CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan'a yönelik yumruklu saldırıya değinen Kılıçdaroğlu, olayın takipçisi olacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Düzce il başkanımız takip ediliyor, arabasına hafifçe arkadan vuranlar tarafından darp ediliyor. Osmanlı torunu olduklarını söylüyorlar. Kimin torunu olduğunuzu bilmiyorum ama Osmanlı olmadığınız kesin. Osmanlı mazlumdan yanadır siz hırsızı savunuyorsunuz. Onlara açıkça söylüyorum, size tasmayı takanlara sakın güvenmeyin. İl başkanımızın yanındayız. Olayın takipçisi olacağız. Olayın arkasında kimler var onu da yakından takip edeceğiz" diye konuştu.
Çocuklara yönelik cinsel istismarın yüzde 434 arttığı bilgisini veren Kılıçdaroğlu, Karaman'daki cinsel istismarla ilgili açıklaması üzerinden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nu eleştirdi.
Bakan'ın taciz olayı sonrası "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz" açıklamasını yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Çocukları düşünmüyor, vakfı düşünüyor. Sana ne? Bu yurtları kim açtı bunun hesabını vereceksin, çocuklara da sahip çıkmıyor. Utan, sen annesin; nasıl böyle bir dil kullabilirsin?" ifadelerini kullandı.
CHP lideri, konuyla ilgili Başbakan Davutoğlu'nun da "Davası insan yetiştirmek olan vakfı karalamak ayrı bir ayıp, paralel yapı öncülüğünde kirli bir algı siyaseti üretiliyor" açıklamasını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Lafa bak... 45 çocuğa tecavüz edilmiş, biz onların dertleriyle uğraşıyoruz, bu kalkmış hala paralel yapıda. Sizin fikriniz paralel değil miydi? Abisi, 'ne istediniz de vermedik' diyordu. Kalkıyor ilgili vakfı övüyor, neden övüyorsun. Övmek ne demek savcıya gözdağı, valiye gözdağı demektir. Vakıf hakkında bir şey yapmayın demektir. Sayın Davutoğlu'na sormak isterim; o çocuk evlerini paralel yapı mı açtı? Kendi suçunuzu bir başkasının üzerine atmaya çalışıyorsunuz."
"TÜRKİYE BU AYIPTAN KURTULMALI"
Olayın sorumlusunun Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"MEB bu olaya bütün ayrıntılarıyla girmek ve toplumu aydınlatmak zorundadır. Yasadışı bu evlerden Türkiye'de kaç tane var. bana gelen bilgi 10 binin üstünde olduğu şeklinde.
O çocuklara orada ne yapılıyor, ne ders veriliyor. Yoksul ailelerin çocukları bunlar. İyi bir din eğitimi alsın diye gönderiliyor. Bunun üzerine sonuna kadar gideceğiz. Önce araştırma komisyonu teklifimizi reddettiler sonra kabul etmek zorunda kaldılar.
Karaman'da tecavüz olayı yaşanırken MEB'de görevli genel müdür olayı örtbas edecek bir tweet atıyor. Türkiye bu ayıptan kurtulmazsa yeni mağdurlar ortaya çıkacaktır. Türkiye bu ayıptan kurtulmalı."
"KONSOLOSLAR SIRADAN BİR DAVA OLMADIĞI İÇİN İZLEDİ"
Kılıçdaroğlu, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı MİT TIR'ları davası ve duruşmaya katılan konsoloslara yönelik tepkilere de değindi.
AYM'nin davada hak ihlali kararı aldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu Türk hukuk sisteminin yargılandığı davadır. Bu dava sıradan bir dava değildir. Bu nedenle büyükelçi ve konsoloslar bu davayı izlemeye gidiyor. Onların ülkelerinin çoğunda demokrasi var. Anayasaya göre mahkemelerdeki duruşmalar herkese açıktır. Sizin ne işiniz var orada demek anayasanın maddesi karşısında havada kalıyor."
RIZA SARRAF'IN ABD'DE TUTUKLANMASI
Konuşmasında İran asıllı işadamı Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanmasına da ayrı bir başlık açan Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan Amerika'ya gitti. Herhalde Rıza Sarraf'ı ziyaret eder, hapishanede. Arkadaşlıkları var, çünkü. Devletin protokolünde yer almışlardı. Onun bakanları, onun önüne yatıyordu. Herhalde gidip bir ziyaret eder, öyle düşünüyorum. Ayıptan Türkiye'yi temizlemenin birinci yolu, 17-25 Aralık soruşturmalarını yeniden açmaktır" ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Ocak 2013 yılında Gana'dan gelerek, Atatürk Havalimanı'na inen ve değerli taş taşıdığı beyan edildiği halde içinde altın olduğunun belirlendiği yönünde tutanaklar tutulan uçağa ilişkin süreci ve ardından yaşanan gelişmeleri anlattı.
