Bu sezon hiç bir Beşiktaş'lının kupayı umursadığını düşünmüyorum. Amaç varsa yoksa yıllardır gelmeyen şampiyonluk. Zaten kupa ekonomik açıdan da özellikle büyük takımlar için, futbolcuların maç başı ücretlerini bile karşılamıdığı için zarar. Ama yine de tüm bunlar Beşiktaş'ın Konya deplasmanındaki futbolcu tercihlerini açıklarmı.. hayır!! Şenol Güneş'in 2 farklı kazanması gerektiği maçta ilk 11'e 3 yedek oyuncu ile başlayıp, maçı da 6 yedek oy gerekse oyuncu ile bitirmesinin sebeblerini biraz kurcalamak lazım..
4 gün önce ligde şampiyonluk adına kırılma maçlarından birine şahit olduk. Şayet Beşiktaş kazanmış olsa, ligin bitmesine 11 hafta kala şampiyonluk naraları atılmaya başlanacaktı. Lakin Beşiktaş kaybetti, üstelik kaybettiği sadece 3 puan değildi. Rakibi ile puan farkını maç eksiğine rağmen 4 puana çıkarma şansını kaybetti. İkili averajı kaybetti,en önemlisi de psikolojik üstünlüğünü kaybetti. Beşiktaş özellikle ilk yarıdaki kötü oyunu ile birlikte kaybedince uyuyan devi uyandırdı.
Pazartesi Kadıköy'e gelen bir çok Fenerbahçe'li kaybetmeleri halinde işlerin çok zorlaşacağının farkındaydı, hatta bunun endişesini de yaşıyordu. Lakin özellikle ilk yarıdaki kötü futbolu ile Beşiktaş adeta rakibini tekrar yarışa davet etti. Maç kaybetmenin dışında, hırpalandı, motivasyonu bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı. Fenerbahçe maçı kaybedilmiş olmasına rağmen taraftarın maç sonu Ümraniye'ye gitmesinin de sebebi buydu. Taraftar da olan biteni farketti ve özellikle beklentilerini hatırlatmak için Ümraniye'ye koşup maç sonu futbolcularını teselli etti.
Şenol Güneş şimdi tekrar takımını lige motive etmek durumunda. Bu hafta lig sonuncusu Eskişehirspor ile karşılacak olmasıda kendisi için bir şans. Derbi sonrası özgüven ve motivasyon sorunu yaşayan takımını, kendisininde daha hiç bir takımla galibiyet alamadığı Fenerbahçe deplasmanına tekrar götürmek istememiş olabilir. Konya deplasmanına ilk maçı kaybetmiş olmasına rağmen,defans hattında 3 farklı oyuncu ile başlayıp,maç sonu 6 yedek oyuncu ile bitirmesinin başka bir amacı olduğunu düşünmüyorum.
4 gün önce ligde şampiyonluk adına kırılma maçlarından birine şahit olduk. Şayet Beşiktaş kazanmış olsa, ligin bitmesine 11 hafta kala şampiyonluk naraları atılmaya başlanacaktı. Lakin Beşiktaş kaybetti, üstelik kaybettiği sadece 3 puan değildi. Rakibi ile puan farkını maç eksiğine rağmen 4 puana çıkarma şansını kaybetti. İkili averajı kaybetti,en önemlisi de psikolojik üstünlüğünü kaybetti. Beşiktaş özellikle ilk yarıdaki kötü oyunu ile birlikte kaybedince uyuyan devi uyandırdı.
Pazartesi Kadıköy'e gelen bir çok Fenerbahçe'li kaybetmeleri halinde işlerin çok zorlaşacağının farkındaydı, hatta bunun endişesini de yaşıyordu. Lakin özellikle ilk yarıdaki kötü futbolu ile Beşiktaş adeta rakibini tekrar yarışa davet etti. Maç kaybetmenin dışında, hırpalandı, motivasyonu bozuldu, hayal kırıklığı yaşadı. Fenerbahçe maçı kaybedilmiş olmasına rağmen taraftarın maç sonu Ümraniye'ye gitmesinin de sebebi buydu. Taraftar da olan biteni farketti ve özellikle beklentilerini hatırlatmak için Ümraniye'ye koşup maç sonu futbolcularını teselli etti.
Şenol Güneş şimdi tekrar takımını lige motive etmek durumunda. Bu hafta lig sonuncusu Eskişehirspor ile karşılacak olmasıda kendisi için bir şans. Derbi sonrası özgüven ve motivasyon sorunu yaşayan takımını, kendisininde daha hiç bir takımla galibiyet alamadığı Fenerbahçe deplasmanına tekrar götürmek istememiş olabilir. Konya deplasmanına ilk maçı kaybetmiş olmasına rağmen,defans hattında 3 farklı oyuncu ile başlayıp,maç sonu 6 yedek oyuncu ile bitirmesinin başka bir amacı olduğunu düşünmüyorum.