, dışarıya götürdü. O kadar polis evimize geldi. Kimse Dilek'e dokunmadı. Evimize hep kadın polis gelir yatak odasını arardı. Kimse polise hakaret etmedi. Etseydik, bu hepimizi vururdu. Dilek ona dokunmadı bile. Kapıya çarptıktan sonra silah sesini duydum. Dışarıda sıktılar sandım. Kızım yere düştü."
Duruşma müşteki ve sanık avukatların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
DURUŞMA ÖNCESİ GERGİNLİK
İstanbul Adliyesi'ndeki duruşma öncesinde ise gerginlik yaşandı. Polis, duruşma için sabah saatlerinden itibaren adliyede geniş güvenlik önlemleri aldı. Aralarında Dilek Doğan'ın yakınlarının da bulunduğu bir grup, adliyeye girmek istedi.
Ancak polis, sadece Dilek Doğan'ın ailesinin adliyeye girebileceğini belirterek, davaya destek için gelenleri içeri almadı.
Barikatları aşmak isteyenlerle polis arasında arbede yaşandı. Polis ise boyalı mermi atarak grubu dağıtmaya çalıştı. Bu sırada bazı göstericiler de gözaltına alındı.
Gerginlik, davanın görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu 3. katta da devam etti. Doğan'ın ailesi ve avukatlar dışında duruşmaya kimsenin girmesine izin verilmemesi üzerine arbede yaşandı.
26.5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Geçen yıl 18 Ekim'de, Sarıyer'de yasadışı sol bir örgüte yönelik operasyon yapan polis ekipleri Doğan ailesinin evinde arama yapmak istemiş; çıkan arbedede polisin silahından çıkan kurşunla ağır yaralanan Dilek Doğan, 7 gün sonra hayatını kaybetmişti.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan polis memuru Y.M. için "ihmali davranışla kasten öldürme" suçundan 26.5 yıla kadar hapis isteniyor.
Dilek Doğan'ın ailesine ise olayın meydana geldiği evde polise mukavemetten soruşturma açılmıştı.
Duruşmada davanın tutuksuz sanığı polis memuru Y.M. ifade verdi.
Operasyonda canlı bomba olduğu belirlenen Hatice Ruken Kılıç'ı aradıklarını söyleyen Y.M. şunları söyledi:
"Dilek Doğan, arama yaparken galoş giymemizi söyledi. Hareket kabiliyetimiz daralacağı için galoş giyme talebini kabul etmedim. Fakat arama yapacak ekibin galoş giyeceğini kendilerine söyledim.
Dilek ve Mehmet bana buraya neden geldiğimizi sordu. Tabi konuşmalar devam ediyordu. Ankara'daki patlamaya atfen bir şeyler diyorlardı. Ben de bu sırada Metin'e dönerek 'ben sana ne dedim' diye tepki gösterdim.
Arama yapacak ekip eve girince biz çıkmak için dışarıya yöneldik. Bu sırada Dilek, bana eliyle müdahalede bulundu. Sonra birden patlama sesi duyuldu. Ben önce silahımın patladığını düşünmedim. Dilek'in yere düştüğünü gördüm.
Silahı ben ateşlemedim. Olay sırasındaki tutum ortada. Şahısların bütün isteklerini yerine getirdim. Dilek, vurulunca hemen hastaneye yetiştirilmesini sağlamak için elimden geleni yaptım. Aile, bana ve ekibime saldırdı. Görüntülerde de var zaten. Hatta ekibimde yaralananlar bile oldu."
"26 YILLIK POLİSİM KİMSEYİ VURMADIM"
Uzun yıllar özel harekat polisi olarak görev yaptığını ve birçok operasyona katıldığını anlatan sanık Y.M, herhangi bir operasyonda daima silahının dolu ve emniyetinin açık olduğunu söyledi.
Arama yapacak ekibin güvenliğini sağlamak için önce belirlenen adrese ekibiyle girdiğini anlatan sanık Y.M, "Emekliliğime çok az bir zaman kalmışken, emeklilik planı yaparken neden böyle bir olayla mesleğime leke düşüreyim ki? Niyetim asla herhangi bir kimseyi vurmak değildi. 26 yıllık polisim bu zamana kadar kimseyi vurmadım. Benim ailem var. Çok üzgünüm. Aileye baş sağlığı diliyorum" dedi.
"KIZIMIN SUÇU VARSA DAVADAN ÇEKİLİRİM"
Duruşmada söz alan baba Metin Doğan ise, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, sanık polis memur Y.M'nin agresif tavırlar sergilediğini savundu.
Polisin arama taleplerini kabul ettiklerini vurgulayan Doğan, "Kızımı görünce kimlik istedi. 'Hatice isimli bombacıyı tanıyor musunuz' dedi. Bizim ne işimiz olur bombacılarla. Evimizi alaşağı ettiler. Ben kendisine hakaret etmedim. Hatta görevlerini rahat yapsınlar diye yardımcı bile oldum. Canlı bombayı arıyorlar kim olduklarını bilmiyorlar mı? Eğer kızımın tek suçu varsa bu davadan çekilirim" diye konuştu.
"EVİMİZ DEFALARCA ARANDI"
Duruşmada söz alan anne Aysel Doğan da Evlerinin birçok kez polisler tarafından arandığını iddia ederek şunları söyledi:
"Kızımın sesini duyunca odanın kapısına çıktım. Sanık beni görünce tekrar içeri girdi. 'Hatice Kılıç burada mı ' dedi. Kim olduğunu sordum. 'Bombacı' dedi. Kimliklerimizi aldı, dışarıya götürdü. O kadar polis evimize geldi. Kimse Dilek'e dokunmadı. Evimize hep kadın polis gelir yatak odasını arardı. Kimse polise hakaret etmedi. Etseydik, bu hepimizi vururdu. Dilek ona dokunmadı bile. Kapıya çarptıktan sonra silah sesini duydum. Dışarıda sıktılar sandım. Kızım yere düştü."
Duruşma müşteki ve sanık avukatların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
DURUŞMA ÖNCESİ GERGİNLİK
İstanbul Adliyesi'ndeki duruşma öncesinde ise gerginlik yaşandı. Polis, duruşma için sabah saatlerinden itibaren adliyede geniş güvenlik önlemleri aldı. Aralarında Dilek Doğan'ın yakınlarının da bulunduğu bir grup, adliyeye girmek istedi.
Ancak polis, sadece Dilek Doğan'ın ailesinin adliyeye girebileceğini belirterek, davaya destek için gelenleri içeri almadı.
Barikatları aşmak isteyenlerle polis arasında arbede yaşandı. Polis ise boyalı mermi atarak grubu dağıtmaya çalıştı. Bu sırada bazı göstericiler de gözaltına alındı.
Gerginlik, davanın görüldüğü İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bulunduğu 3. katta da devam etti. Doğan'ın ailesi ve avukatlar dışında duruşmaya kimsenin girmesine izin verilmemesi üzerine arbede yaşandı.
26.5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Geçen yıl 18 Ekim'de, Sarıyer'de yasadışı sol bir örgüte yönelik operasyon yapan polis ekipleri Doğan ailesinin evinde arama yapmak istemiş; çıkan arbedede polisin silahından çıkan kurşunla ağır yaralanan Dilek Doğan, 7 gün sonra hayatını kaybetmişti.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan polis memuru Y.M. için "ihmali davranışla kasten öldürme" suçundan 26.5 yıla kadar hapis isteniyor.
Dilek Doğan'ın ailesine ise olayın meydana geldiği evde polise mukavemetten soruşturma açılmıştı.