Ankara’da Çankaya Köşkü’nde Büyükelçiler Konferansı’nda konuşan Yıldırım’ın açıklamalarından satır
başları şöyle:
“Suriye’deki ateşkesi Rusya ve İran ile güvence altına aldık”başları şöyle:
“Bugün, DEAŞ da, PKK da Avrupa’da terör örgütü olarak tanınıyor ama DEAŞ’ın propagandasına orada izin veriliyor mu? Onların bayraklarını Avrupa Parlamentosu’nda görebiliyor musunuz? Ama PKK’nın bayrağını da reklamını da her yerde görüyoruz. Dostumuz, müttefikimiz Avrupa, terör örgütleri arasında ayrım yapıyor. PKK olunca müsamahakar, DEAŞ olunca müsamahakar değil.
“İşlerinizin kolay olmadığını biliyoruz, çünkü Türkiye bugün tek boyutlu değil birçok boyuta sahip bir mücadeleyi tek başına sürdürmek mecburiyetindedir. Türkiye bir asimetrik saldırı altındadır. Bakınız bir yandan PKK terör örgütüyle bir yandan DEAŞ terör örgütüyle bir yandan da FETÖ terör örgütüyle aynı anda kapsamlı bir mücadele yapıyoruz. Birçok ülke terörle, özellikle DEAŞ terör örgütüyle mücadelenin sadece lafını yapıyor.
“Fırat Kalkanı ile Suriye’de Başika’da Irak’ta mücadelesini sürdürüyor. Türkiye bölgenin istikrarı için çok büyük mücadele veriyor. Bizim edebimiz ve amacımız dış politikada dostlukları artırmak, düşmanlıkları azaltmak. Bunu yaptığımız zaman hem bölgenin huzurunu, istikrarını, güvenini sağlayacağız aynı zamanda da bölgesel, küresel barışa anlamlı bir katkı vermiş olacağız. Bunun da ötesinde değerli dostlar, milyonlarca insanın günahsız insanın geleceğini kurtaracağız. Bakın bütün etrafımıza bakalım ateş çemberi, ama biz Suriye’de beş senedir, altı senedir koalisyon güçleri var, Rusya var, İran var ama Suriye’de durum gittikçe kötüye gidiyor. Sonunda inisiyatif almak, orada akan kanı durdurmak ve ülkenin acılarını sona erdirmek için hükümetimiz çok daha aktif bir rol aldı ve ateşkesi Rusya ve İran ile güvence altına aldık.
“Terörün olmadığı yer mi var?”
“Bu ateşkesi BM’ye taşıdık. Bu bir adımdır, burada bir iş kazası, yol kazası yaşamazsak burası artık siyasi çözüme giden yolun başlangıcı olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, hükümetimiz bu konuda büyük bir gayret içerisinde. Eminim ki yakın bir gelecekse artık bu acılar sona erecek, bugün Suriye’nin nüfusunun yarısından fazlası ülkeyi terk etmiş. 3 milyonunu biz ağırlıyoruz. Biz bağrımıza bastık. 300 binden fazla öğrenciyi okullarımızda okutuyoruz, bu ülke topraklarında 200 bine yakın bebek gözlerini dünyaya açtı. Bütün bunarı biz severek yapıyoruz, isteyerek yapıyoruz çünkü bu çocukların, bu korumasız insanların bu savaşta bir günahı yok. Onlar bu anlamsız savaşın bedelini ödüyor. Onun için insanlık ölmedik diyoruz ve bunları bağrımıza basıyouz. Ekmedğimizi, evimizi paylaşıyoruz, zor günlerinde yardımcı oluyoruz. Dünyaya bakıyoruz “Ya Türkler çok güzel iş yapıyor, hakikaten örnek bir ev sahipliği yapıyor” diyerek sırtımızı sıvazlamaktan başka bir şey yaptıkları yok. Avrupa ükeleri bo bol konuşuyor, ya bırakın konuşmayı kardeşim el atın, biraz yük alın. Bu yük Türkiye’nin sırtında kalmamalı. Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den başlar, Türkiye güvende olamazsa Avrupa hiç güvende olmaz. Terörün olmadığı yer mi var, bizde bir olay oluyor bir gün sonra Avrupa’da ABD’de oluyor.