Başbakan Ahmet Davutoğlu, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geçmişi itibarıyla sermaye birikimini sömürge döneminden kaynaklanan avantajlı şartlarda geliştirmiş ülkelerden çok farklı olduğunu belirterek, ülkenin kaynaklarının coğrafi ve insan kaynağı zenginliği yanında ciddi tasarruf ihtiyacının da aşikar olduğunu ifade etti. Kalkınmanın bundan sonraki aşamalarda sürdürülebilir olması için tasarrufların artırılması ve yurtdışında biriken tasarrufların Türkiye'ye çekilmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, bu açıdan bakıldığında YASED'in taşıdığı önemin ortada olduğunu ifade etti.
Yabancı sermayenin çekimine, ülkenin yabancı yatırımcılar için cazip hale gelmesine istinaden 4 önemli şartın dikkat çektiğini belirten Davutoğlu, bu dört şartı açıkladı. Türkiye'ye yatırım yapan kim olursa olsun 'ülkenin asli unsuru' olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Hangi ülkeden gelmiş olursa olsun, bu ülkeye güvenen kim olursa olsun bizim hem fahri vatandaşımızdır, ekonomimizin ise asli unsurudur. Hiçkimseyi yabancı görmüyoruz" dedi.
Dört şarttan ilkinin siyasi istikrar olduğunu anlatan Davutoğlu, dünya ekonomisindeki daralma konusunda alarmların hep söz konusu olduğunu kaydetti. Ekonominin olmazsa olmaz şartlarından birisinin siyasi istikrar olduğunu belirten Davutoğlu, geçtiğimiz yıl yapılan iki seçimi hatırlattı ve önümüzdeki 4 yıl için siyasi istikrarın korunacağını dile getirdi.
SUR'DAKİ OPERASYONLARIN TAMAMLANMASI
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonların tamamlanmasına değinen Davutoğlu, "Sur'daki operasyonların tamamlandığı bilgisiyle geldim. Türkiye'nin istikrarını tehdit eden odak kim olursa olsun, buna izin verilmeyecektir. Terör bütün dünyanın risk olarak gördüğü global bir olgu ama Türkiye'de ekonomik hayatı etkileyecek tarzda bir güvensizlik ve istikrarsızlık ortamının oluşması söz konusu olmayacaktır" diye konuştu.
Dört şarttan ikincisinin ekonomik istikrar olduğunu anlatan Davutoğlu, ekonomik istikrarla siyasi istikrarı bir araya getiren ülkelerin kalkınabileceğini ifade etti. Şu anda vaatlerin yüzde 82'inin reformların ise yüzde 50'sinin 3 aylık takvim itibarıyla gerçekleştirildiğini belirten Davutoğlu, reformların devam edeceği bilgisini verdi. Yatırımcıların rehavete kapılmaması gerektiğine işaret eden Davutoğlu, gerekli tedbirlerin alındığını ifade etti.
Bu şartlardan üçüncüsünün 'sürdürülen ekonomik istikrar ile reform dinamizmi arasındaki irtibatı sağlamak' olduğunu anlatan Davutoğlu, "Eğer siz nasıl olsa ekonomik istikrar çizgisinde gidiyoruz diye rehavete kapılırsanız, gereken reformları gereken zamanlarda yapamazsanız bir müddet sonra rekabetçiliğinizi kaybedersiniz. G-20 ülkeleri arasında 25 öncelikli dönüşüm programını açıkladık. Bu sene bunu yakından takip ediyoruz. Atıl kapasiteyi kullanma yanında, şimdi niteliksel bir dönüşüm içindeyiz. Uluslararası yatırımcıların niteliksel dönüşüm alanlarına girmesi durumunda, gereken teşvik verilecek. Nedir bu? İthalata olan bağımlılığı azaltmak, Ar-Ge çalışmalarında Türkiye'yi yüksek teknoloji yatırımlar kullanan ülke kategorisine sokabilmek. Bu konularda getireceğiniz her proje teşvik görecektir ve önümüzdeki dönemde de üretimi ve ihracatı teşvik paketi şeklinde açıklayacağız" şeklinde konuştu.
