Burçin Abdullah “Ne yazık ki kalbim boş…
İlle de aşk yaşamam gerekmiyor. Mutluyum. Dostlarım var, ailem var. Bu yaz Amerika'ya gideceğim. Yeni ülkeler, yeni kültürler tanımak istiyorum” dedi.
Ekranın gözyaşı efsanesi olarak her zaman hatırlanan Üvey Baba'nın 11 yaşındaki küçük yıldızı Burçin Abdullah'ı Lamia olarak tanıdık yıllar önce. En son Hatasız Kul Olmaz dizisinde Canan karakteriyle izlediğimiz Abdullah'la geçen cuma günü vizyona giren son filmi Ankara Yazı'nı (Veda Mektubu), oyunculuğunu, gelecek planlarını konuşmak için her zaman spor yaptığı Maçka Parkı'nda buluştuk. Elbette sohbetimize sporla başladık.
– Sporu seviyorsun…
Sporsuz yaşayamam. Özellikle koşmak, nefes açmak, ter atmak bana iyi geliyor. Boksu çok seviyorum.
– Boks mu?
Siz de şaşırıyorsunuz. Bir kadının boks yapması nedense erkekleri şaşırtıyor. Oysa boks kadınlar için çok eğlenceli ve ideal.
– Nesi ideal oluyor ki kadınlar için?
Hem forma girip hem de stres atoyursun. Pilates yaparken hiç terleyemiyordum. Şimdi boksla inanılmaz ter atabiliyorum. Fit olmak, kilo vermek isteyen kadınlar mutlaka boks yapmalı. İştahlı olmama rağmen boks yaptığım için kilom aynı kalıyor.
– Yumruklarını konuşalım mı?
Hocam, sağ direklerimin güçlü, kroşelerimin sağlam olduğunu söylüyor. Sağım öldürür, solum süründürür (gülüyor). Şaka şaka…
Film, bir dönem filmi. 80 İhtilali'nde yaşanan bir dramı anlatıyor. Genç yaşında sıkı yönetim döneminde idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu'nun (Münircan Cindoruk) nişanlısı Yasemin karakterini oynadım.
– Neyle suçlanıyor Mustafa?
Balgat katliamı diye anılan bir olay yaşanıyor 1978'de. Ülkücülerin kurşun yağmuruna tuttuğu bir kahve var. Mustafa'nın suçu olmamasına rağmen hapse atılıyor, idam ediliyor.
– O dönemi yaşayanlarla konuştun mu?
Yönetmen Kemal Uzun ve filmde Mustafa'nın babası olan Gürkan Uygun, filmin geçtiği sıkı yönetim dönemini yaşamışlar.
– Olay Balgat'ta yaşanmış ama siz filmi Kozan'da çektiniz…
Balgat ne yazık ki o dönemin Balgat'ı değil artık. Ahşap pencere bile yok, her yer modernleşmiş. Kozan 80'leri yansıtıyor. Halkı da çekimlerde elinden geldiğince bize yardım etti. Bir aya yakın süre içinde tamamladık filmi.
Kamera önünde rol gereği değil, gerçekten ağladım. İçim katıldı, gözlerim şişti. Tüyler ürperten bir olay. Nişanlısını haksız yere asıyorlar. Yasemin içe dönük, sessiz bir kız. Mustafa'nın annesi Zeynep'i oynayan İpek Tuzcuoğlu'yla çok üzüldük, çok ağladık.
– Filmin mesajı…
Bir genç ölünce, ailesi de ölüyor. Ve Türkiye'de ne yazık ki bu dönemde her gün askerlerimiz, polislerimiz şehit oluyor. O şehitlerle birlikte aileleri de ölüyor. Her gün şehit haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bitsin artık bu acı.
– Mesajı olan yapımları seviyorsun…
Gerçek hikayesi olan dramlarda yer almak benim için daha keyifli. Biyografik filmler daha öğretici oluyor.
– Oyunculukta kırmızı çizgilerin var mı?
Önemli olan işin doğru olması, sağlam olmasıdır ve bana yakışmasıdır. Senaryo gerektiriyorsa ve ikna olursam, elbette öpüşebilirim ama laf olsun diye o tür işlere asla girmem. Sağlam işleri kabul ediyorum.
En son Zengin Kız Fakir Oğlan'da oynadım. Şu an pek çok proje var. Sanırım yeni dönemde yeni bir diziyle ekranda olacağım. Ekranı ve dizilerde rol almayı elbette çok özledim.
– Kalbin boş mu?
Ne yazık ki kalbim boş… İlle de aşk yaşamam gerekmiyor. Aşksız da mutluyum. Dostlarım var, ailem var. Bu yaz Amerika'ya gideceğim. Seyahat etmeye bayılıyorum. Yeni ülkeler, yeni kültürler tanımak istiyorum.
– Gelecekle ilgili hedeflerin, planların, düşüncelerin var mı?
Elbette hedeflerim var. Hem de çok.
– Mesela…
Mesela, Müjdat Gezen, Haluk Bilginer ve Vahide Perçin'le birlikte oynamayı çok istiyorum. Benim gibi genç bir oyuncu için onlarla birlikte oynamak büyük bir mutluluk kaynağı olur.
İlle de aşk yaşamam gerekmiyor. Mutluyum. Dostlarım var, ailem var. Bu yaz Amerika'ya gideceğim. Yeni ülkeler, yeni kültürler tanımak istiyorum” dedi.
