Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) yeni hizmet binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, insana dair gerçekleri inkar eden bir bakış açısının, yıllarca kadın hakları konusunu tekeline aldığını söyledi.
Kadını yaradılış fıtratından, toplumsal ve biyolojik gerçekliğinden tecrit eden görüşlerin, hak savunmak yerine kadını özgürlüğünden uzaklaştırarak tecrit ettiğine işaret eden Erdoğan, "Altını, onu değerli kılan özellikleri bir kenara bırakıp herhangi bir maden haline getirdiğinizde, daha açık bir ifadeyle altınla demiri eşitlediğinizde adaleti sağlamış olamazsınız. Kadın tartışmalarını da ben bu çerçevede değerlendiriyorum." dedi.
"ANNELLİĞİ REDDEDEN KADIN EKSİKTİR"
Kadının iş hayatındaki konumunun, anneliğini asla geriye atmaması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çalışıyorum' diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkar ediyor demektir. Bu benim samimi düşüncemdir. Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun, özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır. İnsanlığın yarısını oluşturan kadın, anneliğiyle, evinin ve çocuklarının üzerindeki etkinliğiyle, zerafetiyle, estetiğiyle, iç güdüleriyle, sahip olduğu farklılıklarla kadındır. Bu gerçeği bir kenara bırakıp erkekle kadını birbirlerine hasım olarak rakip olarak gören anlayışı kesinlikle reddediyoruz."
"KADINLARI ÇOCUKLARIYLA KOLLAYAN YASAL DÜZENLEMELER GERÇEKLEŞTİRDİK"
Çalışan kadınların anneliğini teşvik için önemli düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Üretmek, hayatın her alanında var olmak kesinlikle anneliğe engel değildir. Özellikle çalışan kadınların anneliğini teşvik için çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunu iktidarımız döneminde gerçekleştirdik. Hamilelik, doğum ve süt izinlerinden, esnek çalışmaya, iş yerlerinde kreş zorunluluğuna kadar kadınlarımızın anneliğini kolaylaştıracak pek çok imkanı devreye soktuk. Başbakanlığımdan, Cumhurbaşkanlığım dönemine kadar hiçbir dönemde olmadığı kadar, kadına ve aileye desteği biz verdik. Her alanda kadınları, çocuklarıyla birlikte kollayan, destekleyen yasal düzenlemeler gerçekleştirdik. Teknolojik imkanlar, kadınlarımızın pek çok işi evinden, çocuklarının yanından yürütebilmesine fırsat veriyor. Velhasıl, iş hayatının anneliğin alternatifi haline getirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum."
"RAMAZAN AYININ İDRAKİNE VARAMAMAK DEMEKTİR"
Ramazan ayının, kendileri için aylardan bir ay olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ramazan manevi değeri yanında bizlerle sorumluluklarımızı hatırlatma yönüyle de ayrıca önemlidir. Bu mübarek ayda şayet soframızı öncelikle mağdurlarla, mazlumlarla garip gureba ile ailemizle paylaşmıyorsak, ramazanın idrakine varamamışız demektir. Böyle beş yıldızlı otellerde lüks iftarlar vesaire filan... Onlar ramazan ayının idrakine varamamak demektir." dedi.
Kadını yaradılış fıtratından, toplumsal ve biyolojik gerçekliğinden tecrit eden görüşlerin, hak savunmak yerine kadını özgürlüğünden uzaklaştırarak tecrit ettiğine işaret eden Erdoğan, "Altını, onu değerli kılan özellikleri bir kenara bırakıp herhangi bir maden haline getirdiğinizde, daha açık bir ifadeyle altınla demiri eşitlediğinizde adaleti sağlamış olamazsınız. Kadın tartışmalarını da ben bu çerçevede değerlendiriyorum." dedi.
"ANNELLİĞİ REDDEDEN KADIN EKSİKTİR"
Kadının iş hayatındaki konumunun, anneliğini asla geriye atmaması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çalışıyorum' diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkar ediyor demektir. Bu benim samimi düşüncemdir. Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun, özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır. İnsanlığın yarısını oluşturan kadın, anneliğiyle, evinin ve çocuklarının üzerindeki etkinliğiyle, zerafetiyle, estetiğiyle, iç güdüleriyle, sahip olduğu farklılıklarla kadındır. Bu gerçeği bir kenara bırakıp erkekle kadını birbirlerine hasım olarak rakip olarak gören anlayışı kesinlikle reddediyoruz."
"KADINLARI ÇOCUKLARIYLA KOLLAYAN YASAL DÜZENLEMELER GERÇEKLEŞTİRDİK"
Çalışan kadınların anneliğini teşvik için önemli düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Üretmek, hayatın her alanında var olmak kesinlikle anneliğe engel değildir. Özellikle çalışan kadınların anneliğini teşvik için çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunu iktidarımız döneminde gerçekleştirdik. Hamilelik, doğum ve süt izinlerinden, esnek çalışmaya, iş yerlerinde kreş zorunluluğuna kadar kadınlarımızın anneliğini kolaylaştıracak pek çok imkanı devreye soktuk. Başbakanlığımdan, Cumhurbaşkanlığım dönemine kadar hiçbir dönemde olmadığı kadar, kadına ve aileye desteği biz verdik. Her alanda kadınları, çocuklarıyla birlikte kollayan, destekleyen yasal düzenlemeler gerçekleştirdik. Teknolojik imkanlar, kadınlarımızın pek çok işi evinden, çocuklarının yanından yürütebilmesine fırsat veriyor. Velhasıl, iş hayatının anneliğin alternatifi haline getirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum."
"RAMAZAN AYININ İDRAKİNE VARAMAMAK DEMEKTİR"
Ramazan ayının, kendileri için aylardan bir ay olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ramazan manevi değeri yanında bizlerle sorumluluklarımızı hatırlatma yönüyle de ayrıca önemlidir. Bu mübarek ayda şayet soframızı öncelikle mağdurlarla, mazlumlarla garip gureba ile ailemizle paylaşmıyorsak, ramazanın idrakine varamamışız demektir. Böyle beş yıldızlı otellerde lüks iftarlar vesaire filan... Onlar ramazan ayının idrakine varamamak demektir." dedi.