Anasayfa
Fenerbahçeli kaleci Mert Günok, Spor Toto Süper Lig'in ikinci yarısında deplasman maçlarının belirleyici olacağını söyledi.
FBTV'ye açıklamalarda bulunan Mert Günok, ikinci yarıda deplasmanda oynayacakları maçların biraz daha önemli olduğunu belirterek, "Özellikle ikinci yarıda deplasmanda oynayacağımız maçlar belirleyici olacak gibi gözüküyor. Derbileri kendi sahamızda oynayacağız fakat bana göre deplasmanda oynayacağımız maçlar biraz daha önemli" dedi.
Taraftarların gelebildikleri deplasman maçlarında kendilerini yalnız bırakmadığını vurgulayan sarı-lacivertli kaleci, "İkinci yarıdan itibaren kendi sahamızda da stadı dolduracaklarını düşünüyorum. Bunun sonunda da mutlu sona ulaşıp, şampiyon olmamızı temenni ediyorum" diye konuştu.
Mert Günok, Antalya'da gerçekleştirdikleri kampın kendisi için çok iyi başladığını kaydederek, "Bu sene antrenmanlarımız, gerçekten çok güzel bir tesiste, çok keyifli başladı. Havalar da tam istediğimiz gibi. Hafif kapalı, yağmurlu. Kalecilerin sevdiği havalardır. Şu ana kadar bir sıkıntımız yok. Sakatlık yaşamadan devam ediyoruz. Antrenman dışı ortamımız da gerçekten çok iyi. Hep beraber çeşitli etkinliklerle vakit geçiriyoruz. Bu kamp benim için çok iyi başladı diyebilirim" dedi.
"KALECİ OLMASAYDIM FORVET OLMAK İSTERDİM"
Kalecilerin antrenmanda bazen orta sahada, bazen de forvet görev almasıyla ilgili genç kaleci, "Sonuçta kalede olduğumuz zaman bizim topla çok oynama şansımız olmuyor. Bu tarz idmanlarda hocalarımız bizi maç içinde oyuncu olarak koyduğunda ve top ayağımıza geldiğinde baskı altında çabuk düşünme yeteneğimiz gelişiyor. Bu açıdan bizim için çok faydalı oluyor. Aynı zamanda zevkli oluyor. Benim de kendi adıma sevdiğim bir antrenman türü. Forvet hattında oynamak. Kaleci olmasaydım defans olmazdım, herhalde forvet olurdum. Orası daha zevkli geliyor bana" ifadelerini kullandı.
Mert Günok, Fenerbahçeli bir diğer kaleci Volkan Demirel'le tatlı bir rekabet içinde olduklarını dile getirerek, "Biz Fenerbahçe'nin başarısı için burada çalışıyoruz ve rekabet içerisindeyiz. Kim görev alıyorsa en iyisini vermek için çalışıyor. Ben de bu şekilde çalışıyorum. Tabii ki, oyuncular ve özellikle kaleciler oynadıkça yeteneklerini daha çok gösterme fırsatı buluyor. Biz de bu doğrultuda, bu rekabet içerisinde kendimizi daha fazla göstermek için çalışıyoruz. Maçlarda süre almak çok önemli. Süre aldığım karşılaşmaların sonunda milli takıma seçilmem ve seçicilerin bu performansı görmesi benim adıma gurur verici olaylardı. Her oyuncu ve her kaleci süre aldığı müddetçe kendini ve yeteneklerini daha fazla gösterme şansı buluyor" şeklinde konuştu.
