CHP'nin 81 il başkanı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na destek bildirisi yayımladı. Bildiride, görevini bilinçli olarak ihmal eden veya bu saldırıyı düzenlediği yönünde çok ciddi şüpheler bulunan kişilerle ilgili hukuki sürecin hızla başlatılması istendi.
Sabah saatlerinden itibaren Söğütözü'ndeki parti binası önünde toplanan il başkanları ve partililer, şehit cenazelerinde protesto edilen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na desteklerini iletti.
İl başkanları, Kılıçdaroğlu'na destek amacıyla hazırladıkları ortak bildiriyi de genel merkez önündeki parti otobüsü üzerinden okudu.
En genç il başkanı sıfatıyla hazırlanan bildiriyi okuyan CHP Burdur İl Başkanı Barış Ayten, şehit polisler Gökhan Topçu ve Kadir Cihan Karagözlü’nün İstanbul Fatih Camisi’nde kılınan cenaze namazında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Organize ve planlı" bir saldırı düzenlendiğini savundu.
Bu saldırıyı düzenleyenleri ve "Arkasında kim olduğu belli zihniyeti" kamuoyunun huzurunda lanetle kınadıklarını açıklayan Ayten, "Bu saldırının failleri, şehit cenazelerinde düzenledikleri provokasyonlarla bir siyasi kazanç elde etmeye çalışmaktadır. Cenaze namazında siyasi provokasyon yapacak kadar alçalan, bu yolla şehit cenazelerini bile bölerek, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmeye çalışan zihniyet amacına ulaşamayacaktır." ifadesini kullandı.
Bu saldırıyı icra edenlerin, kendilerine verilen talimatları yerine getiren birer piyon olduğunu ifade eden Ayten, şöyle devam etti:
"Devlet erkanının katıldığı bir cenaze namazı sırasında bu piyonların Sayın Genel Başkanımızın önüne mermi bırakarak suikast tehdidinde bulunmasına seyirci kalan düşük profilli Başbakan, İçişleri Bakanı ve bu kişileri yönlendiren kaçak saray zihniyeti, bu saldırının gerçek failidir. Görevini bilinçli olarak ihmal eden veya bu saldırıyı düzenlediği yönünde çok ciddi şüpheler bulunan şahıslar hakkında hukuki süreç hızla başlamalı ve bütün sorumlular ortaya çıkartılmalıdır."
Barış Ayten, "Bugün gelen her şehidin sorumlusu, PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış olan Erdoğan ve AKP yöneticileridir. Şehitlere 'kelle', PKK terör örgütü lideri Öcalan'a 'Sayın' diyen, 'şehit cenazesi gelince yaygara çıkartıyorlar' ifadesini kullanan, 'AKP ile PKK doğrudan görüşüyor' diyerek işlediği suçu itiraf eden, Erdoğan ve AKP yöneticileri, PKK’nın şehirleri silah deposu haline çevirmesine, vergi mahkemeleri kurmasına, trafik kontrolü yapmasına hatta asker alma şubeleri açmasına göz yummuş, valilere verdikleri 'dokunmayın' talimatı ile PKK’nın önünde siper olmuştur. Tarihe geçen bu büyük suçların üstü, çirkef politikalar, aşağılık saldırılar ve mesnetsiz iftiralar ile asla kapatılamaz. Bu büyük suçların hesabını sormak CHP'nin asli görevidir." diye konuştu.
AK Parti hükümetinin, şehit cenazelerini bile bir saldırı aracı olarak kullanan bir zihniyete teslim olduğunu iddia eden Ayten, "Bu kutsal alanı bile koruyamayacak kadar aciz bir halde bulunduğu ortadadır. Bu durum nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi hukuken ve ahlaken tartışmasız olan meşru müdafaa ve kendi güvenliğini kendi sağlama hakkını kullanacaktır." dedi.
CHP tarihinin, "özgürlük ve bağımsızlık için mücadele tarihi" olduğunu belirten Ayten, partinin, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve halkın özgürce yaşaması için hayatını fedakarca veren şehitler ve kahramanlar tarafından kurulduğunu bildirdi.
