Gazetecileri sorularını yanıtlayan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Dokunulmazlıklara ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Meclis Başkanı ile görüşeceği yönündeki açıklamaları değerlendirdi. Vural, “Meclis Başkanı ile bunu konuşmanın bir anlamı yoktur. Anlaşılan o ki Davutoğlu’nun hala kafası net değil. Dokunulmazlıklar konusunda biz netiz. Ama öncelikli olarak terör sorunu varsa bununla da bir mücadele sürdürülüyorsa yargının bu konudaki taleplerini önün açılması gerektiğini açık bir şekilde ifade ediyoruz” dedi.
“BU KONULARI KOYUN PAZARLIĞI ŞEKLİNDE ELE ALMAK DOĞRU DEĞİL”
Mülteci sorununa ve AB’nin maddi desteğine ilişkin Vural, “Türkiye’nin milli menfaatlerini ilgilendiren konuları el sıkışma koyun pazarlığı şeklinde ele almak doğru değil. Meselenin özü para değildir. Türkiye’nin milli menfaatleri ve güvenliğinin el sıkışarak bir pazarlık haline dönüştürülmesi kabul edilebilir değil. Sayın Başbakan bir ticari pazarlık yapmadığını ortaya koymalıdır. Hep para yeşil dolar meselesi yapmak Türkiye’nin milli menfaatleri değerlendirilemez. Doğru bulmuyorum. İnsani dış politika sürdürüyoruz diyenlerin konuyu paraya indirgemesi taviz mi verildi sorusu akla geliyor” diye konuştu.
Vural, “Türkiye mülteci toplama kampı olmamalı. AB ile ne görüşüldü? Biz vatandaş yapacağız bunlar mülteci olmayacak diye bir taahhüde girdi mi? bütün bunları biz öğrenmek istiyoruz. Parlamento’nun ve bizlerin hiçbir bilgisi yoktur” dedi.
“DAVUTOĞLU’NUN HALA KAFASI NET DEĞİL”
Dokunulmazlıklara ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Meclis Başkanı ile görüşeceği yönündeki açıklamaları değerlendirmesi istenen Vural şu ifadeleri kullandı: “Meclis Başkanı ile bunu konuşmanın bir anlamı yoktur. Anlaşılan o ki Davutoğlu’nun hala kafası net değil. Dokunulmazlıklar konusunda biz netiz. Ama öncelikli olarak terör sorunu varsa bununla da bir mücadele sürdürülüyorsa yargının bu konudaki taleplerini önün açılması gerektiğini açık bir şekilde ifade ediyoruz.
BİR MİLLİ İRADE TEHDİDE PAPUÇ BIRAKIR MI?
Bir milli irade tehdide pabuç bırakır mı? Milli iradeyi tehdit karşısında eli kolu bağlı hala getirmektir. Hukuk, fezlekeleri olanlar eğer terör gibi çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuza göre bu konular ile ilgili önceliğini kullanabilir. Asıl korkulması gereken milletin infialidir. Bir takım çevrelerin dayatmalarını terörle mücadeleyi reklam arası olarak değerlendirip al gülüm ver gülümlerle devam etmesi mümkün değildir.”
“BU KONULARI KOYUN PAZARLIĞI ŞEKLİNDE ELE ALMAK DOĞRU DEĞİL”
Mülteci sorununa ve AB’nin maddi desteğine ilişkin Vural, “Türkiye’nin milli menfaatlerini ilgilendiren konuları el sıkışma koyun pazarlığı şeklinde ele almak doğru değil. Meselenin özü para değildir. Türkiye’nin milli menfaatleri ve güvenliğinin el sıkışarak bir pazarlık haline dönüştürülmesi kabul edilebilir değil. Sayın Başbakan bir ticari pazarlık yapmadığını ortaya koymalıdır. Hep para yeşil dolar meselesi yapmak Türkiye’nin milli menfaatleri değerlendirilemez. Doğru bulmuyorum. İnsani dış politika sürdürüyoruz diyenlerin konuyu paraya indirgemesi taviz mi verildi sorusu akla geliyor” diye konuştu.
Vural, “Türkiye mülteci toplama kampı olmamalı. AB ile ne görüşüldü? Biz vatandaş yapacağız bunlar mülteci olmayacak diye bir taahhüde girdi mi? bütün bunları biz öğrenmek istiyoruz. Parlamento’nun ve bizlerin hiçbir bilgisi yoktur” dedi.
“DAVUTOĞLU’NUN HALA KAFASI NET DEĞİL”
Dokunulmazlıklara ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Meclis Başkanı ile görüşeceği yönündeki açıklamaları değerlendirmesi istenen Vural şu ifadeleri kullandı: “Meclis Başkanı ile bunu konuşmanın bir anlamı yoktur. Anlaşılan o ki Davutoğlu’nun hala kafası net değil. Dokunulmazlıklar konusunda biz netiz. Ama öncelikli olarak terör sorunu varsa bununla da bir mücadele sürdürülüyorsa yargının bu konudaki taleplerini önün açılması gerektiğini açık bir şekilde ifade ediyoruz.
BİR MİLLİ İRADE TEHDİDE PAPUÇ BIRAKIR MI?
Bir milli irade tehdide pabuç bırakır mı? Milli iradeyi tehdit karşısında eli kolu bağlı hala getirmektir. Hukuk, fezlekeleri olanlar eğer terör gibi çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuza göre bu konular ile ilgili önceliğini kullanabilir. Asıl korkulması gereken milletin infialidir. Bir takım çevrelerin dayatmalarını terörle mücadeleyi reklam arası olarak değerlendirip al gülüm ver gülümlerle devam etmesi mümkün değildir.”