65. Hükümetin sağlık politikaları ve yol haritasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akdağ, öncelikli hedeflerinin İstanbul'un ambulans sisteminde güçlendirilmesi olduğunu söyledi.
AK Parti'nin sağlığa "çok büyük" önem verdiğini ifade eden Akdağ, şunları kaydetti:
"Amacımız vatandaşımız sağlık hizmetine sorunsuzca erişsin. Türkiye bugün ambulans sistemi açısından dünyanın en gelişmiş ülkelerden biridir. Tamamen ücretsizdir. Önümüzdeki dönemde ne yapacağız? İstanbul'u güçlendireceğiz. Çünkü İstanbul diğer şehirlerimizden ayrışır biçimde hala ambulans hizmetleri açısından güçlendirmemiz gereken bir il.
Normalde şöyle bir kriterimiz var. 10 dakikada vakaya ulaşmaya çalışırız. Bu oran Türkiye genelinde yüzde 95'i aştı. Ama İstanbul'da bu yüzde 80'in biraz altında. İstanbul'a önümüzdeki dönemde yeni istasyon, ambulans ve ekip vereceğiz. Aşşağı yukarı biz iktidara geldiğimizde bu sayı 100'ün altındaydı. Şimdi 350'nin üstünde ama burası İstanbul, yetmiyor."
"BİRAZ KATKI PAYI ÖDEYEBİLİRİZ"
"Biz vatandaşımızın sağlık için cebinden yaptığı harcamayı çok azalttık" diyen Akdağ, "Aile hekimine gittiğimizde ücretsiz olabilir ama hastaneye gittiğimizde biraz katkı payı; 5 lira, 8 lira ödeyebiliriz. Bir aile yıkıcı sağlık harcamasına maruz kalmamalı" ifadelerini kullandı.
DOĞUM KONTROLÜ TARTIŞMALARI
Bakan Akdağ'a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Hiçbir Müslüman nüfus planlaması, doğum kontrolü gibi bir anlayışın içinde olmaz" sözlerinin ardından başlayan tartışmaya ilişkin değerlendirmesi de soruldu.
"Sayın Cumhurbaşkanımız bizim halk sağlığı anlamında kullandığımız doğru kavramlara işaret ediyor" diyen Akdağ şöyle devam etti:
"Nüfus planlaması ya da doğum kontrolü lafı artık tarihe karışmış laflardır. TTB’den bazı başkanların açıklamalarını okudum, hayretler içinde kaldım. Ancak cehalet söyletir bunu insana. Onlar hala nüfus planlaması, doğum kontrolü ayakta durması gerektiğine işaret eden açıklamalar yapıyor. Bunlar devletlerin toplum üzerine nüfus etmek istediği yıllardan kalma tanımlar.
Çin’de bu ağır biçimde yapıldı. İkinci çocuğu doğurmaya kanunen hakkınız yok. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları bizim toplumuza uygundur. Türk toplumunun da hızlı yaşlanma riski var. Doğumu teşvik eden bir kişiyim. Buna aileler karar verir. Zorla kimseye sen çocuk doğurma ya da sen çocuk doğur denmemelidir. Aileler karar verir, bunun adına aile planlamasıdır. Aile planlaması da demiyoruz, bunun adına üreme sağlığı diyoruz.
Anne ve çocuk açısından aile sağlıklı bir doğumu, çocuğu hedefleyecek bir şekilde planlamalar takipler yapabilir ama hepsi bu. Nüfus planlaması aile doğum kontrolü şeklinde konuşanlar cehaletlerini konuşturuyorlar. 30 yıl öncesini konuşuyorlar."
