Usta oyuncu Genco Erkal, 20. yüzyıl edebiyatının iki doruk noktasını, Nâzım Hikmet ile Bertolt Brecht’i güneşin sofrasında bir araya getiriyor! Tülay Günal ve Genco Erkal’ın birlikte rol aldığı, Dostlar Tiyatrosu’nun yeni oyunu “Güneşin Sofrasında – Nâzım ile Brecht”; 7 Temmuz 2016, Perşembe akşamı Moda Caddesi üzerindeki İstanbul Kadıköy Lisesi’nin içindeki tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın bahçesinde perdelerini açıyor.
Genco Erkal tarafından uzun uğraşlar sonrasında açıkhava tiyatrosuna dönüştürülen tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı, öteki adıyla Mermer Konak’ın bahçesi; “Güneşin Sofrasında-Nâzım ile Brecht” adlı oyuna sahne oluyor. İki ozan, Dostlar Tiyatrosu’nun yeni oyunu ile iki yüz kişilik açıkhava tiyatrosunun tarihî ortamında keyifli bir müzikal söyleşiye koyuluyorlar. Kurt Weill, Hanns Eisler, Zülfü Livaneli, Fazıl Say, Timur Selçuk, Cem Karaca, Edip Akbayram gibi ustaların eserleriyle, izleyiciyi de bu sözlü-müzikli ziyafete davet ediyorlar.
İnsan zekasını doyuran bu mizah dolu ve kışkırtıcı sahne şöleninde Tülay Günal ve Genco Erkal; dünyanın hâl-i pürmelalini, baskıyı, zorbalığı, adaleti, savaşı, barışı, hapisliği, vatan hasretini, kısaca yaşamaya dair her şeyi tartışıp, daha adil ve paylaşımcı bir dünyaya duyulan özlemi dile getiriyorlar.
Genco Erkal’ın uyarlayıp yönettiği oyuna; piyanoda Yiğit Özatalay, viyolonselde Deniz Doğangün, klarnet ve saksafonda Çağdaş Engin eşlik ediyor.
“Güneşin Sofrasında – Nâzım ile Brecht” oyunu, 7, 8 ve 9 Temmuz 2016 tarihlerinde saat 21:00’de Moda Caddesi üzerindeki İstanbul Kadıköy Lisesi’nin içinde bulunan tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın bahçesinde izlenebilir. Oyuna ait biletler; Biletix’ten ve mekanın gişesinden temin edilebilir.
14 Temmuz Perşembe
15 Temmuz Cuma
16 Temmuz Cumartesi
21 Temmuz Perşembe
22 Temmuz Cuma
23 Temmuz Cumartesi
*Oyunların hepsi Moda Caddesi üzerindeki İstanbul Kadıköy Lisesi’nin içinde bulunan tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın bahçesinde oynanacaktır.
Adres: Moda Cad. No:158 Moda Kadıköy
Tel: 0542 609 5186
Not: Okulun bahçesinde otopark imkanı mevcuttur.
Otopark girişi: Hacı İzzet Sok. No: 7
Bilgi için: www.dostlartiyatrosu.com
Mahmut Muhtar Paşa Konağı Hakkında:
Bugün okul binası olarak kullanılan tarihi konak, 1870’lerde bir levanten tarafından şu anda ismi bilinmeyen İtalyan bir mimara yaptırılmıştır ve dış cephesi mermer olduğu için “Mermer Konak” olarak anılır. Osmanlı Devleti’nde 1912’de üç ay süreyle sadrazamlık yapmış olan ünlü devlet adamı Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın oğlu Mahmut Muhtar Paşa, Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın kızı Prenses Nimetullah Hanım ile evlendikten sonra konağı Dimitri Veldemi adlı Rum’dan satın alıp yerleşti. Mahmut Muhtar Paşa’nın Moda’ya yerleşmesi, o güne kadar levantenlerin yaşadığı Moda’ya Türk ailelerinin de gelmeye başlaması açısından önemlidir. Aile, 1897-1929 yılları arasında konakta yaşamını sürdürdü.
Gazi Muhtar Paşa, köşke merkezî ısıtma sistemi ve şebeke suyu getirtti. Bugüne kadar kullanılmaya devam eden üzeri kabartma desenli kalorifer petekleri yaptırıldı. 1908 yılında Anadolu yakasına henüz elektrik gelmemişken Mahmut Muhtar Paşa kendi özel girişimiyle bahçeye bir makine ile dinamo yerleştirtti ve köşkle bahçesine elektrik sağlandı. Köşk, 31 Mart Ayaklanması’nda toplarla kuşatıldı ve ateşe tutulmaktan son anda kurtuldu.
