Konuşmasında Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Adrey Karlov'un suikast sonucu öldürülmesine değinen Kılıçdaroğlu, "Dün akşam Rusya'nın büyükelçisi hain bir saldırıda hayatını kaybetti. Türkiye'ye yakışmıyor" dedi.
"Öldüren kişinin polis olması ayrıca üzerinde durmamız gereken bir noktadır" ifadesini kullanan CHP lideri şöyle devam etti:
"O kişinin canlı yakalanmayıp öldürülmesi de ayrıca üzerinde durulması gereken bir noktadır. Kimse yok neden canlı yakalamıyorsun? Bu büyükelçi Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin düzelmesi için çaba harcayan birisiydi.
Hiçbir yabancının kendi ülkemizde bir suikasta kurban gitmesini istemiyoruz. Onları korumak Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefidir. Onu öldürenlerden çok azmettirenleri bulmamız lazım. Koruyamıyorsak ciddi bir sorun var. Öldürenden çok azmettireni bulmamız gerekiyor. Bu tabloyu hak etmiyoruz. Failleri bulun ve yargının önüne çıkarın."
"BİZE SATAMAZLAR AMA BAHÇELİ'YE SATTILAR"
Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Rejim değişikliği değil, sistem değişikliği yapıyoruz diyorlar. Yapılan bal gibi rejim değişikliği" dedi.
Parlamenter sistemin kaldırıp dikta yönetimine uygun bir sistem getirildiğini savunan CHP lideri şunları söyledi:
"Her şey bir kişinin iki dudağı arasında. Şu soruyu bütün vatandaşlarım kendisine sormalı; 14 yıldır tek başına hükümetler. 14 yılda parlamentodan isteyip de geçiremedikleri hangi kanun var. Her şeyi yapıyorsanız neden parlamenter rejimden vazgeçip dikta yönetimine teslim ediyorsunuz. Dikta rejimiyle bir kişi yetkili olacak diyorlar; partili cumhurbaşkanı. Partinin genel başkanı olunca ne oluyor, seçimlerde milletvekillerini ben seçeceğim diyor. Başka biri milletvekillerini seçmesin. Seçim propagandalarına ben katılacağım diyor.
Seçimden sonra meclise gelip tarafsız cumhurbaşkanı olacağım diye yemin edecek. Çünkü o maddeyi değiştirmiyorlar. Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Devletin uyumlu çalışmasını sağlar. Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinin 12'sini ben atayacağım diyor. HSYK yarıgçlarının da 12'den 6'sını cumhurbaşkanı belirliyor. Sonra yargı bağımsızdır diye bize bize satmaya çalışacaklar. Bize satamazlar ama Bahçeli'ye sattılar."
"ATATÜRK'E BİLE BU YETKİ VERİLMEDİ"
Kılıçdaroğlu, değişiklik teklifinde cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisinin de verildiğini hatırlattı ve "Hiçbir gerekçe yokken feshedebilir. Mustafa Kemal Atatürk'e bile bu yetki verilmemiştir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"İstihbaratı çöken bir ülkede terörle mücadele yapılamaz. Ciddi ve güçlü bir istihbaratı olan bir ülke olmanız lazım. Diğer ülke istihbaratlarıyla da iletişim halinde olmanız gerekir. 3 bin 5 bin kişiyi besleyen terör örgütünün paraları nereden geliyor hiç mimerak etmiyorlar.
Terörle mücadele bilgi, birikim ve liyakat işidir. Liyakatı çökertirseniz terörle mücadele edemezsiniz. Dış politikaya da dikkat etmeniz lazım. Siz terörle mücadele edeceksiniz terör örgütü üyesi saydığınız kişileri Ankara'ya davet edip ayaklarına kırmızı halı sermeyeceksiniz. Oslo'da Habur'da masaya oturdunuz, İmralı'da masalar kurdunuz. Defalarca söyledik, bu yol yol değil diye.
Faturayı bu ülkenin gariban Anadolu çocukları ödüyor. Böyle bir devlet yönetimi olamaz. 2002'de terörsüz devralacaksın sonra 14 yılda terör bataklığına çevireceksin. Bu dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Şehitlerin siyasi sorumlusu kimdir, bir kişi sorumlu benim ve görevi bırakıyorum dedi mi? Dünyanın her yerinde sorumlu ülkeyi yönetenlerdir. Sanki ülkeyi biz yönetiyoruz da onlar muhalefette. Allah akıl fikir versin bunlara. Terörü önleyecekseniz radikal gruplara silah vermeyecek onlara destek olmayacaksınız."
