MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Cem Özdemir için sarf ettiği ‘kanına bakmak lazım’ sözlerine destek verdi. Bahçeli, “Erdoğan kanı test edilmesi gerekirken son derece haklı ama kendileri de laboratuvar analizinden kolay kolay çıkamayacaklardır” dedi.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Kim yardım bekliyorsa elimiz uzanmalıdır. Paylaşmanın güzelliğini, kardeşlik ve dayanışma ruhunu taşımalıyız. Ramazan varlık ve yokluk üzerinden düşüneceğimiz bir aydır. Tabii ki her zaman içmemekle, yememekle oruç olmayız. Kul hakkını gasp edip oruç tutuyorum demek açlığa bahanedir. Hem harama el sürüp oruçlu olma, hem yalan söyleyip oruçtan bahsetmek eğer ahmaklık değilse akıl körlüğü, inanç kıtlığıdır. Hz. Muhammed, sevgi, ahlak ve hakkaniyete bağlı ve kendisiyle barışık bir toplum oluşturmayı amaçlamıştı. Komşusu aç iken tok yatacak kadar şuurunu kaybetmişler için orucun bir anlamı yoktur. Besmele çekip soygun yapanın, zikir çekip kan dökenin oruç tutmasının bir anlamı yoktur.
Çünkü, İslam toplumları bırakınız yerinde saymayı devamlı surette geriye gitmekte, ilkellik uçurumuna savrulmaktadır. Bilim, sanat, spor, ekonomi, kültür, ticaret ve siyaset, sosyal hayatın tüm alanlarında korkutucu bir çoraklık, çölleşme hakimdir. Ortaya çıkan kutuplaşma katılaşmış ve keskinleşmiştir. Bu kutuplaşma emperyalist ülkeler tarafından daha da derinleştirilmektedir. Türkiye’yi de içine alan geniş havzada nice insanlık dramının yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu sükut kısır döngüden çıkmak için İslam’ın gerçek manasını yaşayıp ve yaşatmak kaçınılmaz bir gerekliliktir.
‘BUGÜN OLSA YİNE AYNISI YAPILMALIDIR’
Sözde soykırım iddiası Türk milletiyle derdi olan herkesin başvurduğu hayasız bir karalama, çarpıtmadır. Şimdi buna dost ve müttefik bildiğimiz Almanya’da eklenmiştir. Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı’na Almanya’nın müttefiki olarak girmiştir.Seferberliğin öncesi ve sonrasında Ermeni çeteleri isyana girişmiştir. Erzurum, Sivas, Adana başta olmak üzere Ermenilerin isyanı vuku bulmuştur. Ermenilerin, Türklere yönelik yaptığı katliamlar karşısında bile Osmanlı Devleti’nin soğuk kanlılığı belgelerle sabittir. Ermenilerin yerlerini değşitirmek onları imha etmek değil, devleti koruma amacı taşıyordur ki sonuna kadar doğru, sonuna kadar helaldir.
Türk düşmanları şunu kafalarına iyice soksun ki tevkif- tehcir sıralamasında Osmanlı en son sıralarda yer almaktadır. Kim ne söylerse söylesin.
Sözde soykırım çamuru atan Haçlı vekilleri, Ermenilerin Türklere karşı yaptığı katliamlara neden sessiz kalmaktadır? Bayburt ve çevre illerinde masumları katledenler Ermenilerdir. 250 ceset ve toplam 800 bin insanımızın canına kast edilmiştir. Erzurum’a, Van’a, Erzincan’a gidip sorsunlar, vahşilikleri mahalinden öğrensindir. Yer değiştirme kararı olmasaydı milletimizin geleceği tehlikeye girecektir. 1915’teki tehcir kararı kesinlikle doğrudur, bugün olsa yine yapılmalıdır.
“NE TÜRK’Ü BE”
“Ne Türk’ü be. Bunların kanlarının laboratuvarlardan geçmesi lazım” demiştir Erdoğan. Bu konuda son derece haklıdır. Sayın Erdoğan’ın dediklerini biz söyleseydik ne ırkçılığımız ne de kafatasçılığımız kalmıştır. Laboratuvar analizinden kolay kolay çıkamayacaklardır. Ermeni soykırımı yapanları asla aklamayız diyen AKP’lilerin de kan testi de yapılacak mı? Sözde Soykırım’a yeşil ışık yakanların kan değerlerine bakılacak mıdır? Başbakan’dan 1915 olaylarını anlatmasını isteyen gazetecilerin kan testleri yapılacak mıdır? Sayın cumhurbaşkanı kan konusunda haklıdır ama gelin bir daha bu konuya girmeyin. Kanı bozukların damarından ter temiz kan akmaz.