CHP'nin dün olduğu gibi bugün de "Ey vatan, gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz" diyen ruhun simgesi olduğunu vurgulayan Ayten, şunları kaydetti:
"Hiçbir tehdit, hiçbir baskı CHP'yi ve CHP'lileri yıldıramaz. Tarih bunu deneyip, sonra kendini çöp sepetinde bulanların hikayeleriyle doludur. Yedi düvele ders veren Cumhuriyet Halk Parti'liler, şahsi ikbalini ülkenin geleceğinin üstünde tutan, en aziz değerleri kullanmayı kendine bir siyaset aracı gören, gaflet ve dalalet içerisindeki zihniyete de gereken dersi verecektir. Şehirlerinde savaş manzaraları, sokaklarında ölüm tehdidi olan, bütün hakların gasp edildiği bir diktatörya düzeninde yaşamaya zorlanan aziz halkımız asla umutsuzluğa kapılmamalıdır. Diktatörlük sevdalıları hüsrana uğrayacaktır. Demokrasi ve cumhuriyet kazanacaktır. Bugün baskı ve şiddetten medet umanlar amaçlarına ulaşamayacaktır. Türkiye'nin sorunlarının çıkışı Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında birleşmek, özgür ve barış içerisinde bir Türkiye mücadelesinde yer almaktır. Bütün halkımızı bu büyük davada yerini almaya davet ediyor, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, halkımıza cumhuriyetin aydınlık günlerini müjdeliyoruz."
Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine destek olmak amacıyla gelen il başkanlarıyla bir süre basına kapalı görüşme gerçekleştirdi.
İl başkanlarının bildiri okumasının ardından, alandaki CHP Kadın Kolları üyeleri, AK Parti Genel Merkezi'ne yürüyerek, siyah çelenk bırakacaklarını açıkladı.
Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse başkanlığında parti genel merkezinden hareket eden kadınlar, TPO Genel Müdürlüğü önünde polis barikatı ile karşılaştı. Polis, CHP'li kadınların yürüyüşüne izin vermedi.
Grup, burada yapılan basın açıklamasının ardından, genel merkeze döndü. bu saldırıyı düzenlediği yönünde çok ciddi şüpheler bulunan kişilerle ilgili hukuki sürecin hızla başlatılması istendi.
Sabah saatlerinden itibaren Söğütözü'ndeki parti binası önünde toplanan il başkanları ve partililer, şehit cenazelerinde protesto edilen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na desteklerini iletti.
İl başkanları, Kılıçdaroğlu'na destek amacıyla hazırladıkları ortak bildiriyi de genel merkez önündeki parti otobüsü üzerinden okudu.
En genç il başkanı sıfatıyla hazırlanan bildiriyi okuyan CHP Burdur İl Başkanı Barış Ayten, şehit polisler Gökhan Topçu ve Kadir Cihan Karagözlü’nün İstanbul Fatih Camisi’nde kılınan cenaze namazında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Organize ve planlı" bir saldırı düzenlendiğini savundu.
Bu saldırıyı düzenleyenleri ve "Arkasında kim olduğu belli zihniyeti" kamuoyunun huzurunda lanetle kınadıklarını açıklayan Ayten, "Bu saldırının failleri, şehit cenazelerinde düzenledikleri provokasyonlarla bir siyasi kazanç elde etmeye çalışmaktadır. Cenaze namazında siyasi provokasyon yapacak kadar alçalan, bu yolla şehit cenazelerini bile bölerek, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmeye çalışan zihniyet amacına ulaşamayacaktır." ifadesini kullandı.
Bu saldırıyı icra edenlerin, kendilerine verilen talimatları yerine getiren birer piyon olduğunu ifade eden Ayten, şöyle devam etti:
"Devlet erkanının katıldığı bir cenaze namazı sırasında bu piyonların Sayın Genel Başkanımızın önüne mermi bırakarak suikast tehdidinde bulunmasına seyirci kalan düşük profilli Başbakan, İçişleri Bakanı ve bu kişileri yönlendiren kaçak saray zihniyeti, bu saldırının gerçek failidir. Görevini bilinçli olarak ihmal eden veya bu saldırıyı düzenlediği yönünde çok ciddi şüpheler bulunan şahıslar hakkında hukuki süreç hızla başlamalı ve bütün sorumlular ortaya çıkartılmalıdır."