1912 yılında babasının kurduğu hükümette 90 gün süreyle Bahriye Nazırı olarak görev yapan Mahmut Muhtar Paşa, nazırlıktan ayrılıktan sonra Berlin’de sefir olarak görev yaptı; Berlin’deki görevinden sonra İstanbul’a dönüp Moda’daki köşkünde yaşamını sürdürdü. Mahmut Muhtar Paşa’nın kabinesinden ayrılmasından 13 yıl sonra cumhuriyet hükümetince hakkında yolsuzluk iddiasıyla dava açıldı. 90 gün süren nazırlık döneminde Osmanlı donanması için Birleşik Krallık’a “Sultan Osman” ve “Reşadiye” isimli iki büyük zırhlı gemi siparişi verip bedelini ödemiş olan Muhtar Paşa’nın sipariş ettiği gemiler, I. Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine Osmanlı Devleti’ne teslim edilmemişti. Paşa, yıllar sonra bu konuda açılan davada “hazine hakkının kaybına sebep olduğu” gerekçesiyle yargılandı ve suçlu bulundu; gemi ve malzemelerin bedelini faiziyle ödemekle yükümlü kılındı. 1929’da verilen bu karar üzerine 22 bin altını kendi servetinden ödeyen Paşa, ülkeyi terkedip Mısır’a yerleşti. 1935 yılında Napoli’ye bir gemi seyahati sırasında hayatını kaybetti.
1952’de Mısır’da gerçekleşen ihtilal sonrası, hanedanlığa ait her şeye el konulunca tüm varlığını kaybeden ailenin hayattaki fertleri İstanbul’a, köşke döndü. 1956’da borçlarını ödemek için köşkü ve içindeki eşyaları sattılar. O yıl köşk, 1,5 milyon lira bedelle kamulaştırılıp Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi; içindeki heykeller, çeşmeler, tüm eşyalar da müzayede ile satıldı.
Günümüzde Emirgân’daki Sakıp Sabancı Müzesi (Atlı Köşk) bahçesinde bulunan ve 1864’te Fransız heykeltıraş Louis Doumas tarafından Paris’te yapılmış bronz at heykeli, Mermer Konak’ın bahçesinde bulunan ve müzayedede satılan heykellerdendir. Bronz at, Vehbi Koç ile Hacı Ömer Sabancı arasında çekişmeli bir arttırma sonucu Hacı Ömer Sabancı’nın oldu ve Emirgân’daki köşkün önüne yerleştirilerek köşkün “Atlı Köşk” adını almasına sebep oldu. Türkiye’nin ilk beş yıldızlı oltellerinden olan Elmadağ’daki Divan Oteli’nin simgesi haline gelen geyik heykeli ise Mermer Konak’ın arka bahçesinde bulunmaktaydı ve aynı müzayedede Vehbi Koç’a satılmıştı
Genco Erkal tarafından uzun uğraşlar sonrasında açıkhava tiyatrosuna dönüştürülen tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı, öteki adıyla Mermer Konak’ın bahçesi; “Güneşin Sofrasında-Nâzım ile Brecht” adlı oyuna sahne oluyor. İki ozan, Dostlar Tiyatrosu’nun yeni oyunu ile iki yüz kişilik açıkhava tiyatrosunun tarihî ortamında keyifli bir müzikal söyleşiye koyuluyorlar. Kurt Weill, Hanns Eisler, Zülfü Livaneli, Fazıl Say, Timur Selçuk, Cem Karaca, Edip Akbayram gibi ustaların eserleriyle, izleyiciyi de bu sözlü-müzikli ziyafete davet ediyorlar.
İnsan zekasını doyuran bu mizah dolu ve kışkırtıcı sahne şöleninde Tülay Günal ve Genco Erkal; dünyanın hâl-i pürmelalini, baskıyı, zorbalığı, adaleti, savaşı, barışı, hapisliği, vatan hasretini, kısaca yaşamaya dair her şeyi tartışıp, daha adil ve paylaşımcı bir dünyaya duyulan özlemi dile getiriyorlar.
Genco Erkal’ın uyarlayıp yönettiği oyuna; piyanoda Yiğit Özatalay, viyolonselde Deniz Doğangün, klarnet ve saksafonda Çağdaş Engin eşlik ediyor.
“Güneşin Sofrasında – Nâzım ile Brecht” oyunu, 7, 8 ve 9 Temmuz 2016 tarihlerinde saat 21:00’de Moda Caddesi üzerindeki İstanbul Kadıköy Lisesi’nin içinde bulunan tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın bahçesinde izlenebilir. Oyuna ait biletler; Biletix’ten ve mekanın gişesinden temin edilebilir.
14 Temmuz Perşembe
15 Temmuz Cuma
16 Temmuz Cumartesi
21 Temmuz Perşembe
22 Temmuz Cuma
23 Temmuz Cumartesi
*Oyunların hepsi Moda Caddesi üzerindeki İstanbul Kadıköy Lisesi’nin içinde bulunan tarihi Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın bahçesinde oynanacaktır.
