EN KÖTÜ İŞ
Koreograf, yönetmen, çağdaş dans ve performans sanatçısı, beden_dans terapisti ve akademisyen Tuğçe Tuna, 20. İKSV İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında EN KÖTÜ İŞ. isimli disiplinler arası fiziksel tiyatro ve çağdaş dans eserini sunacak.
Sanatçı Tuğçe Tuna; EN KÖTÜ İŞ. eserinde toprak ve beden ilişkisini Psiko_Soma+tik olarak aralarken, performans sanatçıları ile duyusal ve bilinç katmanları arasında geziniyor. Latince ‘soma’ kelimesi; beden, madde, hücrelerinin tamamı, gibi anlamları ifade etmektedir. Tuna; toprağın üstünde, altında çalışan ‘bedeni’ iş sistemleri ve haller üzerinden ele alıyor. Sanatçının işi gereği çalışma yaptığı, eser ürettiği, kendini sorguladığı alan olarak ‘salon’ lar gibi, madenler de de ortak buluşma alanları olan ‘salon’ larda sunulmak üzere hazırlanıyor eser. ‘Salon’sanatçı için aynı zamanda zihindeki, bedendeki arayışları sürdürdüğümüz kaotik -boşluğu- da temsil ediyor. Alan hafızasının yanı sıra, ‘İş’ olarak kabul ettiğimiz eylemlerin bilinci tüketmesi, boşluk algısı, mekanın ve bedenin dönüştürülmesi eserin oyun katmanlarını oluşturuyor.
‘Dağı it, sırrını bırak.
Toprağın üstünde boşlukta.
Boş bir çerçeve de… Toprağın altında bir alandan başka bir gerçekliğe geçiş.
Ayakların yere basmadan. Dağı it, sırrını bırak.
O’na yakın olmak özgürlük ama boğazıma kaçsa boğulacağımı biliyorum.
İş insanı tüketir mi, tüketir. Bir işe sahipsen, iş’ te sana sahiptir.
İçindeki cevheri nasıl arar, nasıl dışarı çıkarırsın?
Kimliklerini, üzerindekileri bırakıp aşağıya inebilir misin?
Haberleşmek için değil bu duman, gözyaşım görünmesin diye.
Dağı it, nefesini bırak. Şansın varsa belki ellerini tanırsın…’
Tuğçe Tuna. İstanbul 2015
Tuğçe Tuna: Hayat ile iletişimini ve ilişkisini hareket-dans-beden-alan-boşluk-öngörü ve dönüşüm üzerinden kuran Tuğçe Tuna, dans ve performans sanatçılığının yanı sıra, 2001 yılından itibaren bağımsız üretim politikasını eserleri ve projeleriyle uluslararası platformlarda oluşturmaya ve eserlerine davet ettiği sanatçılarla sunmaya başladı. Çağdaş Gösteri Sanatları alanında öncü, cesur ve yenilikleriyle tanınan Tuna’nın İKSV Tiyatro Festival’leri kapsamında yer alan eserleri arasında; 2013 Almanya Arena Festivali Jüri Ödülü’ne layık bulunan, 2012’de Hasköy Yün ve İplik Fabrikası’nda gerçekleştirdiği DEPLASMAN, 2014’de St.Pulcherie Fransız Lisesi’nde ürettiği GÖVDE GÖSTERİSİ, eleştirmenler tarafından 2010 sezonunun en iyi eserlerinden biri olarak gösterilen ve Bayrampaşa Eski Ceza Evi’nde gerçekleştirilen tek çağdaş dans gösterisi olan ISLAK HACİM, Santralistanbul Enerji Müzesi’ndeki MAKİNE BEDEN, VERTİGO Proje 4L, DÜŞÜNME FOBİSİ Aziz Nesin Sahnesi bulunan sanatçı yanı sıra, TORTU İstanbul Modern, HÜCRE Yapı Kredi Binası Beyoğlu, TUZLA…BUZ…gibi beden ve mimari ilişkisi üzerine odaklanarak ve ‘Dansın, hareketin mekanı beden. Mekan benim için düşüncenin de bedenidir.
Farklı şekillerde iletişim kuran bir bedendir mekan.’ diye tanımladığı eserleriyle çalışmalarına devam etmektedir. Halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Devlet Konservatuvarı, Çağdaş Dans Anasanat Dalı başkanlığını da yürüten Doç.Tuğçe Tuna, bedeni yaşanılan, kişinin kendi politikasını sürdürdüğü aracı bir alan’ olarak değerlendiriyor.
EN KÖTÜ İŞ
Konsept, Yönetmen, Koreograf ve Metin: Tuğçe Tuna
Mekan ve Ses Yerleştirmesi: Vahit Tuna
Performans Sanatçıları: Erdinç Anaz, Pınar Akyüz, Demet Aksular, Özgün Akaçça,
Begüm Balcıoğlu, Taner Güngör, Erdem Kaynarca, Ahu Özgür Kınoğlu, Meriç Rakalar,
Tuğçe Tuna. Sinan Özer, Ezgi Çanaklı, İlkem Ulugün (Video).
Müzik: Fati Fehmiju, Vahit Tuna
Işık Tasarım: Vahit Tuna, Utku Kara, Tuğçe Tuna
Proje Asistanı: Ezgi Çanaklı
Teknik Asistan: Yazı Köz, Sevgi Umut
-Engin Çetinbağ’ ya danışmanlığı ve desteği için teşekkür ederiz.
