Sarsıntı İzmir, İstanbul, Çanakkale, Tekirdağ ve Bursa'da da hissedildi. AFAD ise, depremin büyüklüğünü 6.2 olarak duyurdu.
Jeofizik uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremin beklenen bir deprem olduğunu belirterek artçı depremlere karşı uyarırken, İTÜ Jeoloji Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Namık Çağatay da depremin öncü deprem olmadığını belirtti.
“DAHA DA BÜYÜME İHTİMALİ OLABİLİR”
Yard.Doç.Dr. Gündoğdu, oluşum haritaları incelendiğinde oradaki yer sarsıntılarının düşey faylanmadan oluştuğunu geçen ay Manisa’nın Gölmarmara İlçesi’nde meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin ardından 4.9 ve 4.8 büyüklüğünde 2 deprem olduğunu hatırlatarak şöyle demişti:
“Bu depremler düşey hareketi işaret ediyor. Yani; o graben (toprağın ansızın çökmesiyle oluşan çukur) yapısında oluşan düşey hareketleri ifade eden bir deprem. Yöredeki kötü yapılar da hasar veriyor. Daha da büyüme ihtimali de olabilir. Ama 7´nin üzerinde bir deprem beklemiyoruz. Bu depremin anlamı; tek başına artçı şok değil yani. Hepsi farklı yerlerde oluşuyor. Yani bütün grabeni saran bir yapısı var bu depremlerin. Çanakkale depremlerine de benziyor aslında. Orada da depremler hala devam ediyor. Burada da 400´ü buldu depremlerin sayısı. Düşey bir hareketin oluşturduğu bir olay ve bu olayın sonucunda tabii halkı tedirgin ediyor. AFAD el koymuş çadırlar kurmuş insanların dışarıda kalmaları önlenmiş durumda. Evine güvenmeyenler evlerinin içerisine girmeyecekler kötü yapılarda oturanlar, çadırda, açıkta barınmanın yollarını bulmalı.
Edremit´ten; Ege´nin kuzeyindeki depremden sonra bu deprem Manisa´da oldu. Büyük Menderes, İzmir yakınlarında büyük bir deprem yoğunluğu, etkinliği yaşandı. Onun dışında aşağıda Ege kıyılarında Kuşadası´nda olan depremler var. Bu depremler şu anda Ege´nin tüm kıyılarını tarıyor. Burada Akdeniz´de Girit adası yakınlarında Rodos adası civarında oluşabilecek büyük depremler var.”
Öte yandan, Kandilli Rasathanesi’nden Prof. Dr. Ali Pınar, Ege Denizi’nde yaşanan 6.3 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan artçı sarsıntıların 5.3 büyüklüğüne kadar çıkabileceğini ifade etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan halka yazlıklarında, yazlıkları olmayanların ise çadırlarda kalmasını tavsiye etti.
Afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise Türkiye’de depremlerin her an olabileceğini belirterek, afet yönetimi konusunda acil önlemler alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barı de depremin artçılarının bir yıl süreceğini söyleyerek, vatandaşların hasarlı binalara girmemesi gerektiğini ifade etti. Barış’a göre bu deprem civardaki fayları tetikleyebilir.
Jeofizik uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremin beklenen bir deprem olduğunu belirterek artçı depremlere karşı uyarırken, İTÜ Jeoloji Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Namık Çağatay da depremin öncü deprem olmadığını belirtti.
“DAHA DA BÜYÜME İHTİMALİ OLABİLİR”
Yard.Doç.Dr. Gündoğdu, oluşum haritaları incelendiğinde oradaki yer sarsıntılarının düşey faylanmadan oluştuğunu geçen ay Manisa’nın Gölmarmara İlçesi’nde meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin ardından 4.9 ve 4.8 büyüklüğünde 2 deprem olduğunu hatırlatarak şöyle demişti:
“Bu depremler düşey hareketi işaret ediyor. Yani; o graben (toprağın ansızın çökmesiyle oluşan çukur) yapısında oluşan düşey hareketleri ifade eden bir deprem. Yöredeki kötü yapılar da hasar veriyor. Daha da büyüme ihtimali de olabilir. Ama 7´nin üzerinde bir deprem beklemiyoruz. Bu depremin anlamı; tek başına artçı şok değil yani. Hepsi farklı yerlerde oluşuyor. Yani bütün grabeni saran bir yapısı var bu depremlerin. Çanakkale depremlerine de benziyor aslında. Orada da depremler hala devam ediyor. Burada da 400´ü buldu depremlerin sayısı. Düşey bir hareketin oluşturduğu bir olay ve bu olayın sonucunda tabii halkı tedirgin ediyor. AFAD el koymuş çadırlar kurmuş insanların dışarıda kalmaları önlenmiş durumda. Evine güvenmeyenler evlerinin içerisine girmeyecekler kötü yapılarda oturanlar, çadırda, açıkta barınmanın yollarını bulmalı.
Edremit´ten; Ege´nin kuzeyindeki depremden sonra bu deprem Manisa´da oldu. Büyük Menderes, İzmir yakınlarında büyük bir deprem yoğunluğu, etkinliği yaşandı. Onun dışında aşağıda Ege kıyılarında Kuşadası´nda olan depremler var. Bu depremler şu anda Ege´nin tüm kıyılarını tarıyor. Burada Akdeniz´de Girit adası yakınlarında Rodos adası civarında oluşabilecek büyük depremler var.”
Öte yandan, Kandilli Rasathanesi’nden Prof. Dr. Ali Pınar, Ege Denizi’nde yaşanan 6.3 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan artçı sarsıntıların 5.3 büyüklüğüne kadar çıkabileceğini ifade etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan halka yazlıklarında, yazlıkları olmayanların ise çadırlarda kalmasını tavsiye etti.
Afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise Türkiye’de depremlerin her an olabileceğini belirterek, afet yönetimi konusunda acil önlemler alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barı de depremin artçılarının bir yıl süreceğini söyleyerek, vatandaşların hasarlı binalara girmemesi gerektiğini ifade etti. Barış’a göre bu deprem civardaki fayları tetikleyebilir.