Yatırımcıların getireceği her fikrin mutlaka değerlendirileceğini anlatan Davutoğlu, "İletişimimiz, bizim çıkardığımız yasalarla sınırlı kalmasın. Tepkinizi ondan sonra vermeyin. İstişarelerimizi daha yoğun yapalım" dedi.
YASAL DÜZENLEMELERİN MECLİS'TEN GEÇMESİ İÇİN MUHALEFETE ÇAĞRIDA BULUNDU
Türkiye-AB ilişkilerindeki ivmeden büyük bir memnuniyet duyduklarını anlatan Davutoğlu, "Benim memnun olduğum husus şu ki, ilk defa Avrupalı liderler bazı sorunların ancak Türkiye ile aşılabileceği kanaatini hissetmiş olmaları. Onun için bizim için önemli olan hususları kendileriyle paylaştık. Nedir bu? Vize muafiyeti. Haziran ayından itibaren gerekli bütün yasal işlemler tamamlanacak. Haziran ayında inşallah vize muafiyeti sağlanacak. Sizler de vize isteme gibi zilletten kurtulacaksınız. Muhalefet liderlerine çağrıda bulunmak istiyorum, çünkü bu yasal düzenlemelerin Meclisimizden 1 Mayıs'a kadar geçmesi lazım ki Haziran ayına kadar AB içindeki süreçler de tamamlansın. Muhalefetin desteğine ihtiyacımız var, en azından köstek olmamasına ihtiyacımız var.
Engellemesinler, engelleyici tutumlarla Meclis'i bloke etmesinler. Bu kanunları çıkaralım. Bu 60 yıllık bir rüyadır bütün vatandaşlarımız için, bunu gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"Dördüncü şart, yatırım ortamının iyileştirilmesi bağlamında size hukuk sistemi, yargı sistemi konusunda güvencelerin verilmesi" diyen Davutoğlu, "Ve bu bağlamda bürokrasinin çıkaracağı engellerin aşılması. Türkiye'deki yargı sistemi, Türkiye'de yatırım yapanları da Türk vatandaşları gibi teminat altına almak durumundadır. Bu, uluslararası evrensel bir kuraldır ve sizin bu anlamda yatırım yapan merkezlerinize, şirketlerinize ileteceğiniz mesaj olarak şunu ifade etmek isterim, yüzde 100 yerli şirketler hangi muameleye muhatapsa Türkiye'ye yatırım yaparak Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunan şirketler, uluslararası yatırımcılar da aynı muameleye muhataptırlar. Herhangi bir negatif ayrımcılık söz konusu olmaz. Hukuki olarak size verilen güvenceler teminat altındadır. Hiç kimse bunların örselenmesinden kaygı duymamalıdır. Kaygı duyarsanız başvuracağınız makam biziz. Kim sizin hakkınızı, hukukunuzu ihlal ederse bunun için de Türkiye'de gerekli işlemlerin yapılacağı mekanizmalar mevcuttur" ifadelerini kullandı.
Bürokrasinin azalması ve yargı sisteminin en etkin şeklide çalışmasının yatırım ortamı açısından olmazsa olmaz şart olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Önümüzdeki dönemde yargı reform paketini de birer birer hayata geçireceğiz. Geçtiğimiz hafta, bilirkişilik sisteminin yeniden yapılandırılmasını ele aldık" dedi.
Konuşmasının sonunda uluslararası yatırımcılara seslenen Davutoğlu, "Daha çok doğrudan yatırım bekliyoruz. Her biriniz Türkiye'nin elçisiniz, her biriniz gittiğiniz her yerde Türkiye'nin siyasi istikrarının sarsılmaz olduğu, ekonomik istikrarından taviz verilmeyeceği, ekonomik ve siyasal reformların en güçlü şekilde sürdürüleceği, yargı sistemi güvencesi ve bürokrasinin azaltılarak yatırım ortamının iyileştirileceği taahhüdünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimizi bizim temsilcilerimiz olarak yurtdışındaki dostlarınıza aktarmanızı rica ediyorum" diye konuştu.