Koreograf, yönetmen, çağdaş dans ve performans sanatçısı, beden_dans terapisti ve akademisyen Tuğçe Tuna, 20. İKSV İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında EN KÖTÜ İŞ. isimli disiplinler arası fiziksel tiyatro ve çağdaş dans eserini sunacak.
Sanatçı Tuğçe Tuna; EN KÖTÜ İŞ. eserinde toprak ve beden ilişkisini Psiko_Soma+tik olarak aralarken, performans sanatçıları ile duyusal ve bilinç katmanları arasında geziniyor. Latince ‘soma’ kelimesi; beden, madde, hücrelerinin tamamı, gibi anlamları ifade etmektedir. Tuna; toprağın üstünde, altında çalışan ‘bedeni’ iş sistemleri ve haller üzerinden ele alıyor. Sanatçının işi gereği çalışma yaptığı, eser ürettiği, kendini sorguladığı alan olarak ‘salon’ lar gibi, madenler de de ortak buluşma alanları olan ‘salon’ larda sunulmak üzere hazırlanıyor eser. ‘Salon’sanatçı için aynı zamanda zihindeki, bedendeki arayışları sürdürdüğümüz kaotik -boşluğu- da temsil ediyor. Alan hafızasının yanı sıra, ‘İş’ olarak kabul ettiğimiz eylemlerin bilinci tüketmesi, boşluk algısı, mekanın ve bedenin dönüştürülmesi eserin oyun katmanlarını oluşturuyor.
‘Dağı it, sırrını bırak.
Toprağın üstünde boşlukta.
Boş bir çerçeve de… Toprağın altında bir alandan başka bir gerçekliğe geçiş.
Ayakların yere basmadan. Dağı it, sırrını bırak.
O’na yakın olmak özgürlük ama boğazıma kaçsa boğulacağımı biliyorum.
İş insanı tüketir mi, tüketir. Bir işe sahipsen, iş’ te sana sahiptir.
İçindeki cevheri nasıl arar, nasıl dışarı çıkarırsın?
Kimliklerini, üzerindekileri bırakıp aşağıya inebilir misin?
Haberleşmek için değil bu duman, gözyaşım görünmesin diye.
Dağı it, nefesini bırak. Şansın varsa belki ellerini tanırsın…’
Tuğçe Tuna. İstanbul 2015
Tuğçe Tuna: Hayat ile iletişimini ve ilişkisini hareket-dans-beden-alan-boşluk-öngörü ve dönüşüm üzerinden kuran Tuğçe Tuna, dans ve performans sanatçılığının yanı sıra, 2001 yılından itibaren bağımsız üretim politikasını eserleri ve projeleriyle uluslararası platformlarda oluşturmaya ve eserlerine davet ettiği sanatçılarla sunmaya başladı. Çağdaş Gösteri Sanatları alanında öncü, cesur ve yenilikleriyle tanınan Tuna’nın İKSV Tiyatro Festival’leri kapsamında yer alan eserleri arasında; 2013 Almanya Arena Festivali Jüri Ödülü’ne layık bulunan, 2012’de Hasköy Yün ve İplik Fabrikası’nda gerçekleştirdiği DEPLASMAN, 2014’de St.Pulcherie Fransız Lisesi’nde ürettiği GÖVDE GÖSTERİSİ, eleştirmenler tarafından 2010 sezonunun en iyi eserlerinden biri olarak gösterilen ve Bayrampaşa Eski Ceza Evi’nde gerçekleştirilen tek çağdaş dans gösterisi olan ISLAK HACİM, Santralistanbul Enerji Müzesi’ndeki MAKİNE BEDEN, VERTİGO Proje 4L, DÜŞÜNME FOBİSİ Aziz Nesin Sahnesi bulunan sanatçı yanı sıra, TORTU İstanbul Modern, HÜCRE Yapı Kredi Binası Beyoğlu, TUZLA…BUZ…gibi beden ve mimari ilişkisi üzerine odaklanarak ve ‘Dansın, hareketin mekanı beden. Mekan benim için düşüncenin de bedenidir.
Farklı şekillerde iletişim kuran bir bedendir mekan.’ diye tanımladığı eserleriyle çalışmalarına devam etmektedir. Halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Devlet Konservatuvarı, Çağdaş Dans Anasanat Dalı başkanlığını da yürüten Doç.Tuğçe Tuna, bedeni yaşanılan, kişinin kendi politikasını sürdürdüğü aracı bir alan’ olarak değerlendiriyor.
EN KÖTÜ İŞ
Konsept, Yönetmen, Koreograf ve Metin: Tuğçe Tuna
Mekan ve Ses Yerleştirmesi: Vahit Tuna
Performans Sanatçıları: Erdinç Anaz, Pınar Akyüz, Demet Aksular, Özgün Akaçça,
Begüm Balcıoğlu, Taner Güngör, Erdem Kaynarca, Ahu Özgür Kınoğlu, Meriç Rakalar,
Tuğçe Tuna. Sinan Özer, Ezgi Çanaklı, İlkem Ulugün (Video).
Müzik: Fati Fehmiju, Vahit Tuna
Işık Tasarım: Vahit Tuna, Utku Kara, Tuğçe Tuna
Proje Asistanı: Ezgi Çanaklı
Teknik Asistan: Yazı Köz, Sevgi Umut
-Engin Çetinbağ’ ya danışmanlığı ve desteği için teşekkür ederiz.