Ekranın gözyaşı efsanesi olarak her zaman hatırlanan Üvey Baba'nın 11 yaşındaki küçük yıldızı Burçin Abdullah'ı Lamia olarak tanıdık yıllar önce. En son Hatasız Kul Olmaz dizisinde Canan karakteriyle izlediğimiz Abdullah'la geçen cuma günü vizyona giren son filmi Ankara Yazı'nı (Veda Mektubu), oyunculuğunu, gelecek planlarını konuşmak için her zaman spor yaptığı Maçka Parkı'nda buluştuk. Elbette sohbetimize sporla başladık.
Sporsuz yaşayamam. Özellikle koşmak, nefes açmak, ter atmak bana iyi geliyor. Boksu çok seviyorum.
– Boks mu?
Siz de şaşırıyorsunuz. Bir kadının boks yapması nedense erkekleri şaşırtıyor. Oysa boks kadınlar için çok eğlenceli ve ideal.
– Nesi ideal oluyor ki kadınlar için?
Hem forma girip hem de stres atoyursun. Pilates yaparken hiç terleyemiyordum. Şimdi boksla inanılmaz ter atabiliyorum. Fit olmak, kilo vermek isteyen kadınlar mutlaka boks yapmalı. İştahlı olmama rağmen boks yaptığım için kilom aynı kalıyor.
– Yumruklarını konuşalım mı?
Hocam, sağ direklerimin güçlü, kroşelerimin sağlam olduğunu söylüyor. Sağım öldürür, solum süründürür (gülüyor). Şaka şaka…
BALGAT OLAYINI KOZAN'DA ÇEKTİK
– Gelelim vizyondaki filmine… Ankara Yazı (Veda Mektubu) ve Yasemin rolünle ilgili neler söylemek istersin?Film, bir dönem filmi. 80 İhtilali'nde yaşanan bir dramı anlatıyor. Genç yaşında sıkı yönetim döneminde idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu'nun (Münircan Cindoruk) nişanlısı Yasemin karakterini oynadım.
– Neyle suçlanıyor Mustafa?
Balgat katliamı diye anılan bir olay yaşanıyor 1978'de. Ülkücülerin kurşun yağmuruna tuttuğu bir kahve var. Mustafa'nın suçu olmamasına rağmen hapse atılıyor, idam ediliyor.
– O dönemi yaşayanlarla konuştun mu?
Yönetmen Kemal Uzun ve filmde Mustafa'nın babası olan Gürkan Uygun, filmin geçtiği sıkı yönetim dönemini yaşamışlar.
– Olay Balgat'ta yaşanmış ama siz filmi Kozan'da çektiniz…
Balgat ne yazık ki o dönemin Balgat'ı değil artık. Ahşap pencere bile yok, her yer modernleşmiş. Kozan 80'leri yansıtıyor. Halkı da çekimlerde elinden geldiğince bize yardım etti. Bir aya yakın süre içinde tamamladık filmi.
AĞLAMAKTAN GÖZLERİM ŞİŞTİ
– Yasemin'i konuşalım mı?Kamera önünde rol gereği değil, gerçekten ağladım. İçim katıldı, gözlerim şişti. Tüyler ürperten bir olay. Nişanlısını haksız yere asıyorlar. Yasemin içe dönük, sessiz bir kız. Mustafa'nın annesi Zeynep'i oynayan İpek Tuzcuoğlu'yla çok üzüldük, çok ağladık.
– Filmin mesajı…
Bir genç ölünce, ailesi de ölüyor. Ve Türkiye'de ne yazık ki bu dönemde her gün askerlerimiz, polislerimiz şehit oluyor. O şehitlerle birlikte aileleri de ölüyor. Her gün şehit haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bitsin artık bu acı.
– Mesajı olan yapımları seviyorsun…
Gerçek hikayesi olan dramlarda yer almak benim için daha keyifli. Biyografik filmler daha öğretici oluyor.
– Oyunculukta kırmızı çizgilerin var mı?
Önemli olan işin doğru olması, sağlam olmasıdır ve bana yakışmasıdır. Senaryo gerektiriyorsa ve ikna olursam, elbette öpüşebilirim ama laf olsun diye o tür işlere asla girmem. Sağlam işleri kabul ediyorum.
DİZİLERİ ELBETTE ÇOK ÖZLEDİM
– Ekrana dönüyor musun?En son Zengin Kız Fakir Oğlan'da oynadım. Şu an pek çok proje var. Sanırım yeni dönemde yeni bir diziyle ekranda olacağım. Ekranı ve dizilerde rol almayı elbette çok özledim.
– Kalbin boş mu?
Ne yazık ki kalbim boş… İlle de aşk yaşamam gerekmiyor. Aşksız da mutluyum. Dostlarım var, ailem var. Bu yaz Amerika'ya gideceğim. Seyahat etmeye bayılıyorum. Yeni ülkeler, yeni kültürler tanımak istiyorum.
– Gelecekle ilgili hedeflerin, planların, düşüncelerin var mı?
Elbette hedeflerim var. Hem de çok.
– Mesela…
Mesela, Müjdat Gezen, Haluk Bilginer ve Vahide Perçin'le birlikte oynamayı çok istiyorum. Benim gibi genç bir oyuncu için onlarla birlikte oynamak büyük bir mutluluk kaynağı olur.