Yabancı sermayenin çekimine, ülkenin yabancı yatırımcılar için cazip hale gelmesine istinaden 4 önemli şartın dikkat çektiğini belirten Davutoğlu, bu dört şartı açıkladı. Türkiye'ye yatırım yapan kim olursa olsun 'ülkenin asli unsuru' olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Hangi ülkeden gelmiş olursa olsun, bu ülkeye güvenen kim olursa olsun bizim hem fahri vatandaşımızdır, ekonomimizin ise asli unsurudur. Hiçkimseyi yabancı görmüyoruz" dedi.
Dört şarttan ilkinin siyasi istikrar olduğunu anlatan Davutoğlu, dünya ekonomisindeki daralma konusunda alarmların hep söz konusu olduğunu kaydetti. Ekonominin olmazsa olmaz şartlarından birisinin siyasi istikrar olduğunu belirten Davutoğlu, geçtiğimiz yıl yapılan iki seçimi hatırlattı ve önümüzdeki 4 yıl için siyasi istikrarın korunacağını dile getirdi.
SUR'DAKİ OPERASYONLARIN TAMAMLANMASI
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonların tamamlanmasına değinen Davutoğlu, "Sur'daki operasyonların tamamlandığı bilgisiyle geldim. Türkiye'nin istikrarını tehdit eden odak kim olursa olsun, buna izin verilmeyecektir. Terör bütün dünyanın risk olarak gördüğü global bir olgu ama Türkiye'de ekonomik hayatı etkileyecek tarzda bir güvensizlik ve istikrarsızlık ortamının oluşması söz konusu olmayacaktır" diye konuştu.
Dört şarttan ikincisinin ekonomik istikrar olduğunu anlatan Davutoğlu, ekonomik istikrarla siyasi istikrarı bir araya getiren ülkelerin kalkınabileceğini ifade etti. Şu anda vaatlerin yüzde 82'inin reformların ise yüzde 50'sinin 3 aylık takvim itibarıyla gerçekleştirildiğini belirten Davutoğlu, reformların devam edeceği bilgisini verdi. Yatırımcıların rehavete kapılmaması gerektiğine işaret eden Davutoğlu, gerekli tedbirlerin alındığını ifade etti.
Bu şartlardan üçüncüsünün 'sürdürülen ekonomik istikrar ile reform dinamizmi arasındaki irtibatı sağlamak' olduğunu anlatan Davutoğlu, "Eğer siz nasıl olsa ekonomik istikrar çizgisinde gidiyoruz diye rehavete kapılırsanız, gereken reformları gereken zamanlarda yapamazsanız bir müddet sonra rekabetçiliğinizi kaybedersiniz. G-20 ülkeleri arasında 25 öncelikli dönüşüm programını açıkladık. Bu sene bunu yakından takip ediyoruz. Atıl kapasiteyi kullanma yanında, şimdi niteliksel bir dönüşüm içindeyiz. Uluslararası yatırımcıların niteliksel dönüşüm alanlarına girmesi durumunda, gereken teşvik verilecek. Nedir bu? İthalata olan bağımlılığı azaltmak, Ar-Ge çalışmalarında Türkiye'yi yüksek teknoloji yatırımlar kullanan ülke kategorisine sokabilmek. Bu konularda getireceğiniz her proje teşvik görecektir ve önümüzdeki dönemde de üretimi ve ihracatı teşvik paketi şeklinde açıklayacağız" şeklinde konuştu.