Uçakla ilgili gümrük müfettişlerinin hazırladığı rapordan bölümler de okuyan Kılıçdaroğlu, son aşamada uçağın Türkiye'den Dubai'ye hareket etmesine izin verildiğini, ancak son kontrollerde uçaktaki 1,5 ton altından 292 kilonun eksik olduğunun tespit edildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Devletin gümrüğünde, hükümetin gözünün önünde ve onların bilgisinde 14 milyon 600 bin dolarlık altın çalınıyor. Şu ana kadar bu altınların nereye gittiğini bilen yok. Aslında biz biliyoruz. Sarayda oturan da biliyor, Davutoğlu da biliyor, Bakanları da biliyor, herkes biliyor" dedi.
"NAMUSLU ADAMSAN TÜRKİYE'Yİ BU KİRLİLİKTEN KURTAR"
Olayın arkasını bırakmayacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Soruyoruz, bu uçak nasıl geldi, siz neden el koymadınız Sahte beyan var, neden el koymadınız? Verdikleri cevap, 'uçak transitti, yakıt ikmali için Atatürk Havalimanına inmiş. O nedenle bir şey demedik' diyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Uçağın taşıdığı beyan edilen yükü teslim edileceği yer olarak verilen ve tutanaklarda da geçen adresi de kürsüden okuyan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu adres ne Nereden transit oldu, çıktı. Sahte belgeler sonucu 1,5 ton altına el konulmaz mı Yasa bunu öngörmüyor mu 'Uçak transitti, yakıt almak için Atatürk Havalimanı'na inmişti' deniliyor. Gana'nın başkenti Akra'dan İstanbul'a mesafe, 7 bin 354 kilometre. 7 bin 354 kilometre geliyor, burada yakıt ikmali yapıyor, buradan da Dubai'ye gidiyor. Peki, Akra ile Dubai arasındaki mesafe ne kadar Doğrudan, Akra'ya gitseydi, Akra ile Dubai arasındaki mesafe 2 bin 992 kilometre. Sayın Davutoğlu, namuslu adamsan Türkiye'yi bu kirlilikten kurtar."
CHP Düzce İl Başkanı Zekeriya Tozan'a yönelik yumruklu saldırıya değinen Kılıçdaroğlu, olayın takipçisi olacaklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Düzce il başkanımız takip ediliyor, arabasına hafifçe arkadan vuranlar tarafından darp ediliyor. Osmanlı torunu olduklarını söylüyorlar. Kimin torunu olduğunuzu bilmiyorum ama Osmanlı olmadığınız kesin. Osmanlı mazlumdan yanadır siz hırsızı savunuyorsunuz. Onlara açıkça söylüyorum, size tasmayı takanlara sakın güvenmeyin. İl başkanımızın yanındayız. Olayın takipçisi olacağız. Olayın arkasında kimler var onu da yakından takip edeceğiz" diye konuştu.
Çocuklara yönelik cinsel istismarın yüzde 434 arttığı bilgisini veren Kılıçdaroğlu, Karaman'daki cinsel istismarla ilgili açıklaması üzerinden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nu eleştirdi.
Bakan'ın taciz olayı sonrası "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz" açıklamasını yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Çocukları düşünmüyor, vakfı düşünüyor. Sana ne? Bu yurtları kim açtı bunun hesabını vereceksin, çocuklara da sahip çıkmıyor. Utan, sen annesin; nasıl böyle bir dil kullabilirsin?" ifadelerini kullandı.
CHP lideri, konuyla ilgili Başbakan Davutoğlu'nun da "Davası insan yetiştirmek olan vakfı karalamak ayrı bir ayıp, paralel yapı öncülüğünde kirli bir algı siyaseti üretiliyor" açıklamasını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Lafa bak... 45 çocuğa tecavüz edilmiş, biz onların dertleriyle uğraşıyoruz, bu kalkmış hala paralel yapıda. Sizin fikriniz paralel değil miydi? Abisi, 'ne istediniz de vermedik' diyordu. Kalkıyor ilgili vakfı övüyor, neden övüyorsun. Övmek ne demek savcıya gözdağı, valiye gözdağı demektir. Vakıf hakkında bir şey yapmayın demektir. Sayın Davutoğlu'na sormak isterim; o çocuk evlerini paralel yapı mı açtı? Kendi suçunuzu bir başkasının üzerine atmaya çalışıyorsunuz."
