İşte Dilmen'in o yorumları:
Beşiktaş deplasmandaki 12 maçta 29 puan topladı. Bu inanılmaz, tarihi bir olay... Bu yıl şampiyon olur olmaz bilmem ama önümüzdeki sezonlara hep önde başlayacaktır
Bu maçtan sonra artık gizli lider, psikolojik avantaj falan kalmadı. Ligin zirvesi belli, yalnız kalan iki takım var. Bundan sonra olağanüstü şartlar olmazsa erteleme de olmaz herhalde. Beşiktaş, Karadeniz'e gidip 3 günde 6 puan alıp 10 da pozisyona girerek işini yaptı. Öyle bir maç oldu ki sabahtan akşama kadar oynansa Beşiktaş yenilmezdi.
İkinci yarı toplam 4 tane geri pas geldi kaleciye. Oyunun son bölümündeki üst üste kornerler olmasa kalede Tolga mı var, Günay mı var, fark etmeyecektik. Tolga'nın sakatlanıp çıktığını bile fark etmeyecektik neredeyse.
Necip'i çok beğendim. Dikkatliydi, konsantrasyonu yüksekti. Beşiktaş çok gel-gitli oynadı. Çok iyi olduğu bölümler var, olmadığı bölümler var.
Fakat net bir penaltısı da verilmedi Beşiktaş'ın.
Trabzonspor için zor bir sezon. Büyük bir kulüp... Gole kadar bir derbi oynama isteği vardı. Fakat ikinci yarının hiçbir saniyesinde öne geçme şansına sahip olmadılar. Ancak Beşiktaş kendi kalesine atarsa gol olurdu. Bekleyen takıma karşı da, geniş alan veren takıma karşı da Beşiktaş'ın problem çözen bir kimliği var. Quaresma öyle bir muz orta kesti ki ilk golde, adeta Gomez'e 'al da at' dedi. Mario Gomez'in korkunç gol isteği, gol atma arzusu görülüyordu. İki maçtır vurmak istiyor, vuramıyor, atamıyordu.
12 maçta 29 puan almış bir Beşiktaş var deplasmanda... Bu inanılmaz bir olay. Tarihte olmamış bir olaydır. Belki bir-iki sezon varsa vardır ama iki sezona yayarsak bence yoktur. Önümüzdeki yıllar için bu deplasman alışkanlığı bir kültüre dönüştü. Deplasmanda fobi yok, hatta hobi oldu Beşiktaş için. Stadı açıldığında gerçek bir ev sahibi var.
Kültür olarak yerleşti
Beşiktaş öyle bir kimlik kazandı ki seneye favori olacak. Gökhan, Oğuzhan, İsmail, Kerim... Bu alışkanlık bir kültür olarak da devam edecek gelecek sezon. Fenerbahçe, Kadıköy'deki oyununu dışarıda oynamıyor. Galatasaray 9 haftadır kazanamadı dışarıda..
İki yıldır deplasmanların liderisiniz. Beşiktaş bu yıl olur olmaz bilmem ama rakipleri çok olağanüstü oyuncular almazsa bundan sonraki sezonlara hep önde başlayacaktır.
Bu nasıl takım?
Çok ciddi paralar harcadı Trabzonspor, bütçeler aşıldı. Borçlar, harçlar var.
Dün akşam o statta ya da ekranları başında 40 yaş üstü olan futbolseverler, Trabzon'u izlerken üzülüyordur.
Canı acıyordur görenin. Avni Aker Stadı'nda bordo-mavili takımı izleyenler, "Allah'ım, bu nasıl takım" diyordur. 20 yaş grubu nesil fazla görmedi Trabzonspor'u.
Trabzonlu Levent vardır, eski futbolcu. Geçen onla oturuyoruz. Eskiden Trabzon'da oynamak çok zordu.
Trabzon'da 1 puan falan alınca oynuyorduk.
Şimdi birinci dakikadan itibaren Beşiktaş'ı yenme şansı bir an bile yokmuş gibi oynayan bir takım var. Doğru planlamayla mı olur, yöneticiler bu durumu bir şekilde halletmeliler.