Barış Ayten, "Bugün gelen her şehidin sorumlusu, PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış olan Erdoğan ve AKP yöneticileridir. Şehitlere 'kelle', PKK terör örgütü lideri Öcalan'a 'Sayın' diyen, 'şehit cenazesi gelince yaygara çıkartıyorlar' ifadesini kullanan, 'AKP ile PKK doğrudan görüşüyor' diyerek işlediği suçu itiraf eden, Erdoğan ve AKP yöneticileri, PKK’nın şehirleri silah deposu haline çevirmesine, vergi mahkemeleri kurmasına, trafik kontrolü yapmasına hatta asker alma şubeleri açmasına göz yummuş, valilere verdikleri 'dokunmayın' talimatı ile PKK’nın önünde siper olmuştur. Tarihe geçen bu büyük suçların üstü, çirkef politikalar, aşağılık saldırılar ve mesnetsiz iftiralar ile asla kapatılamaz. Bu büyük suçların hesabını sormak CHP'nin asli görevidir." diye konuştu.
AK Parti hükümetinin, şehit cenazelerini bile bir saldırı aracı olarak kullanan bir zihniyete teslim olduğunu iddia eden Ayten, "Bu kutsal alanı bile koruyamayacak kadar aciz bir halde bulunduğu ortadadır. Bu durum nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi hukuken ve ahlaken tartışmasız olan meşru müdafaa ve kendi güvenliğini kendi sağlama hakkını kullanacaktır." dedi.
CHP tarihinin, "özgürlük ve bağımsızlık için mücadele tarihi" olduğunu belirten Ayten, partinin, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve halkın özgürce yaşaması için hayatını fedakarca veren şehitler ve kahramanlar tarafından kurulduğunu bildirdi.
CHP'nin dün olduğu gibi bugün de "Ey vatan, gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz" diyen ruhun simgesi olduğunu vurgulayan Ayten, şunları kaydetti:
"Hiçbir tehdit, hiçbir baskı CHP'yi ve CHP'lileri yıldıramaz. Tarih bunu deneyip, sonra kendini çöp sepetinde bulanların hikayeleriyle doludur. Yedi düvele ders veren Cumhuriyet Halk Parti'liler, şahsi ikbalini ülkenin geleceğinin üstünde tutan, en aziz değerleri kullanmayı kendine bir siyaset aracı gören, gaflet ve dalalet içerisindeki zihniyete de gereken dersi verecektir. Şehirlerinde savaş manzaraları, sokaklarında ölüm tehdidi olan, bütün hakların gasp edildiği bir diktatörya düzeninde yaşamaya zorlanan aziz halkımız asla umutsuzluğa kapılmamalıdır. Diktatörlük sevdalıları hüsrana uğrayacaktır. Demokrasi ve cumhuriyet kazanacaktır. Bugün baskı ve şiddetten medet umanlar amaçlarına ulaşamayacaktır. Türkiye'nin sorunlarının çıkışı Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında birleşmek, özgür ve barış içerisinde bir Türkiye mücadelesinde yer almaktır. Bütün halkımızı bu büyük davada yerini almaya davet ediyor, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, halkımıza cumhuriyetin aydınlık günlerini müjdeliyoruz."
Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine destek olmak amacıyla gelen il başkanlarıyla bir süre basına kapalı görüşme gerçekleştirdi.
İl başkanlarının bildiri okumasının ardından, alandaki CHP Kadın Kolları üyeleri, AK Parti Genel Merkezi'ne yürüyerek, siyah çelenk bırakacaklarını açıkladı.
Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse başkanlığında parti genel merkezinden hareket eden kadınlar, TPO Genel Müdürlüğü önünde polis barikatı ile karşılaştı. Polis, CHP'li kadınların yürüyüşüne izin vermedi.
Grup, burada yapılan basın açıklamasının ardından, genel merkeze döndü. bu saldırıyı düzenlediği yönünde çok ciddi şüpheler bulunan kişilerle ilgili hukuki sürecin hızla başlatılması istendi.