AB-Türkiye Zirvesi için Brüksel’de bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, NATO Ana Karargahı’nda Genel Sekreter Jens Stoltenberg ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu burada yaptığı konuşmada, “Rusya’nın bölgedeki askeri varlığı DAEŞ ile mücadele için değil” dedi. İttifak içinde dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Rusya’nın hava saldırılarının artması mülteci sayısını arttırdı” diye konuştu. “Ateşkes var ama insani sorun bitmedi” diyen Davutoğlu, “DAEŞ, PKK, YPG Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit ediyor” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, 29 Kasım’daki Türkiye-AB Zirvesi’nde ortak bir eylem planın hazırlandığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bu planda birtakım önlemler getirdik. Ama halen sığınmacı dalgası devam ediyor. Bu yüzden buraya gelmeden önce yeni bir öneriler paketi hakkında görüştük. Yeni sığınmacıları daha iyi yaşam koşulları sebebiyle Türkiye’yi geçerek seyahat etmeleri konusunda caydırmak ve sadece yasadışı göçmenler meselesi için değil, Türkiye’nin AB’ye katılım süreci dahil bütün zorlu süreçleri ele alacak şekilde Türk ve AB ilişkilerini güçlendirmek… Bu yeni öneri ile amacımız sığınmacıların hayatların kurtarmak, sığınmacıların çaresizliklerini kullanmaya çalışan insan kaçakçıları ile mücadele etmek, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlatmak.”
Tabii ki şu anda detaylarını veremiyorum. Çünkü şu anda AB Konseyi toplantısı devam ediyor. Dün Almanya Başbakanı Merkel ve Hollandalı meslektaşımız Mark Rutte ile uzun görüşmelerimiz oldu; neredeyse 6 saat. Bir önceki eylem planının üzerinden geçtik. Ayrıca ben bu öneriye yeni temel unsurlar ortaya koydum. Bu sabah Başkan Tusk, Komisyon başkanı Juncker ve parlamento başkanı Schulz ile görüştüm. Ayrıca Aleksis Çipras ile bir görüşmem oldu. 27 üye artı Türkiye toplantımız oldu. Ben bazı noktaları ortaya koydum. Ortak zorlukların yanında bu yeni fikirler üzerine AB liderleri değerlendirme yapmak için ayrı bir oturum yapmak istediler. Şimdi bu değerlendirmeyi yapıyorlar. Akşam yemekte buluşacağız. Umuyoruz ki etkili bir yöntem ve insani krize cevap verebilecek sorunun çözümüne odaklı bir bakış açışı oluşturabiliriz”
Başbakan Davutoğlu, AB liderinin sorumluluklarının altını çizerek, “Sorumluluk sadece Avrupa’nın liderleri olarak değil Suriyeli mazlumlara ve sığınmacılara eşit insanlar olarak da omuzlarımızda” dedi. Davutoğlu, “Tarihi zamanlardan geçiyoruz. Özellikle de birliğimize ilişkin olarak yeni riskler ve yeni tehditler var. Düşüncelerimizi zaman zaman paylaşarak ittifakımızın temel değerlerimiz ve operasyonel kapasitemiz doğrultusunda çabalarımızı koordine etmek önemli. Görüşmemizde paylaştığımız gibi, güney sınırımızda gelen büyük bir risk ve tehdit var. İttifakımızın üyeleri arasında dayanışmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.
Rusya’nın Suriye’deki varlığının ve askeri operasyonlarının DAEŞ’i hedef almadığını vurgulayan Davutoğlu, “Bu zaman kadar Rusya’nın varlığı ve askeri aktivitesi DAEŞ’e karşı değil, daha çok sivillere yönelik oldu, bu durum sivilleri Suriye’yi bırakarak Türkiye’ye gelmek zorunda bırakıyor” dedi.
Davutoğlu,Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarla “defacto” bir durum oluşturmaya çalıştığını belirterek, “Rusya’nın askeri varlığı DAEŞ’e karşı savaşmak için değil. NATO olarak biz bu zorlukların hepsine bakmak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye ile dayanışma içinde oldukların söyleyen Stoltenberg “Mülteci sorununda çabalarımızı artırma kararı aldık” dedi. NATO ve AB’nin mülteci sorunu için birlikte çalıştığını söyleyen Stoltenberg, NATO’nun Türkiye sınırındaki çalışmalarını arttıracağını ifade etti. “Konuşlandırdığımız gemi sayısını arttırıyoruz” diyen Stoltenberg, “Patriot bataryaları ile Türkiye’nin hava savunmasını güçlendireceğiz” şeklinde konuştu. Stoltenberg, Rusya’nın askeri varlığının Suriye’deki insani krizi arttırdığını da söyledi.