1915’te yaşananların 1948’de BM Soykırım Beyannamesindeki maddeleri karşıladığını iddia edenlerin damarlarındaki kanın nereye doğru aktığı da gözlemlenecek midir? Eski Başbakan Danışmanının sütüne, hamuruna, kanın bozuk olup olmadığına titizlikle de bakılacak mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı, bir daha kan demeyin, kanı bozukların kanı akmaz, kanı olmaz! Almanya’nın sözde Soykırım Kararı hükümsüzdür. MHP ecdadına toz kondurmaz, Milliyetçi Ülkücü Hareketin kılıcı keskindir. Ay’dana arı, sudan durudur. Oyunları yine hezimete uğratacağız. Emek isteyebilir, yorgunluk olabilir. Ancak bize dinlenmek haramdır, oyun bozulacak, Milliyetçi hareket tepeden tırnağa temizlenecektir. Oyun bozulacak, bize çelme takmaya çalışanlar kağıttan kuleler gibi devrilecektir.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Kim yardım bekliyorsa elimiz uzanmalıdır. Paylaşmanın güzelliğini, kardeşlik ve dayanışma ruhunu taşımalıyız. Ramazan varlık ve yokluk üzerinden düşüneceğimiz bir aydır. Tabii ki her zaman içmemekle, yememekle oruç olmayız. Kul hakkını gasp edip oruç tutuyorum demek açlığa bahanedir. Hem harama el sürüp oruçlu olma, hem yalan söyleyip oruçtan bahsetmek eğer ahmaklık değilse akıl körlüğü, inanç kıtlığıdır. Hz. Muhammed, sevgi, ahlak ve hakkaniyete bağlı ve kendisiyle barışık bir toplum oluşturmayı amaçlamıştı. Komşusu aç iken tok yatacak kadar şuurunu kaybetmişler için orucun bir anlamı yoktur. Besmele çekip soygun yapanın, zikir çekip kan dökenin oruç tutmasının bir anlamı yoktur.
Çünkü, İslam toplumları bırakınız yerinde saymayı devamlı surette geriye gitmekte, ilkellik uçurumuna savrulmaktadır. Bilim, sanat, spor, ekonomi, kültür, ticaret ve siyaset, sosyal hayatın tüm alanlarında korkutucu bir çoraklık, çölleşme hakimdir. Ortaya çıkan kutuplaşma katılaşmış ve keskinleşmiştir. Bu kutuplaşma emperyalist ülkeler tarafından daha da derinleştirilmektedir. Türkiye’yi de içine alan geniş havzada nice insanlık dramının yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu sükut kısır döngüden çıkmak için İslam’ın gerçek manasını yaşayıp ve yaşatmak kaçınılmaz bir gerekliliktir.
‘BUGÜN OLSA YİNE AYNISI YAPILMALIDIR’
Sözde soykırım iddiası Türk milletiyle derdi olan herkesin başvurduğu hayasız bir karalama, çarpıtmadır. Şimdi buna dost ve müttefik bildiğimiz Almanya’da eklenmiştir. Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Savaşı’na Almanya’nın müttefiki olarak girmiştir.Seferberliğin öncesi ve sonrasında Ermeni çeteleri isyana girişmiştir. Erzurum, Sivas, Adana başta olmak üzere Ermenilerin isyanı vuku bulmuştur. Ermenilerin, Türklere yönelik yaptığı katliamlar karşısında bile Osmanlı Devleti’nin soğuk kanlılığı belgelerle sabittir. Ermenilerin yerlerini değşitirmek onları imha etmek değil, devleti koruma amacı taşıyordur ki sonuna kadar doğru, sonuna kadar helaldir.
Türk düşmanları şunu kafalarına iyice soksun ki tevkif- tehcir sıralamasında Osmanlı en son sıralarda yer almaktadır. Kim ne söylerse söylesin.
Sözde soykırım çamuru atan Haçlı vekilleri, Ermenilerin Türklere karşı yaptığı katliamlara neden sessiz kalmaktadır? Bayburt ve çevre illerinde masumları katledenler Ermenilerdir. 250 ceset ve toplam 800 bin insanımızın canına kast edilmiştir. Erzurum’a, Van’a, Erzincan’a gidip sorsunlar, vahşilikleri mahalinden öğrensindir. Yer değiştirme kararı olmasaydı milletimizin geleceği tehlikeye girecektir. 1915’teki tehcir kararı kesinlikle doğrudur, bugün olsa yine yapılmalıdır.
“NE TÜRK’Ü BE”
“Ne Türk’ü be. Bunların kanlarının laboratuvarlardan geçmesi lazım” demiştir Erdoğan. Bu konuda son derece haklıdır. Sayın Erdoğan’ın dediklerini biz söyleseydik ne ırkçılığımız ne de kafatasçılığımız kalmıştır. Laboratuvar analizinden kolay kolay çıkamayacaklardır. Ermeni soykırımı yapanları asla aklamayız diyen AKP’lilerin de kan testi de yapılacak mı? Sözde Soykırım’a yeşil ışık yakanların kan değerlerine bakılacak mıdır? Başbakan’dan 1915 olaylarını anlatmasını isteyen gazetecilerin kan testleri yapılacak mıdır? Sayın cumhurbaşkanı kan konusunda haklıdır ama gelin bir daha bu konuya girmeyin. Kanı bozukların damarından ter temiz kan akmaz.
1915’te yaşananların 1948’de BM Soykırım Beyannamesindeki maddeleri karşıladığını iddia edenlerin damarlarındaki kanın nereye doğru aktığı da gözlemlenecek midir? Eski Başbakan Danışmanının sütüne, hamuruna, kanın bozuk olup olmadığına titizlikle de bakılacak mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı, bir daha kan demeyin, kanı bozukların kanı akmaz, kanı olmaz! Almanya’nın sözde Soykırım Kararı hükümsüzdür. MHP ecdadına toz kondurmaz, Milliyetçi Ülkücü Hareketin kılıcı keskindir. Ay’dana arı, sudan durudur. Oyunları yine hezimete uğratacağız. Emek isteyebilir, yorgunluk olabilir. Ancak bize dinlenmek haramdır, oyun bozulacak, Milliyetçi hareket tepeden tırnağa temizlenecektir. Oyun bozulacak, bize çelme takmaya çalışanlar kağıttan kuleler gibi devrilecektir.