Seda Akgül, verdiği kiloların ardından adeta bambaşka biri oldu. Gazetelere röportaj veren ve evliliği düşünmediğini söyleyen Akgül, kısa süre sonra Avram Habib’le evlenerek herkesi şaşırttı. Evliliğinin üzerinden 50 gün geçen Seda Akgül’ün, Milliyet’e verdiği röportajdan dikkat çekici başlıklarsa şöyle:
Evliliğiniz nasıl gidiyor?
50 gün oldu. İlk günler zor derler ama biz öyle bir zorluk yaşamadık. Evlenmeden önce nasılsak şimdi de öyle devam ediyoruz.
Çocuk istiyor musunuz?
Şu an istemiyorum. Fiziksel olarak altından kalksam da, ruhsal olarak kaldırabileceğimi düşünmüyorum. Hiçbir zaman da ‘Ay çocuklarım olsun’ diyen biri olmadım. Hayvanları çok seviyorum, her zaman evcil bir hayvanım oldu. 30 yıldır köpeğim var. İleride evlat sahibi olmak isteyip olamazsam evlat edinmeye de sıcak bakarım. Ne anneler var, biyolojik anne olmak marifet değil. Bir de bence iyi bir evlilik için çocuk şart değil, insanın kendini bilmesi lazım.
Evlilik sözleşmesine niye gerek duydunuz?
Çocuğum olmadığı takdirde mal paylaşımı anlaşmam da var. Gerçek feminist böyle olunur. Eğer sadece erkeğin parasıyla ve onun imkanlarıyla yürüyen bir evlilik varsa ve sen buna dahil olmuşsan ‘ben feministim’ demeyeceksin. Ben gerçek bir feminist olduğumu düşünüyorum. Yıllarca harcadığım parayı kendim kazandım, ayaklarımın üstünde durdum.
Kadın – erkek ilişkileri üzerine iki Kitap yazdınız. Sizce ilişkilerdeki en büyük sorun ne?
Kadın 35’inde bekarsa evde kalmış muamelesi yapılıyor. Oysa bir kadın istediği zaman evlenebilir. Kadının kendi tercihiyle bekar kalmak istediği anlaşılmıyor. Ben de bugüne kadar bekar kalmayı tercih etmiştim. 20 yıldır çalışan bir kadın olarak evlilikten, ev paylaşmaktan, hayatı paylaşmaktan korkuyordum. Kendi tercihimle bekar kaldım, güvenmeyi bekledim. Ama çok şükür, aşkımızı birbirimizi prangalamadan sürdürüyoruz.
Evliliğiniz nasıl gidiyor?
50 gün oldu. İlk günler zor derler ama biz öyle bir zorluk yaşamadık. Evlenmeden önce nasılsak şimdi de öyle devam ediyoruz.
Çocuk istiyor musunuz?
Şu an istemiyorum. Fiziksel olarak altından kalksam da, ruhsal olarak kaldırabileceğimi düşünmüyorum. Hiçbir zaman da ‘Ay çocuklarım olsun’ diyen biri olmadım. Hayvanları çok seviyorum, her zaman evcil bir hayvanım oldu. 30 yıldır köpeğim var. İleride evlat sahibi olmak isteyip olamazsam evlat edinmeye de sıcak bakarım. Ne anneler var, biyolojik anne olmak marifet değil. Bir de bence iyi bir evlilik için çocuk şart değil, insanın kendini bilmesi lazım.
Çocuğum olmadığı takdirde mal paylaşımı anlaşmam da var. Gerçek feminist böyle olunur. Eğer sadece erkeğin parasıyla ve onun imkanlarıyla yürüyen bir evlilik varsa ve sen buna dahil olmuşsan ‘ben feministim’ demeyeceksin. Ben gerçek bir feminist olduğumu düşünüyorum. Yıllarca harcadığım parayı kendim kazandım, ayaklarımın üstünde durdum.
Kadın – erkek ilişkileri üzerine iki Kitap yazdınız. Sizce ilişkilerdeki en büyük sorun ne?
Kadın 35’inde bekarsa evde kalmış muamelesi yapılıyor. Oysa bir kadın istediği zaman evlenebilir. Kadının kendi tercihiyle bekar kalmak istediği anlaşılmıyor. Ben de bugüne kadar bekar kalmayı tercih etmiştim. 20 yıldır çalışan bir kadın olarak evlilikten, ev paylaşmaktan, hayatı paylaşmaktan korkuyordum. Kendi tercihimle bekar kaldım, güvenmeyi bekledim. Ama çok şükür, aşkımızı birbirimizi prangalamadan sürdürüyoruz.