Şarkılarıyla 70′li yıllara damgasını vuran şarkıcı ve bestekar Aydın Tansel’in uzun süre ortalıklarda görünmemesi üzerine komşuları şüphelenip, durumu polise bildirdi. Bugün saat 16.30 sıralarında Tansel’in Gümüşlük Mahallesi, Aktaş Tatil Sitesi’ndeki evine çilingir yardımıyla giren polis, yatağında cesediyle karşılaştı.
İki yıl önce Bodrum’a yerleştiği ve burada sahildeki kafeteryalarda sahne alıp, hayranlarıyla bir araya gelen Tansel’in kalp krizinden yaşamını yitirdiği belirlendi. Tansel’in ölüm haberi komşuları ve sevenlerini yasa boğdu. En son hayranlarıyla 28 Mart’ta çektirip, Facebook’taki sayfasında paylaştığı fotoğraflar görenleri duygulandırdı.
“Ankara’da bir mayıs çocuğu olarak doğdum. Eğitimci bir ailede yetişmemin verdiği disiplin, müzik yaşamımda en önemli desteğim oldu ama tipik bir ikizler burcu olmamı hiçbir zaman engellemedi. Ankara, Bahçelievler çocukluk ve gençlik yıllarımın şahidi oldu. Ankara Cumhuriyet Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sumeroloji Bölümü mezunuyum. Uzun yıllar Doğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda aktif görev aldım. Özellikle Kars’ın Ani harabeleri kazılarında yaşadığım deneyimlerin, yaşama, sanata ve müziğe olan yaklaşımımı şekillendirdiğini ve derinleştirdiğini düşünüyorum. Ancak daha sonra, çok değerli bulduğum akademik çalışmanın dışına çıkıp, yaratıcılığımı hayata geçirme fırsatı bulduğum alan olan müziği seçtim. Şarkılar yazmak, onları söylemek istedim…
Çoğu çocuk gibi, bana da mandolin dersleri tattırdı bir enstrümanla bütünleşmenin hazzını. Lise yıllarında, kurduğum trioyla profesyonelliğe geçiş yaptım. Daha sonra İstanbul’a taşındım ve Sezen Cumhur Önal ile ilk plak çalışmalarıma başladım. Çıkardığım ikinci kırkbeşlik, “Genç Kızlar”, Türkiye’de hit oldu…70′lerin başında kendi şarkılarımı yazmaya ve söylemeye başladım. Günler Aylar , Çisil Çisil Yağmur, Neydi Aradığım gibi şarkılarımdan bir çoğu en çok dinlenenler arasında yer aldı. Üç büyük Anadolu Turnesi yaptım…TRT’nin siyah-beyaz yıllarında, ilk canlı program yapan sanatçılardan biriyim… 1976′da Bulgaristan Altın Orfe Ses Yarışması’nda, uluslararası dalda 29 ülke arasında, ‘Dünya Ses Üçüncü’sü ünvanını alıp, ülkeme madalya getirdim…1978′de Eurovision Türkiye Elemeleri finalisti oldum…1994 Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması’nda, Jüri Özel Ödülü aldım… Bir sinema filminde, üç fotoromanda ve bir müzikalde oynadım…
Bir süre ticaret hayatını atıldım fakat yine müzik aşkı ağır basınca, ticarete noktayı koyup, yeniden uzun yıllar emek verdiğim müziğe ve sahnelere döndüm. Halen sahne çalışmalarım devam etmektedir…Müzikle beraber motosiklet ve spor en büyük tutkularım. Shotokan Karate Ni-Dan (ikinci kuşak), Siyah Kuşak sahibiyim… Kısa bir evlilik hayatı yaşadım…Bekarım…”
İki yıl önce Bodrum’a yerleştiği ve burada sahildeki kafeteryalarda sahne alıp, hayranlarıyla bir araya gelen Tansel’in kalp krizinden yaşamını yitirdiği belirlendi. Tansel’in ölüm haberi komşuları ve sevenlerini yasa boğdu. En son hayranlarıyla 28 Mart’ta çektirip, Facebook’taki sayfasında paylaştığı fotoğraflar görenleri duygulandırdı.
KENDİ KALEMİNDEN ÖZGEÇMİŞİ
Tansel, kendisine ait web sitesinde özgeçmişini şöyle paylaşmıştı:“Ankara’da bir mayıs çocuğu olarak doğdum. Eğitimci bir ailede yetişmemin verdiği disiplin, müzik yaşamımda en önemli desteğim oldu ama tipik bir ikizler burcu olmamı hiçbir zaman engellemedi. Ankara, Bahçelievler çocukluk ve gençlik yıllarımın şahidi oldu. Ankara Cumhuriyet Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sumeroloji Bölümü mezunuyum. Uzun yıllar Doğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda aktif görev aldım. Özellikle Kars’ın Ani harabeleri kazılarında yaşadığım deneyimlerin, yaşama, sanata ve müziğe olan yaklaşımımı şekillendirdiğini ve derinleştirdiğini düşünüyorum. Ancak daha sonra, çok değerli bulduğum akademik çalışmanın dışına çıkıp, yaratıcılığımı hayata geçirme fırsatı bulduğum alan olan müziği seçtim. Şarkılar yazmak, onları söylemek istedim…
Çoğu çocuk gibi, bana da mandolin dersleri tattırdı bir enstrümanla bütünleşmenin hazzını. Lise yıllarında, kurduğum trioyla profesyonelliğe geçiş yaptım. Daha sonra İstanbul’a taşındım ve Sezen Cumhur Önal ile ilk plak çalışmalarıma başladım. Çıkardığım ikinci kırkbeşlik, “Genç Kızlar”, Türkiye’de hit oldu…70′lerin başında kendi şarkılarımı yazmaya ve söylemeye başladım. Günler Aylar , Çisil Çisil Yağmur, Neydi Aradığım gibi şarkılarımdan bir çoğu en çok dinlenenler arasında yer aldı. Üç büyük Anadolu Turnesi yaptım…TRT’nin siyah-beyaz yıllarında, ilk canlı program yapan sanatçılardan biriyim… 1976′da Bulgaristan Altın Orfe Ses Yarışması’nda, uluslararası dalda 29 ülke arasında, ‘Dünya Ses Üçüncü’sü ünvanını alıp, ülkeme madalya getirdim…1978′de Eurovision Türkiye Elemeleri finalisti oldum…1994 Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması’nda, Jüri Özel Ödülü aldım… Bir sinema filminde, üç fotoromanda ve bir müzikalde oynadım…
Bir süre ticaret hayatını atıldım fakat yine müzik aşkı ağır basınca, ticarete noktayı koyup, yeniden uzun yıllar emek verdiğim müziğe ve sahnelere döndüm. Halen sahne çalışmalarım devam etmektedir…Müzikle beraber motosiklet ve spor en büyük tutkularım. Shotokan Karate Ni-Dan (ikinci kuşak), Siyah Kuşak sahibiyim… Kısa bir evlilik hayatı yaşadım…Bekarım…”