Adres: Moda Cad. No:158 Moda Kadıköy
Tel: 0542 609 5186
Not: Okulun bahçesinde otopark imkanı mevcuttur.
Otopark girişi: Hacı İzzet Sok. No: 7
Bilgi için: www.dostlartiyatrosu.com
Mahmut Muhtar Paşa Konağı Hakkında:
Bugün okul binası olarak kullanılan tarihi konak, 1870’lerde bir levanten tarafından şu anda ismi bilinmeyen İtalyan bir mimara yaptırılmıştır ve dış cephesi mermer olduğu için “Mermer Konak” olarak anılır. Osmanlı Devleti’nde 1912’de üç ay süreyle sadrazamlık yapmış olan ünlü devlet adamı Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın oğlu Mahmut Muhtar Paşa, Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın kızı Prenses Nimetullah Hanım ile evlendikten sonra konağı Dimitri Veldemi adlı Rum’dan satın alıp yerleşti. Mahmut Muhtar Paşa’nın Moda’ya yerleşmesi, o güne kadar levantenlerin yaşadığı Moda’ya Türk ailelerinin de gelmeye başlaması açısından önemlidir. Aile, 1897-1929 yılları arasında konakta yaşamını sürdürdü.
Gazi Muhtar Paşa, köşke merkezî ısıtma sistemi ve şebeke suyu getirtti. Bugüne kadar kullanılmaya devam eden üzeri kabartma desenli kalorifer petekleri yaptırıldı. 1908 yılında Anadolu yakasına henüz elektrik gelmemişken Mahmut Muhtar Paşa kendi özel girişimiyle bahçeye bir makine ile dinamo yerleştirtti ve köşkle bahçesine elektrik sağlandı. Köşk, 31 Mart Ayaklanması’nda toplarla kuşatıldı ve ateşe tutulmaktan son anda kurtuldu.
1912 yılında babasının kurduğu hükümette 90 gün süreyle Bahriye Nazırı olarak görev yapan Mahmut Muhtar Paşa, nazırlıktan ayrılıktan sonra Berlin’de sefir olarak görev yaptı; Berlin’deki görevinden sonra İstanbul’a dönüp Moda’daki köşkünde yaşamını sürdürdü. Mahmut Muhtar Paşa’nın kabinesinden ayrılmasından 13 yıl sonra cumhuriyet hükümetince hakkında yolsuzluk iddiasıyla dava açıldı. 90 gün süren nazırlık döneminde Osmanlı donanması için Birleşik Krallık’a “Sultan Osman” ve “Reşadiye” isimli iki büyük zırhlı gemi siparişi verip bedelini ödemiş olan Muhtar Paşa’nın sipariş ettiği gemiler, I. Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine Osmanlı Devleti’ne teslim edilmemişti. Paşa, yıllar sonra bu konuda açılan davada “hazine hakkının kaybına sebep olduğu” gerekçesiyle yargılandı ve suçlu bulundu; gemi ve malzemelerin bedelini faiziyle ödemekle yükümlü kılındı. 1929’da verilen bu karar üzerine 22 bin altını kendi servetinden ödeyen Paşa, ülkeyi terkedip Mısır’a yerleşti. 1935 yılında Napoli’ye bir gemi seyahati sırasında hayatını kaybetti.
1952’de Mısır’da gerçekleşen ihtilal sonrası, hanedanlığa ait her şeye el konulunca tüm varlığını kaybeden ailenin hayattaki fertleri İstanbul’a, köşke döndü. 1956’da borçlarını ödemek için köşkü ve içindeki eşyaları sattılar. O yıl köşk, 1,5 milyon lira bedelle kamulaştırılıp Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi; içindeki heykeller, çeşmeler, tüm eşyalar da müzayede ile satıldı.
Günümüzde Emirgân’daki Sakıp Sabancı Müzesi (Atlı Köşk) bahçesinde bulunan ve 1864’te Fransız heykeltıraş Louis Doumas tarafından Paris’te yapılmış bronz at heykeli, Mermer Konak’ın bahçesinde bulunan ve müzayedede satılan heykellerdendir. Bronz at, Vehbi Koç ile Hacı Ömer Sabancı arasında çekişmeli bir arttırma sonucu Hacı Ömer Sabancı’nın oldu ve Emirgân’daki köşkün önüne yerleştirilerek köşkün “Atlı Köşk” adını almasına sebep oldu. Türkiye’nin ilk beş yıldızlı oltellerinden olan Elmadağ’daki Divan Oteli’nin simgesi haline gelen geyik heykeli ise Mermer Konak’ın arka bahçesinde bulunmaktaydı ve aynı müzayedede Vehbi Koç’a satılmıştı