Anasayfa
ÖNCELİK ESTETİK VE GELENEKSELLİK
İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen Kulis Tiyatro Dergisine konuştu. Şehir Tiyatroları ve Gösteri Sanatları Atölyesi’nin geleceğe dair planlarının, yerli eser eksikliğinin ve kadrolaşmanın konuşulduğu röportajı derginin genel yayın yönetmeni Ayşe Şahinboy Doğan yaptı.
1994 yılında kurulan Gösteri Sanatlar Merkezi’nin, bugün sanat ve özelde tiyatro alanında özlenen tablonun gerçekleşmesini sağlamak amacıyla kurulduğunu belirten Abdurrahman Şen, yapının yıllar içerisinde ihmâl edilmesi ve son dönemlerde tamamen paralel yapının eline geçmesiyle birlikte belediyeden çok bağımsız hareket eden bir kurum haline geldiğini ifade etti. Göreve gelmesinden sonra GSM ile ilgili uzun süre iyileştirme çalışmaları yaptıklarını belirten Şen, o yapıdan umudun kesilmesi dolayısıyla çalışmaları durdurup, yerine 2014’te Gösteri Sanatları Atölyesi’ni faaliyete geçirdiklerini belirtti.
Şen, Gösteri Sanatları Atölyesi için nasıl bir yol haritası belirlendiği sorusuna, “Başlarında Ayhan Yılmaz kardeşimin de olduğu bir yazı grubu ile romanlarımızdan iyi oyunlar, özlenen oyunlar çıkarmak gibi bir niyetimiz var.” yanıtını verdi.
GSA olarak tiyatroyu estetik ve tarihçesiyle önceleyince, her alanda yerli bir arayışla çalışmalara başlayınca, iş yapıyormuş gibi görünen kişilerde rahatsızlıkların olmaya başladığını belirten Şen, yapılan işte sloganlara, şekilciliğe yaslanarak tiyatro yapılamayacağını dile getirdi.
SÜHA UYGUR ADINDA HEMFİKİR OLDUK
Şehir Tiyatroları’nda Genel Sanat Yönetmenliği’ne kurumdan bir isim yerine dışarıdan, kendi özel tiyatrosu olan birinin tercih edilmesinin nedeninin sorulması üzerine Şen, en etkili tercih sebebinin ‘Uygur’un gelenekten geliyor oluşu’ olduğunu belirtti.
Muhsin Ertuğrul’un geleneksel halk tiyatrosuna, sokak, mahalle, kahve tiyatrosu gibi tanımlamalarla en ücra yerlere tiyatronun götürülebileceğini savunan bir öncü hatırlatan Abdurrahman Şen, bu noktada geleneksele uzak durmanın, gelenekselin eğitimini vermemenin, oyunlarına kapıları açmamanın büyük bir eksiklik olacağını dile getirdi.
İFTİRAYA VARAN SUÇLAMALAR SÜRDÜRÜLDÜ
Kadrolaşma konusunun sağlıklı bir şekilde çözülebilmesi için ciddi çalışmaların yapıldığını belirten Şen, bu konunun yıllar içerisinde bir zafiyet haline geldiğini belirtti. Teşvik konusu ile ilgili ise “Göreve geldiğim süreye kadar teşvik, neredeyse bütün personel için kazanılmış bir hak gibi görülmüş.” ifadelerini kullandı.
Abdurrahman Şen, tiyatro içerisindeki olumsuzlukların İBB yönetimince halledilmesine ve sanatçıların düzenli bir gelire kavuşmasına rağmen, ne tiyatro adına konuşanların, ne de İŞTİSAN’ın kurum içinde ve dışında tek bir bilgi paylaşmadığını belirterek şunları ekledi: “Olumlu bir cümle kurulmadı. Tamamen siyasi bir üslupla ne yazık ki iftiraya varan suçlamalar sürdürüldü.”
İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen Kulis Tiyatro Dergisine konuştu. Şehir Tiyatroları ve Gösteri Sanatları Atölyesi’nin geleceğe dair planlarının, yerli eser eksikliğinin ve kadrolaşmanın konuşulduğu röportajı derginin genel yayın yönetmeni Ayşe Şahinboy Doğan yaptı.
1994 yılında kurulan Gösteri Sanatlar Merkezi’nin, bugün sanat ve özelde tiyatro alanında özlenen tablonun gerçekleşmesini sağlamak amacıyla kurulduğunu belirten Abdurrahman Şen, yapının yıllar içerisinde ihmâl edilmesi ve son dönemlerde tamamen paralel yapının eline geçmesiyle birlikte belediyeden çok bağımsız hareket eden bir kurum haline geldiğini ifade etti. Göreve gelmesinden sonra GSM ile ilgili uzun süre iyileştirme çalışmaları yaptıklarını belirten Şen, o yapıdan umudun kesilmesi dolayısıyla çalışmaları durdurup, yerine 2014’te Gösteri Sanatları Atölyesi’ni faaliyete geçirdiklerini belirtti.
Şen, Gösteri Sanatları Atölyesi için nasıl bir yol haritası belirlendiği sorusuna, “Başlarında Ayhan Yılmaz kardeşimin de olduğu bir yazı grubu ile romanlarımızdan iyi oyunlar, özlenen oyunlar çıkarmak gibi bir niyetimiz var.” yanıtını verdi.
GSA olarak tiyatroyu estetik ve tarihçesiyle önceleyince, her alanda yerli bir arayışla çalışmalara başlayınca, iş yapıyormuş gibi görünen kişilerde rahatsızlıkların olmaya başladığını belirten Şen, yapılan işte sloganlara, şekilciliğe yaslanarak tiyatro yapılamayacağını dile getirdi.
SÜHA UYGUR ADINDA HEMFİKİR OLDUK
Şehir Tiyatroları’nda Genel Sanat Yönetmenliği’ne kurumdan bir isim yerine dışarıdan, kendi özel tiyatrosu olan birinin tercih edilmesinin nedeninin sorulması üzerine Şen, en etkili tercih sebebinin ‘Uygur’un gelenekten geliyor oluşu’ olduğunu belirtti.
Muhsin Ertuğrul’un geleneksel halk tiyatrosuna, sokak, mahalle, kahve tiyatrosu gibi tanımlamalarla en ücra yerlere tiyatronun götürülebileceğini savunan bir öncü hatırlatan Abdurrahman Şen, bu noktada geleneksele uzak durmanın, gelenekselin eğitimini vermemenin, oyunlarına kapıları açmamanın büyük bir eksiklik olacağını dile getirdi.
İFTİRAYA VARAN SUÇLAMALAR SÜRDÜRÜLDÜ
Kadrolaşma konusunun sağlıklı bir şekilde çözülebilmesi için ciddi çalışmaların yapıldığını belirten Şen, bu konunun yıllar içerisinde bir zafiyet haline geldiğini belirtti. Teşvik konusu ile ilgili ise “Göreve geldiğim süreye kadar teşvik, neredeyse bütün personel için kazanılmış bir hak gibi görülmüş.” ifadelerini kullandı.
Abdurrahman Şen, tiyatro içerisindeki olumsuzlukların İBB yönetimince halledilmesine ve sanatçıların düzenli bir gelire kavuşmasına rağmen, ne tiyatro adına konuşanların, ne de İŞTİSAN’ın kurum içinde ve dışında tek bir bilgi paylaşmadığını belirterek şunları ekledi: “Olumlu bir cümle kurulmadı. Tamamen siyasi bir üslupla ne yazık ki iftiraya varan suçlamalar sürdürüldü.”