"Öldüren kişinin polis olması ayrıca üzerinde durmamız gereken bir noktadır" ifadesini kullanan CHP lideri şöyle devam etti:
"O kişinin canlı yakalanmayıp öldürülmesi de ayrıca üzerinde durulması gereken bir noktadır. Kimse yok neden canlı yakalamıyorsun? Bu büyükelçi Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin düzelmesi için çaba harcayan birisiydi.
Hiçbir yabancının kendi ülkemizde bir suikasta kurban gitmesini istemiyoruz. Onları korumak Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefidir. Onu öldürenlerden çok azmettirenleri bulmamız lazım. Koruyamıyorsak ciddi bir sorun var. Öldürenden çok azmettireni bulmamız gerekiyor. Bu tabloyu hak etmiyoruz. Failleri bulun ve yargının önüne çıkarın."
"BİZE SATAMAZLAR AMA BAHÇELİ'YE SATTILAR"
Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Rejim değişikliği değil, sistem değişikliği yapıyoruz diyorlar. Yapılan bal gibi rejim değişikliği" dedi.
Parlamenter sistemin kaldırıp dikta yönetimine uygun bir sistem getirildiğini savunan CHP lideri şunları söyledi:
"Her şey bir kişinin iki dudağı arasında. Şu soruyu bütün vatandaşlarım kendisine sormalı; 14 yıldır tek başına hükümetler. 14 yılda parlamentodan isteyip de geçiremedikleri hangi kanun var. Her şeyi yapıyorsanız neden parlamenter rejimden vazgeçip dikta yönetimine teslim ediyorsunuz. Dikta rejimiyle bir kişi yetkili olacak diyorlar; partili cumhurbaşkanı. Partinin genel başkanı olunca ne oluyor, seçimlerde milletvekillerini ben seçeceğim diyor. Başka biri milletvekillerini seçmesin. Seçim propagandalarına ben katılacağım diyor.
Seçimden sonra meclise gelip tarafsız cumhurbaşkanı olacağım diye yemin edecek. Çünkü o maddeyi değiştirmiyorlar. Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Devletin uyumlu çalışmasını sağlar. Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinin 12'sini ben atayacağım diyor. HSYK yarıgçlarının da 12'den 6'sını cumhurbaşkanı belirliyor. Sonra yargı bağımsızdır diye bize bize satmaya çalışacaklar. Bize satamazlar ama Bahçeli'ye sattılar."
"ATATÜRK'E BİLE BU YETKİ VERİLMEDİ"
Kılıçdaroğlu, değişiklik teklifinde cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisinin de verildiğini hatırlattı ve "Hiçbir gerekçe yokken feshedebilir. Mustafa Kemal Atatürk'e bile bu yetki verilmemiştir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"İstihbaratı çöken bir ülkede terörle mücadele yapılamaz. Ciddi ve güçlü bir istihbaratı olan bir ülke olmanız lazım. Diğer ülke istihbaratlarıyla da iletişim halinde olmanız gerekir. 3 bin 5 bin kişiyi besleyen terör örgütünün paraları nereden geliyor hiç mimerak etmiyorlar.
Terörle mücadele bilgi, birikim ve liyakat işidir. Liyakatı çökertirseniz terörle mücadele edemezsiniz. Dış politikaya da dikkat etmeniz lazım. Siz terörle mücadele edeceksiniz terör örgütü üyesi saydığınız kişileri Ankara'ya davet edip ayaklarına kırmızı halı sermeyeceksiniz. Oslo'da Habur'da masaya oturdunuz, İmralı'da masalar kurdunuz. Defalarca söyledik, bu yol yol değil diye.
Faturayı bu ülkenin gariban Anadolu çocukları ödüyor. Böyle bir devlet yönetimi olamaz. 2002'de terörsüz devralacaksın sonra 14 yılda terör bataklığına çevireceksin. Bu dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Şehitlerin siyasi sorumlusu kimdir, bir kişi sorumlu benim ve görevi bırakıyorum dedi mi? Dünyanın her yerinde sorumlu ülkeyi yönetenlerdir. Sanki ülkeyi biz yönetiyoruz da onlar muhalefette. Allah akıl fikir versin bunlara. Terörü önleyecekseniz radikal gruplara silah vermeyecek onlara destek olmayacaksınız."