Beşiktaş deplasmandaki 12 maçta 29 puan topladı. Bu inanılmaz, tarihi bir olay... Bu yıl şampiyon olur olmaz bilmem ama önümüzdeki sezonlara hep önde başlayacaktır
Bu maçtan sonra artık gizli lider, psikolojik avantaj falan kalmadı. Ligin zirvesi belli, yalnız kalan iki takım var. Bundan sonra olağanüstü şartlar olmazsa erteleme de olmaz herhalde. Beşiktaş, Karadeniz'e gidip 3 günde 6 puan alıp 10 da pozisyona girerek işini yaptı. Öyle bir maç oldu ki sabahtan akşama kadar oynansa Beşiktaş yenilmezdi.
İkinci yarı toplam 4 tane geri pas geldi kaleciye. Oyunun son bölümündeki üst üste kornerler olmasa kalede Tolga mı var, Günay mı var, fark etmeyecektik. Tolga'nın sakatlanıp çıktığını bile fark etmeyecektik neredeyse.
Necip'i çok beğendim. Dikkatliydi, konsantrasyonu yüksekti. Beşiktaş çok gel-gitli oynadı. Çok iyi olduğu bölümler var, olmadığı bölümler var.
Fakat net bir penaltısı da verilmedi Beşiktaş'ın.
Trabzonspor için zor bir sezon. Büyük bir kulüp... Gole kadar bir derbi oynama isteği vardı. Fakat ikinci yarının hiçbir saniyesinde öne geçme şansına sahip olmadılar. Ancak Beşiktaş kendi kalesine atarsa gol olurdu. Bekleyen takıma karşı da, geniş alan veren takıma karşı da Beşiktaş'ın problem çözen bir kimliği var. Quaresma öyle bir muz orta kesti ki ilk golde, adeta Gomez'e 'al da at' dedi. Mario Gomez'in korkunç gol isteği, gol atma arzusu görülüyordu. İki maçtır vurmak istiyor, vuramıyor, atamıyordu.
12 maçta 29 puan almış bir Beşiktaş var deplasmanda... Bu inanılmaz bir olay. Tarihte olmamış bir olaydır. Belki bir-iki sezon varsa vardır ama iki sezona yayarsak bence yoktur. Önümüzdeki yıllar için bu deplasman alışkanlığı bir kültüre dönüştü. Deplasmanda fobi yok, hatta hobi oldu Beşiktaş için. Stadı açıldığında gerçek bir ev sahibi var.
Kültür olarak yerleşti
Beşiktaş öyle bir kimlik kazandı ki seneye favori olacak. Gökhan, Oğuzhan, İsmail, Kerim... Bu alışkanlık bir kültür olarak da devam edecek gelecek sezon. Fenerbahçe, Kadıköy'deki oyununu dışarıda oynamıyor. Galatasaray 9 haftadır kazanamadı dışarıda..
İki yıldır deplasmanların liderisiniz. Beşiktaş bu yıl olur olmaz bilmem ama rakipleri çok olağanüstü oyuncular almazsa bundan sonraki sezonlara hep önde başlayacaktır.
Bu nasıl takım?
Çok ciddi paralar harcadı Trabzonspor, bütçeler aşıldı. Borçlar, harçlar var.
Dün akşam o statta ya da ekranları başında 40 yaş üstü olan futbolseverler, Trabzon'u izlerken üzülüyordur.
Canı acıyordur görenin. Avni Aker Stadı'nda bordo-mavili takımı izleyenler, "Allah'ım, bu nasıl takım" diyordur. 20 yaş grubu nesil fazla görmedi Trabzonspor'u.
Trabzonlu Levent vardır, eski futbolcu. Geçen onla oturuyoruz. Eskiden Trabzon'da oynamak çok zordu.
Trabzon'da 1 puan falan alınca oynuyorduk.
Şimdi birinci dakikadan itibaren Beşiktaş'ı yenme şansı bir an bile yokmuş gibi oynayan bir takım var. Doğru planlamayla mı olur, yöneticiler bu durumu bir şekilde halletmeliler.