Başbakan Ahmet Davutoğlu, Finlandiya ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Finlandiya ile yaklaşık bir asra varan köklü ilişkilerinin olduğunu belirterek, ziyaret kapsamında ikili ilişkilerin nasıl geliştirileceği konusunun ele alınacağını ifade etti.
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunu ele alacaklarını anlatan Davutoğlu, Finlandiya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine de açıkça destek veren bir ülke olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, Finlandiya'nın bir önemli özelliğinin de mülteci kabulü konusunda en insani tutumu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirterek, Finlandiya ile bu anlamda benzer yaklaşımlara sahip olduklarını ifade etti. Davutoğlu, Avrupa'ya gönderilecek mülteci grubu arasındaki ülkelerden birinin de Finlandiya olduğunu belirtti. Davutoğlu, Finlandiya'nın ikili ilişkilerin geliştiği dost bir ülke olduğunu kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu'nun Ramazanoğlu'na yönelik sözleri ve Kılıçdaroğlu'nun 'sözlerimin arkasındayım' açıklamasına ilişkin soruya Davutoğlu, şunları ifade etti:
"Siyasi hayatın esası edeptir, nezakettir, üsluba dikkattir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu iki büyük hata yaptı. Birincisi Bakanımıza ki çok değerli bir hanımefendidir, ona yönelik sarf ettiği hiçbir siyasetçiyi bırakın, herhangi bir insanın ağzına yakışmayacak sözler sarf etmiş olması. Bunun izah edilir, açıklanır tarafı yoktur. Bu hatada ısrar edip ikinci bir açıklama yapması ise daha büyük bir hatadır. Eğer bir özür dilemiş olsaydı en azından daha önceki hatasını telafi etmiş olmazdı ama kendi hatasını fark edecek düzeyde akıla sahip olduğu ortaya çıkmış olurdu. Birincisiyle edepsizlik yapmıştır, ikincisiyle akılsızlık da yaptı. Bugünkü konuşmasında, bana dönük hitaben 'Bana adam gibi cevap versin Başbakan demişti, şimdi ben ona diyorum ki 'Adam olana adam gibi cevap verilir. Bu konuşmasından sonra ben onu sınıfından da saymıyorum, adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum. Esas tepki göstermesi gereken, esas bu tutum karşısında kadın onuruna, insan onuruna sahip çıkması gerekenler, CHP içindeki kadınlardır, milletvekillerimizdir. CHP'ye oy vermiş bütün kadınlarımızı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesinden sonra bu soruyu kendisine yöneltmelerini bekliyorum. Bu yapılan hakaret, bütün kadınlara yapılan hakarettir. Bu yapılan hakaret insanlık dışı bir şeydir. Kınama, lanetleme lafını hafif buluyorum. Adam olmadığını göstermiştir, insan olmadığını göstermiştir. Bu ifadede ısrar etmesi daha büyük bir hata olmuştur. Ümit ederiz çıkar ben yanlış yaptım bu hanımefendiden özür diliyorum der."
AKADEMİSYENLERİN TUTUKLULUĞU
Akademisyenlerin tutukluluğu meselesine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, "İlkesel olarak kesin hükme varılana kadar tutuklu yargılamaya doğru bakmadığımı ifade ettim. Eğer kaçma, delil saklama gibi bir gerekçe söz konusuysa bunu takdir edecek hakimdir" diye konuştu.
'Terör ve terörist' tanımına ilişkin bir soru üzerine Başbakan Davutoğlu, "Bir ülkede bir kişi terör yaparak o ülke insanına zarar vermeyi amaç edinmişse zaten o ülke insanlarıyla olan manevi bağını kopartmış demektir. Hiçbir akıl sahibi vatandaş, kendini ve vatandaşları yok etmeyi, terör saldırısı düzenlemeyi mazur görmez. O ülke ve vatanla bağı kopmuş demektir. Şuan ki mevzuatımızda da kimlerin vatandaşlıktan çıkarılacağı bellidir. Terörle mücadele bağlamında ne gerekiyorsa atarız, ancak şuanda henüz olgunlaşmış bir çalışmamız yok" dedi.