"TÜRKİYE BU AYIPTAN KURTULMALI"
Olayın sorumlusunun Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"MEB bu olaya bütün ayrıntılarıyla girmek ve toplumu aydınlatmak zorundadır. Yasadışı bu evlerden Türkiye'de kaç tane var. bana gelen bilgi 10 binin üstünde olduğu şeklinde.
O çocuklara orada ne yapılıyor, ne ders veriliyor. Yoksul ailelerin çocukları bunlar. İyi bir din eğitimi alsın diye gönderiliyor. Bunun üzerine sonuna kadar gideceğiz. Önce araştırma komisyonu teklifimizi reddettiler sonra kabul etmek zorunda kaldılar.
Karaman'da tecavüz olayı yaşanırken MEB'de görevli genel müdür olayı örtbas edecek bir tweet atıyor. Türkiye bu ayıptan kurtulmazsa yeni mağdurlar ortaya çıkacaktır. Türkiye bu ayıptan kurtulmalı."
"KONSOLOSLAR SIRADAN BİR DAVA OLMADIĞI İÇİN İZLEDİ"
Kılıçdaroğlu, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı MİT TIR'ları davası ve duruşmaya katılan konsoloslara yönelik tepkilere de değindi.
AYM'nin davada hak ihlali kararı aldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu Türk hukuk sisteminin yargılandığı davadır. Bu dava sıradan bir dava değildir. Bu nedenle büyükelçi ve konsoloslar bu davayı izlemeye gidiyor. Onların ülkelerinin çoğunda demokrasi var. Anayasaya göre mahkemelerdeki duruşmalar herkese açıktır. Sizin ne işiniz var orada demek anayasanın maddesi karşısında havada kalıyor."
RIZA SARRAF'IN ABD'DE TUTUKLANMASI
Konuşmasında İran asıllı işadamı Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanmasına da ayrı bir başlık açan Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan Amerika'ya gitti. Herhalde Rıza Sarraf'ı ziyaret eder, hapishanede. Arkadaşlıkları var, çünkü. Devletin protokolünde yer almışlardı. Onun bakanları, onun önüne yatıyordu. Herhalde gidip bir ziyaret eder, öyle düşünüyorum. Ayıptan Türkiye'yi temizlemenin birinci yolu, 17-25 Aralık soruşturmalarını yeniden açmaktır" ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Ocak 2013 yılında Gana'dan gelerek, Atatürk Havalimanı'na inen ve değerli taş taşıdığı beyan edildiği halde içinde altın olduğunun belirlendiği yönünde tutanaklar tutulan uçağa ilişkin süreci ve ardından yaşanan gelişmeleri anlattı.
Uçakla ilgili gümrük müfettişlerinin hazırladığı rapordan bölümler de okuyan Kılıçdaroğlu, son aşamada uçağın Türkiye'den Dubai'ye hareket etmesine izin verildiğini, ancak son kontrollerde uçaktaki 1,5 ton altından 292 kilonun eksik olduğunun tespit edildiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Devletin gümrüğünde, hükümetin gözünün önünde ve onların bilgisinde 14 milyon 600 bin dolarlık altın çalınıyor. Şu ana kadar bu altınların nereye gittiğini bilen yok. Aslında biz biliyoruz. Sarayda oturan da biliyor, Davutoğlu da biliyor, Bakanları da biliyor, herkes biliyor" dedi.
"NAMUSLU ADAMSAN TÜRKİYE'Yİ BU KİRLİLİKTEN KURTAR"
Olayın arkasını bırakmayacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Soruyoruz, bu uçak nasıl geldi, siz neden el koymadınız Sahte beyan var, neden el koymadınız? Verdikleri cevap, 'uçak transitti, yakıt ikmali için Atatürk Havalimanına inmiş. O nedenle bir şey demedik' diyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Uçağın taşıdığı beyan edilen yükü teslim edileceği yer olarak verilen ve tutanaklarda da geçen adresi de kürsüden okuyan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu adres ne Nereden transit oldu, çıktı. Sahte belgeler sonucu 1,5 ton altına el konulmaz mı Yasa bunu öngörmüyor mu 'Uçak transitti, yakıt almak için Atatürk Havalimanı'na inmişti' deniliyor. Gana'nın başkenti Akra'dan İstanbul'a mesafe, 7 bin 354 kilometre. 7 bin 354 kilometre geliyor, burada yakıt ikmali yapıyor, buradan da Dubai'ye gidiyor. Peki, Akra ile Dubai arasındaki mesafe ne kadar Doğrudan, Akra'ya gitseydi, Akra ile Dubai arasındaki mesafe 2 bin 992 kilometre. Sayın Davutoğlu, namuslu adamsan Türkiye'yi bu kirlilikten kurtar."