stanbul fethedildi…
Günlerden Cuma…
Fatih Sultan Mehmed Han, Cuma Namazı kıldırarak hâkimiyetini ilân edecek.
Tekbir alıyor.
Bütün ordu arkasında!
Herkes ulvî bir sesle tekbir alıp, ellerini bağlıyor.
Mehmed, birden selâm veriyor. Sonra bir daha tekbir alıyor. 300 bin kişi bir daha tekbir alıyor!
Sultan, sonra yine selâm veriyor; tekrar tekbir alıp, üç tekbir de namazı kıldırıyor.
Günlerden Cuma…
Fatih Sultan Mehmed Han, Cuma Namazı kıldırarak hâkimiyetini ilân edecek.
Tekbir alıyor.
Bütün ordu arkasında!
Herkes ulvî bir sesle tekbir alıp, ellerini bağlıyor.
Mehmed, birden selâm veriyor. Sonra bir daha tekbir alıyor. 300 bin kişi bir daha tekbir alıyor!
Sultan, sonra yine selâm veriyor; tekrar tekbir alıp, üç tekbir de namazı kıldırıyor.
Hocası Ak Şemseddin, namazdan sonra talebesi olan Sultan’a:
-“Yazıklar olsun sana! İstanbul’u fethettim diye kibre kapılıp, namazı 3 kere de kıldırırsın!” diyor.
-“Yazıklar olsun sana! İstanbul’u fethettim diye kibre kapılıp, namazı 3 kere de kıldırırsın!” diyor.
Fatih’in gözleri yaşlı…
Dönüyor hocasına, diyor ki:
-“Hocam eğer bu sitemin olmasa idi, söylemeyecektim. ‘Birinci tekbir de aklıma bir şey girdi. Bu kilisenin yönü Kıble değil, selâm verdim. Sonraki tekbir de yine evham geldi, tekrar selâm verdim; üçüncü tekbiri alırken, Kâbe bütün ihtişamı ile önümde belirdi! Rahatladım ve namazı kıldırdım’…”
Dönüyor hocasına, diyor ki:
-“Hocam eğer bu sitemin olmasa idi, söylemeyecektim. ‘Birinci tekbir de aklıma bir şey girdi. Bu kilisenin yönü Kıble değil, selâm verdim. Sonraki tekbir de yine evham geldi, tekrar selâm verdim; üçüncü tekbiri alırken, Kâbe bütün ihtişamı ile önümde belirdi! Rahatladım ve namazı kıldırdım’…”
Bunun üzerine Ak Şemseddin de Fâtih Mehmed’e şunları söylüyor:
-“Bende, sen bunu anlatmasa idin, asla anlatmaz idim. ‘Sen birinci tekbiri alınca: Eyvah! Buranın yönü Kıble değil; yetiş Allah’ım imdâda!” dedim, sen selâm verdin. İkinci tekbir de yine Allah’a yalvardım, sen selâm verince rahatladım. Sen üçüncü defa tekbir alır iken, Hızır (aleyhisselam) geldi, parmağını Camii’nin duvarına sokup Kıbleye çevirdi ve dedi ki:
-“Bende, sen bunu anlatmasa idin, asla anlatmaz idim. ‘Sen birinci tekbiri alınca: Eyvah! Buranın yönü Kıble değil; yetiş Allah’ım imdâda!” dedim, sen selâm verdin. İkinci tekbir de yine Allah’a yalvardım, sen selâm verince rahatladım. Sen üçüncü defa tekbir alır iken, Hızır (aleyhisselam) geldi, parmağını Camii’nin duvarına sokup Kıbleye çevirdi ve dedi ki:
“Allah bize fethi müyesser eyledi (nasîb etti)..”