"SAĞLIK BAKANI OLARAK GÜCÜM YETTİĞİNCE MANİ OLACAĞIM"
Normal yolla yapılan doğumun anne ve çocuk için daha sağlıklı olduğunu söyleyen Akdağ, sezeyanla doğum için şunları söyledi:
"Gerekmeyen bir sezeyan anne ve çocuk için ristktir. Normal yolla doğum yapabilecek bir anneye anestezi veriyorsunuz, cerrahi bir işlemle karnını açıyorsunuz. Zorunluluk yoksa akla ziyan bir iş. Normal doğumlarla alakalı olarak biz ödemeler yaparak kolaylıklar getireceğiz. Tabi sezeryan da zorunda olunca yapılması gerekli bir iştir. Çok yanlış bir algı oluşturuldu toplumda sezeyan entelektüel bir faaliyet gibi başlatıldı ve topluma yaygınlaştırıldı. Sağlık Bakanı olarak gücüm yettiğince buna mani olacağım."
"VERECEĞİM KİLOYU AÇIKLAYACAĞIM"
Başlatılacak kampanya kapsamında vereceği kiloyu açıklayacağını söyleyen Akdağ, "Şişmansak zayıflayacağız. Daha çok bisiklet kullanacağız. Bisiklet dağıtımına devam edeceğiz. Toplumumuz açısından hareket etmek çok önemli. İkinci kata üçüncü kata asansörle çıkmak istiyoruz. Böyle giderse Türk toplumunun sağlığı bozulmaya devam edecek. Önümüzdeki dönem sigaraya karşı mücadele ve hareketsizliğe karşı mücadeleye büyük önem vereceğiz" diye konuştu.
"ANA HEDEFİMİZ BAŞKANLIK"
"Partili cumhurbaşkanlığı" ve "başkanlık" sistemi tartışmalarına da değinen Akdağ, "Ana hedefimiz başkanlık, buna ulaşmaya çalışacağız. Benzer diğer sistemler süreç içerisinde siyaseten uzlaşma yoluna gidersek düşünülecek alternatifler" dedi.
Akdağ şöyle devam etti: Herkes başkanlığın neden olması gerektiğini anlatıyor. Başkanlık olursa sağlık hizmetleri daha iyi olur. İstikrar ve hızlı hareket etmek sağlık reformlarının iki önemli parametresidir.
AK Parti'nin sağlığa "çok büyük" önem verdiğini ifade eden Akdağ, şunları kaydetti:
"Amacımız vatandaşımız sağlık hizmetine sorunsuzca erişsin. Türkiye bugün ambulans sistemi açısından dünyanın en gelişmiş ülkelerden biridir. Tamamen ücretsizdir. Önümüzdeki dönemde ne yapacağız? İstanbul'u güçlendireceğiz. Çünkü İstanbul diğer şehirlerimizden ayrışır biçimde hala ambulans hizmetleri açısından güçlendirmemiz gereken bir il.
Normalde şöyle bir kriterimiz var. 10 dakikada vakaya ulaşmaya çalışırız. Bu oran Türkiye genelinde yüzde 95'i aştı. Ama İstanbul'da bu yüzde 80'in biraz altında. İstanbul'a önümüzdeki dönemde yeni istasyon, ambulans ve ekip vereceğiz. Aşşağı yukarı biz iktidara geldiğimizde bu sayı 100'ün altındaydı. Şimdi 350'nin üstünde ama burası İstanbul, yetmiyor."
"BİRAZ KATKI PAYI ÖDEYEBİLİRİZ"
"Biz vatandaşımızın sağlık için cebinden yaptığı harcamayı çok azalttık" diyen Akdağ, "Aile hekimine gittiğimizde ücretsiz olabilir ama hastaneye gittiğimizde biraz katkı payı; 5 lira, 8 lira ödeyebiliriz. Bir aile yıkıcı sağlık harcamasına maruz kalmamalı" ifadelerini kullandı.
DOĞUM KONTROLÜ TARTIŞMALARI
Bakan Akdağ'a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Hiçbir Müslüman nüfus planlaması, doğum kontrolü gibi bir anlayışın içinde olmaz" sözlerinin ardından başlayan tartışmaya ilişkin değerlendirmesi de soruldu.