"KALECİLİKTE SÜREKLİ KONUŞMAK ZORUNLULUK"
Kalecilikte sürekli konuşmanın zorunluluk olduğunu vurgulayan sarı-lacivertli kaleci, "Bir tarz meselesi. Bazı kaleciler belki konuşmayı sevmiyordur ama bir zorunluluk. Çünkü takımı en arkadan gören sizsiniz ve herkesi uyarmak zorundasınız. Ben belki biraz fazla yapıyorum. Bazen geri bildirimler geliyor. Ben bu şekilde daha rahat hissediyorum kendimi, çünkü arkalarını görmüyor oyuncular, ben görüyorum. Bunu bir kalecinin yapması lazım. Kalecinin kendisi içinde ayrı bir konsantrasyon kaynağı oluyor çünkü oyundan kopmamayı sağlıyor" dedi.
Dünya futboluyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mert, "Bize altyapıdan itibaren kalecilerin daha önde oynaması bilgisi veriliyordu. Biz altyapıdan beri araya atılan toplarda pozisyonu başlamadan bitirme gibi çalışmalar yapıyorduk. Bir pozisyonda karşı karşıya kalma durumunda bir kurtarış yaptığınızda kurtarış yapmış olacaksınız ancak rakibi dışarıda karşıladığınız zaman aslında pozisyonu başlamadan bitirmiş oluyorsunuz. Belki maçtan sonra tartışılan pozisyonlar arasına hatta özete bile girmiyor ama ceza sahası dışında iki üç top engellediğiniz zaman çıkmasanız yüzde 100'lük pozisyonla karşı karşıya kalacaksınız. Bu aslında çok önemli bir detay ama çok konuşulan bir detay değil. Özellikle Dünya Kupası'nda Neuer'in ön plana çıkması, kaleciler adına biraz daha iyi oldu. Bunu dünyada yapan başka kaleciler de vardı ama ön plana çıkmıyordu" şeklinde görüş bildirdi.
Taraftarların gelebildikleri deplasman maçlarında kendilerini yalnız bırakmadığını vurgulayan sarı-lacivertli kaleci, "İkinci yarıdan itibaren kendi sahamızda da stadı dolduracaklarını düşünüyorum. Bunun sonunda da mutlu sona ulaşıp, şampiyon olmamızı temenni ediyorum" diye konuştu.
Mert Günok, Antalya'da gerçekleştirdikleri kampın kendisi için çok iyi başladığını kaydederek, "Bu sene antrenmanlarımız, gerçekten çok güzel bir tesiste, çok keyifli başladı. Havalar da tam istediğimiz gibi. Hafif kapalı, yağmurlu. Kalecilerin sevdiği havalardır. Şu ana kadar bir sıkıntımız yok. Sakatlık yaşamadan devam ediyoruz. Antrenman dışı ortamımız da gerçekten çok iyi. Hep beraber çeşitli etkinliklerle vakit geçiriyoruz. Bu kamp benim için çok iyi başladı diyebilirim" dedi.
"KALECİ OLMASAYDIM FORVET OLMAK İSTERDİM"
Kalecilerin antrenmanda bazen orta sahada, bazen de forvet görev almasıyla ilgili genç kaleci, "Sonuçta kalede olduğumuz zaman bizim topla çok oynama şansımız olmuyor. Bu tarz idmanlarda hocalarımız bizi maç içinde oyuncu olarak koyduğunda ve top ayağımıza geldiğinde baskı altında çabuk düşünme yeteneğimiz gelişiyor. Bu açıdan bizim için çok faydalı oluyor. Aynı zamanda zevkli oluyor. Benim de kendi adıma sevdiğim bir antrenman türü. Forvet hattında oynamak. Kaleci olmasaydım defans olmazdım, herhalde forvet olurdum. Orası daha zevkli geliyor bana" ifadelerini kullandı.