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi konusunu ele alacaklarını anlatan Davutoğlu, Finlandiya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine de açıkça destek veren bir ülke olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, Finlandiya'nın bir önemli özelliğinin de mülteci kabulü konusunda en insani tutumu sergileyen ülkelerden biri olduğunu belirterek, Finlandiya ile bu anlamda benzer yaklaşımlara sahip olduklarını ifade etti. Davutoğlu, Avrupa'ya gönderilecek mülteci grubu arasındaki ülkelerden birinin de Finlandiya olduğunu belirtti. Davutoğlu, Finlandiya'nın ikili ilişkilerin geliştiği dost bir ülke olduğunu kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu'nun Ramazanoğlu'na yönelik sözleri ve Kılıçdaroğlu'nun 'sözlerimin arkasındayım' açıklamasına ilişkin soruya Davutoğlu, şunları ifade etti:
"Siyasi hayatın esası edeptir, nezakettir, üsluba dikkattir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu iki büyük hata yaptı. Birincisi Bakanımıza ki çok değerli bir hanımefendidir, ona yönelik sarf ettiği hiçbir siyasetçiyi bırakın, herhangi bir insanın ağzına yakışmayacak sözler sarf etmiş olması. Bunun izah edilir, açıklanır tarafı yoktur. Bu hatada ısrar edip ikinci bir açıklama yapması ise daha büyük bir hatadır. Eğer bir özür dilemiş olsaydı en azından daha önceki hatasını telafi etmiş olmazdı ama kendi hatasını fark edecek düzeyde akıla sahip olduğu ortaya çıkmış olurdu. Birincisiyle edepsizlik yapmıştır, ikincisiyle akılsızlık da yaptı. Bugünkü konuşmasında, bana dönük hitaben 'Bana adam gibi cevap versin Başbakan demişti, şimdi ben ona diyorum ki 'Adam olana adam gibi cevap verilir. Bu konuşmasından sonra ben onu sınıfından da saymıyorum, adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum. Esas tepki göstermesi gereken, esas bu tutum karşısında kadın onuruna, insan onuruna sahip çıkması gerekenler, CHP içindeki kadınlardır, milletvekillerimizdir. CHP'ye oy vermiş bütün kadınlarımızı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesinden sonra bu soruyu kendisine yöneltmelerini bekliyorum. Bu yapılan hakaret, bütün kadınlara yapılan hakarettir. Bu yapılan hakaret insanlık dışı bir şeydir. Kınama, lanetleme lafını hafif buluyorum. Adam olmadığını göstermiştir, insan olmadığını göstermiştir. Bu ifadede ısrar etmesi daha büyük bir hata olmuştur. Ümit ederiz çıkar ben yanlış yaptım bu hanımefendiden özür diliyorum der."
AKADEMİSYENLERİN TUTUKLULUĞU
Akademisyenlerin tutukluluğu meselesine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, "İlkesel olarak kesin hükme varılana kadar tutuklu yargılamaya doğru bakmadığımı ifade ettim. Eğer kaçma, delil saklama gibi bir gerekçe söz konusuysa bunu takdir edecek hakimdir" diye konuştu.
'Terör ve terörist' tanımına ilişkin bir soru üzerine Başbakan Davutoğlu, "Bir ülkede bir kişi terör yaparak o ülke insanına zarar vermeyi amaç edinmişse zaten o ülke insanlarıyla olan manevi bağını kopartmış demektir. Hiçbir akıl sahibi vatandaş, kendini ve vatandaşları yok etmeyi, terör saldırısı düzenlemeyi mazur görmez. O ülke ve vatanla bağı kopmuş demektir. Şuan ki mevzuatımızda da kimlerin vatandaşlıktan çıkarılacağı bellidir. Terörle mücadele bağlamında ne gerekiyorsa atarız, ancak şuanda henüz olgunlaşmış bir çalışmamız yok" dedi.