"Sayın Cumhurbaşkanımız bizim halk sağlığı anlamında kullandığımız doğru kavramlara işaret ediyor" diyen Akdağ şöyle devam etti:
"Nüfus planlaması ya da doğum kontrolü lafı artık tarihe karışmış laflardır. TTB’den bazı başkanların açıklamalarını okudum, hayretler içinde kaldım. Ancak cehalet söyletir bunu insana. Onlar hala nüfus planlaması, doğum kontrolü ayakta durması gerektiğine işaret eden açıklamalar yapıyor. Bunlar devletlerin toplum üzerine nüfus etmek istediği yıllardan kalma tanımlar.
Çin’de bu ağır biçimde yapıldı. İkinci çocuğu doğurmaya kanunen hakkınız yok. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları bizim toplumuza uygundur. Türk toplumunun da hızlı yaşlanma riski var. Doğumu teşvik eden bir kişiyim. Buna aileler karar verir. Zorla kimseye sen çocuk doğurma ya da sen çocuk doğur denmemelidir. Aileler karar verir, bunun adına aile planlamasıdır. Aile planlaması da demiyoruz, bunun adına üreme sağlığı diyoruz.
Anne ve çocuk açısından aile sağlıklı bir doğumu, çocuğu hedefleyecek bir şekilde planlamalar takipler yapabilir ama hepsi bu. Nüfus planlaması aile doğum kontrolü şeklinde konuşanlar cehaletlerini konuşturuyorlar. 30 yıl öncesini konuşuyorlar."
"SAĞLIK BAKANI OLARAK GÜCÜM YETTİĞİNCE MANİ OLACAĞIM"
Normal yolla yapılan doğumun anne ve çocuk için daha sağlıklı olduğunu söyleyen Akdağ, sezeyanla doğum için şunları söyledi:
"Gerekmeyen bir sezeyan anne ve çocuk için ristktir. Normal yolla doğum yapabilecek bir anneye anestezi veriyorsunuz, cerrahi bir işlemle karnını açıyorsunuz. Zorunluluk yoksa akla ziyan bir iş. Normal doğumlarla alakalı olarak biz ödemeler yaparak kolaylıklar getireceğiz. Tabi sezeryan da zorunda olunca yapılması gerekli bir iştir. Çok yanlış bir algı oluşturuldu toplumda sezeyan entelektüel bir faaliyet gibi başlatıldı ve topluma yaygınlaştırıldı. Sağlık Bakanı olarak gücüm yettiğince buna mani olacağım."
"VERECEĞİM KİLOYU AÇIKLAYACAĞIM"
Başlatılacak kampanya kapsamında vereceği kiloyu açıklayacağını söyleyen Akdağ, "Şişmansak zayıflayacağız. Daha çok bisiklet kullanacağız. Bisiklet dağıtımına devam edeceğiz. Toplumumuz açısından hareket etmek çok önemli. İkinci kata üçüncü kata asansörle çıkmak istiyoruz. Böyle giderse Türk toplumunun sağlığı bozulmaya devam edecek. Önümüzdeki dönem sigaraya karşı mücadele ve hareketsizliğe karşı mücadeleye büyük önem vereceğiz" diye konuştu.
"ANA HEDEFİMİZ BAŞKANLIK"
"Partili cumhurbaşkanlığı" ve "başkanlık" sistemi tartışmalarına da değinen Akdağ, "Ana hedefimiz başkanlık, buna ulaşmaya çalışacağız. Benzer diğer sistemler süreç içerisinde siyaseten uzlaşma yoluna gidersek düşünülecek alternatifler" dedi.
Akdağ şöyle devam etti: Herkes başkanlığın neden olması gerektiğini anlatıyor. Başkanlık olursa sağlık hizmetleri daha iyi olur. İstikrar ve hızlı hareket etmek sağlık reformlarının iki önemli parametresidir.