Yatırımcıların getireceği her fikrin mutlaka değerlendirileceğini anlatan Davutoğlu, "İletişimimiz, bizim çıkardığımız yasalarla sınırlı kalmasın. Tepkinizi ondan sonra vermeyin. İstişarelerimizi daha yoğun yapalım" dedi.
YASAL DÜZENLEMELERİN MECLİS'TEN GEÇMESİ İÇİN MUHALEFETE ÇAĞRIDA BULUNDU
Türkiye-AB ilişkilerindeki ivmeden büyük bir memnuniyet duyduklarını anlatan Davutoğlu, "Benim memnun olduğum husus şu ki, ilk defa Avrupalı liderler bazı sorunların ancak Türkiye ile aşılabileceği kanaatini hissetmiş olmaları. Onun için bizim için önemli olan hususları kendileriyle paylaştık. Nedir bu? Vize muafiyeti. Haziran ayından itibaren gerekli bütün yasal işlemler tamamlanacak. Haziran ayında inşallah vize muafiyeti sağlanacak. Sizler de vize isteme gibi zilletten kurtulacaksınız. Muhalefet liderlerine çağrıda bulunmak istiyorum, çünkü bu yasal düzenlemelerin Meclisimizden 1 Mayıs'a kadar geçmesi lazım ki Haziran ayına kadar AB içindeki süreçler de tamamlansın. Muhalefetin desteğine ihtiyacımız var, en azından köstek olmamasına ihtiyacımız var.
Engellemesinler, engelleyici tutumlarla Meclis'i bloke etmesinler. Bu kanunları çıkaralım. Bu 60 yıllık bir rüyadır bütün vatandaşlarımız için, bunu gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"Dördüncü şart, yatırım ortamının iyileştirilmesi bağlamında size hukuk sistemi, yargı sistemi konusunda güvencelerin verilmesi" diyen Davutoğlu, "Ve bu bağlamda bürokrasinin çıkaracağı engellerin aşılması. Türkiye'deki yargı sistemi, Türkiye'de yatırım yapanları da Türk vatandaşları gibi teminat altına almak durumundadır. Bu, uluslararası evrensel bir kuraldır ve sizin bu anlamda yatırım yapan merkezlerinize, şirketlerinize ileteceğiniz mesaj olarak şunu ifade etmek isterim, yüzde 100 yerli şirketler hangi muameleye muhatapsa Türkiye'ye yatırım yaparak Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunan şirketler, uluslararası yatırımcılar da aynı muameleye muhataptırlar. Herhangi bir negatif ayrımcılık söz konusu olmaz. Hukuki olarak size verilen güvenceler teminat altındadır. Hiç kimse bunların örselenmesinden kaygı duymamalıdır. Kaygı duyarsanız başvuracağınız makam biziz. Kim sizin hakkınızı, hukukunuzu ihlal ederse bunun için de Türkiye'de gerekli işlemlerin yapılacağı mekanizmalar mevcuttur" ifadelerini kullandı.
Bürokrasinin azalması ve yargı sisteminin en etkin şeklide çalışmasının yatırım ortamı açısından olmazsa olmaz şart olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Önümüzdeki dönemde yargı reform paketini de birer birer hayata geçireceğiz. Geçtiğimiz hafta, bilirkişilik sisteminin yeniden yapılandırılmasını ele aldık" dedi.
Konuşmasının sonunda uluslararası yatırımcılara seslenen Davutoğlu, "Daha çok doğrudan yatırım bekliyoruz. Her biriniz Türkiye'nin elçisiniz, her biriniz gittiğiniz her yerde Türkiye'nin siyasi istikrarının sarsılmaz olduğu, ekonomik istikrarından taviz verilmeyeceği, ekonomik ve siyasal reformların en güçlü şekilde sürdürüleceği, yargı sistemi güvencesi ve bürokrasinin azaltılarak yatırım ortamının iyileştirileceği taahhüdünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimizi bizim temsilcilerimiz olarak yurtdışındaki dostlarınıza aktarmanızı rica ediyorum" diye konuştu.