Davutoğlu, 29 Kasım’daki Türkiye-AB Zirvesi’nde ortak bir eylem planın hazırlandığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bu planda birtakım önlemler getirdik. Ama halen sığınmacı dalgası devam ediyor. Bu yüzden buraya gelmeden önce yeni bir öneriler paketi hakkında görüştük. Yeni sığınmacıları daha iyi yaşam koşulları sebebiyle Türkiye’yi geçerek seyahat etmeleri konusunda caydırmak ve sadece yasadışı göçmenler meselesi için değil, Türkiye’nin AB’ye katılım süreci dahil bütün zorlu süreçleri ele alacak şekilde Türk ve AB ilişkilerini güçlendirmek… Bu yeni öneri ile amacımız sığınmacıların hayatların kurtarmak, sığınmacıların çaresizliklerini kullanmaya çalışan insan kaçakçıları ile mücadele etmek, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlatmak.”
Tabii ki şu anda detaylarını veremiyorum. Çünkü şu anda AB Konseyi toplantısı devam ediyor. Dün Almanya Başbakanı Merkel ve Hollandalı meslektaşımız Mark Rutte ile uzun görüşmelerimiz oldu; neredeyse 6 saat. Bir önceki eylem planının üzerinden geçtik. Ayrıca ben bu öneriye yeni temel unsurlar ortaya koydum. Bu sabah Başkan Tusk, Komisyon başkanı Juncker ve parlamento başkanı Schulz ile görüştüm. Ayrıca Aleksis Çipras ile bir görüşmem oldu. 27 üye artı Türkiye toplantımız oldu. Ben bazı noktaları ortaya koydum. Ortak zorlukların yanında bu yeni fikirler üzerine AB liderleri değerlendirme yapmak için ayrı bir oturum yapmak istediler. Şimdi bu değerlendirmeyi yapıyorlar. Akşam yemekte buluşacağız. Umuyoruz ki etkili bir yöntem ve insani krize cevap verebilecek sorunun çözümüne odaklı bir bakış açışı oluşturabiliriz”
Başbakan Davutoğlu, AB liderinin sorumluluklarının altını çizerek, “Sorumluluk sadece Avrupa’nın liderleri olarak değil Suriyeli mazlumlara ve sığınmacılara eşit insanlar olarak da omuzlarımızda” dedi. Davutoğlu, “Tarihi zamanlardan geçiyoruz. Özellikle de birliğimize ilişkin olarak yeni riskler ve yeni tehditler var. Düşüncelerimizi zaman zaman paylaşarak ittifakımızın temel değerlerimiz ve operasyonel kapasitemiz doğrultusunda çabalarımızı koordine etmek önemli. Görüşmemizde paylaştığımız gibi, güney sınırımızda gelen büyük bir risk ve tehdit var. İttifakımızın üyeleri arasında dayanışmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.
Rusya’nın Suriye’deki varlığının ve askeri operasyonlarının DAEŞ’i hedef almadığını vurgulayan Davutoğlu, “Bu zaman kadar Rusya’nın varlığı ve askeri aktivitesi DAEŞ’e karşı değil, daha çok sivillere yönelik oldu, bu durum sivilleri Suriye’yi bırakarak Türkiye’ye gelmek zorunda bırakıyor” dedi.
Davutoğlu,Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarla “defacto” bir durum oluşturmaya çalıştığını belirterek, “Rusya’nın askeri varlığı DAEŞ’e karşı savaşmak için değil. NATO olarak biz bu zorlukların hepsine bakmak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye ile dayanışma içinde oldukların söyleyen Stoltenberg “Mülteci sorununda çabalarımızı artırma kararı aldık” dedi. NATO ve AB’nin mülteci sorunu için birlikte çalıştığını söyleyen Stoltenberg, NATO’nun Türkiye sınırındaki çalışmalarını arttıracağını ifade etti. “Konuşlandırdığımız gemi sayısını arttırıyoruz” diyen Stoltenberg, “Patriot bataryaları ile Türkiye’nin hava savunmasını güçlendireceğiz” şeklinde konuştu. Stoltenberg, Rusya’nın askeri varlığının Suriye’deki insani krizi arttırdığını da söyledi.