Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ülkesi Fildişi Sahili'ne hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Anayasa Mahkemesi'nin gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliye kararıyla ilgili görüşlerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tayyip Erdoğan olarak şahsım, ifade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım. Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında, evet, bu ülkenin adına veya bu ülkeye saldırı hakkının da kimseye
tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur."
"MEDYANIN SINIRSIZ ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ"
"Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle, her türlü saldırı vardır. Yani basın mensubu, yazılı-görsel kalkacak, Cumhurbaşkanına, Başbakana istediği gibi saldıracak istediği gibi onunla ilgili iftira oyunlarının içerisine girecek ve biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz" dedi.
"MAHKEME KARARINDA DİRENEBİLİRDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AYM'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki tahliye kararıyla ilgili şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Niye çünkü ortada bir gerçek var. Bakın bu bir beraat kararı değildir. Bu bir tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı bu bireysel başvuru veya Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar boşa çıkacak ve yahutta şu anda tahliye edilmiş olan bu kişiler AİHM'e gideceklerdi."
"REFERANDUM YAPILACAKSA 330 REYE İHTİYAÇ VAR"
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de görüşlerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
"Eğer bir referandum yapılacaksa 330 reye ihtiyaç var. Eğer bu 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. Şimdi bu 330'u sağlamak için gayret gösteren siyasi partiler, ha burada yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar ve yahutta başkanlık sistemiyle ilgili mi bir referandum yapacaklar ve yahutta içinde başkanlık sisteminin de olduğu bir yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar, onun kararını bunun müteşebbisleri verecektir. Yani birinci derecede hükümetin böyle bir gayreti olduğunu biliyoruz. Böyle bir gayretin içinde olacaktır. Ama şu anda gördüğümüz kadarıyla yeni anayasa çalışmasıyla ilgili ve yahutta anayasa mutabakat komisyonunun çalışması adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın Meclis Başkanımızın dört siyasi partiye tekrar bir mektubu oldu. Bu mektuptan ne gibi bir netice çıkar, bunu da göreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Anayasa Mahkemesi'nin gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliye kararıyla ilgili görüşlerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tayyip Erdoğan olarak şahsım, ifade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım. Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında, evet, bu ülkenin adına veya bu ülkeye saldırı hakkının da kimseye
tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur."
"MEDYANIN SINIRSIZ ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ"
"Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle, her türlü saldırı vardır. Yani basın mensubu, yazılı-görsel kalkacak, Cumhurbaşkanına, Başbakana istediği gibi saldıracak istediği gibi onunla ilgili iftira oyunlarının içerisine girecek ve biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz" dedi.
"MAHKEME KARARINDA DİRENEBİLİRDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AYM'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki tahliye kararıyla ilgili şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Niye çünkü ortada bir gerçek var. Bakın bu bir beraat kararı değildir. Bu bir tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı bu bireysel başvuru veya Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar boşa çıkacak ve yahutta şu anda tahliye edilmiş olan bu kişiler AİHM'e gideceklerdi."
"REFERANDUM YAPILACAKSA 330 REYE İHTİYAÇ VAR"
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de görüşlerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
"Eğer bir referandum yapılacaksa 330 reye ihtiyaç var. Eğer bu 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. Şimdi bu 330'u sağlamak için gayret gösteren siyasi partiler, ha burada yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar ve yahutta başkanlık sistemiyle ilgili mi bir referandum yapacaklar ve yahutta içinde başkanlık sisteminin de olduğu bir yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar, onun kararını bunun müteşebbisleri verecektir. Yani birinci derecede hükümetin böyle bir gayreti olduğunu biliyoruz. Böyle bir gayretin içinde olacaktır. Ama şu anda gördüğümüz kadarıyla yeni anayasa çalışmasıyla ilgili ve yahutta anayasa mutabakat komisyonunun çalışması adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın Meclis Başkanımızın dört siyasi partiye tekrar bir mektubu oldu. Bu mektuptan ne gibi bir netice çıkar, bunu da göreceğiz."