Anasayfa
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun dağılmasıyla ilgili konuşan MHP Lideri Bahçeli, ''Ana muhalefet partisi olmadan anayasa yazımına teşebbüs etmek sakıncalıdır'' dedi. MHP Lideri, konuşmasının başında ise küçük bir prompter arızası yaşadı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli konuşmasını yaparken prompter kapandı ve konuşmasında kısa süreli bir duraksama yaşadı.
MHP Lideri, "Kapandı mı ya bu. Dikkat edin bu kapandı mı diyorum?" diyerek şaşkınlığını gizleyemedi. Devlet Bahçeli, kısa bir süre sonra konuşmasına devam etti.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun dağılmasıyla ilgili konuşan MHP Lideri Bahçeli, CHP'yi hedef aldı: ''CHP komisyonun kuruluş adı ve amacı dışında farklı farklı isteklerde bulunmuş sudan bahanelerle uzlaşma sürecini sabote etmiştir.''
CHP'nin masaya davet edilmesi gerektiğini belirten Devlet Bahçeli, ''Ana muhalefet partisi olmadan anayasa yazımına teşebbüs etmek sakıncalıdır' ifadesini de kullandı.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
''Siyasi kutuplaşma çok tehlikeli bir hal almıştır. Yeni anayasa çalışmalarında CHP komisyonun kuruluş adı ve amacı dışında farklı farklı isteklerde bulunmuş sudan bahanelerle uzlaşma sürecini sabote etmiştir. Elbette CHP'ye göre komisyona isim bahane uzlaşma masasını yıkmak şahanedir. İlk dört madde bizim için kırmızı çizgidir.
''CHP İKNA EDİLMELİ''
Fırsattan istifade eden TBMM Başkanının CHP olmadan da diğer partilerle anayasa yapılabileceğini söylemesi maksat ve haddini aşan bir değerlendirmedir. Tam bir mutabakat olmadan sonuç alınamaz. Ana muhalefet partisi olmadan anayasa yazımına teşebbüs etmek sakıncalıdır. CHP'nin ikna edilip masaya daveti sağlanmalı. Akdi takdirde anayasa hazırlığı ölü doğacaktır.
ANKARA'DAKİ BOMBALI SALDIRI
Merasim Sokak'ta tam bir dehşet yaşanmıştır. Acımız çok derindir. Deyim yerindeyse Türkiye Cumhuriyeti'nin ana karargahına canlı bomba saldırısı yapılmıştır. Bu bombalar hazırlanırken hiç mi görülmemiş duyulmamıştır. Bu istihbarat nerededir? Türkiye'nin gücü dosta, düşmana gösterilmeli. Diyorlar ki bıçak kemiğe dayandı şu kadar kişi yakalandı hep aynı hikayeler gelin görün ki canlı bombalar Türkiye'de cirit atmaktadır.
''GEREKİRSE KANDİL'İ YAKIN, SURİYE'NİN KUZEYİNE YILDIRIM GİBİ SAPLANIN''
AKP hükümetine çağrıda bulunuyorum milli muhalefet olmadığını yalana dolana batarak ilan eden Davutoğlu'na sesleniyorum: Türkiye'nin milli güvenliğini kim tehdit ediyor Türk milletine kim husumet besliyor ve insanımıza kim kurşun sıkıyorsa aranıp bulunarak derhal cezalandırılmalıdır. Sayın Davutoğlu gerekirse Kandil'e gidin gerekirse orayı taş üstünde taş bırakmayacak derece yakın, gerekirse Suriye'nin kuzeyine yıldırım gibi saplanın. Türkiye'nin gücünü dosta da düşmana da gösterin. PKK'nın nifak saçtığı her yeri tertemiz yapın ve bu aziz milleti terör illetinden kurtarın.''
BAHÇELİ'YE KAPATILAN İL TEŞKİLATLARI SORULDU
Bahçeli, partisinin grup toplantısının çıkışında bir gazetecinin, "Kapatılan il başkanlıklarına dair tartışmalar söz konusu. Neler olduğu merak ediliyor. Sizden doğrusunu alabilir miyiz?" şeklindeki sorusuna, "Onları, sabah programında Deniz Zeyrek ve Hakan Çelik'e sorun" yanıtını verdi.
ZEYREK VE ÇELİK NE DEMİŞTİ?
Hürriyet Gazetesi'nden Deniz Zeyrek ve Posta Gazetesi'nden Hakan Çelik, bu sabah bir televizyon kanalında MHP ile ilgili görüşlerini açıklamışlardı.
Zeyrek, "MHP Genel Merkezi, hukukun kendisine tanıdığı bütün olanakları kullanıyor bu olağanüstü kurultayı toplamamak için. Muhaliflerin yeni stratejisine ve mahkemenin alacağı karara bakmak gerekiyor" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Çelik ise "Bir parti içerisinde demokratik bir tartışma ortamı olabilir, lider adayları çıkabilir. Kurultay ve kongrelerde diyebilirler ki 'parti başarılı olamadı, biz adayız, daha iyi bir yere götüreceğiz'. Bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Buna karşılık mevcut yönetimlerin de bu adayları ya da aday adaylarını eleştirmek, hatta siyasi yollarla zayıf düşürmek gibi bir hakları da vardır. Fakat Türkiye'de bu olmuyor. İş kafa koparmaya, yok etmeye ya da bitirmeye doğru gidiyor" ifadesini kullanmıştı.