Mert Günok, Fenerbahçeli bir diğer kaleci Volkan Demirel'le tatlı bir rekabet içinde olduklarını dile getirerek, "Biz Fenerbahçe'nin başarısı için burada çalışıyoruz ve rekabet içerisindeyiz. Kim görev alıyorsa en iyisini vermek için çalışıyor. Ben de bu şekilde çalışıyorum. Tabii ki, oyuncular ve özellikle kaleciler oynadıkça yeteneklerini daha çok gösterme fırsatı buluyor. Biz de bu doğrultuda, bu rekabet içerisinde kendimizi daha fazla göstermek için çalışıyoruz. Maçlarda süre almak çok önemli. Süre aldığım karşılaşmaların sonunda milli takıma seçilmem ve seçicilerin bu performansı görmesi benim adıma gurur verici olaylardı. Her oyuncu ve her kaleci süre aldığı müddetçe kendini ve yeteneklerini daha fazla gösterme şansı buluyor" şeklinde konuştu.
"KALECİLİKTE SÜREKLİ KONUŞMAK ZORUNLULUK"
Kalecilikte sürekli konuşmanın zorunluluk olduğunu vurgulayan sarı-lacivertli kaleci, "Bir tarz meselesi. Bazı kaleciler belki konuşmayı sevmiyordur ama bir zorunluluk. Çünkü takımı en arkadan gören sizsiniz ve herkesi uyarmak zorundasınız. Ben belki biraz fazla yapıyorum. Bazen geri bildirimler geliyor. Ben bu şekilde daha rahat hissediyorum kendimi, çünkü arkalarını görmüyor oyuncular, ben görüyorum. Bunu bir kalecinin yapması lazım. Kalecinin kendisi içinde ayrı bir konsantrasyon kaynağı oluyor çünkü oyundan kopmamayı sağlıyor" dedi.
Dünya futboluyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mert, "Bize altyapıdan itibaren kalecilerin daha önde oynaması bilgisi veriliyordu. Biz altyapıdan beri araya atılan toplarda pozisyonu başlamadan bitirme gibi çalışmalar yapıyorduk. Bir pozisyonda karşı karşıya kalma durumunda bir kurtarış yaptığınızda kurtarış yapmış olacaksınız ancak rakibi dışarıda karşıladığınız zaman aslında pozisyonu başlamadan bitirmiş oluyorsunuz. Belki maçtan sonra tartışılan pozisyonlar arasına hatta özete bile girmiyor ama ceza sahası dışında iki üç top engellediğiniz zaman çıkmasanız yüzde 100'lük pozisyonla karşı karşıya kalacaksınız. Bu aslında çok önemli bir detay ama çok konuşulan bir detay değil. Özellikle Dünya Kupası'nda Neuer'in ön plana çıkması, kaleciler adına biraz daha iyi oldu. Bunu dünyada yapan başka kaleciler de vardı ama ön plana çıkmıyordu" şeklinde görüş bildirdi.
"(ALTIN TOP) BENCE NEUER'İN KAZANMASI GEREKİRDİ"
Genç kaleci, Manuel Neuer'in dünyanın en iyi 3 futbolcusu arasına girmeyi hak ettiğini dile getirerek, "Bence kazanması da gerekirdi. Ben oy versem, Neuer'e verirdim. Bir kalecinin gol atma şansı yok. Diğer oyuncular dünyanın en önemli iki oyuncusu. Onlar attıkları gollerle giderler ama bir kalecinin yapabileceği şeyler sınırlı. Dünya Kupası'nı almış bir takımın kalecisi. Bir önceki sene Şampiyonlar Ligi şampiyonu bir takımın kalecisi. Bir takım için çok önemli oyuncu. Alabilirdi diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Penaltılardaki başarısıyla ilgili de Günok, "Penaltı kurtarışlarında biraz içgüdü biraz altıncı his var. Tabii, işin biraz arka tarafı da var ama onu söylemek olmaz. O, işin biraz teknik kısmı. O bende kalsın" ifadelerini kullandı.
Genç kaleci, Manuel Neuer'in dünyanın en iyi 3 futbolcusu arasına girmeyi hak ettiğini dile getirerek, "Bence kazanması da gerekirdi. Ben oy versem, Neuer'e verirdim. Bir kalecinin gol atma şansı yok. Diğer oyuncular dünyanın en önemli iki oyuncusu. Onlar attıkları gollerle giderler ama bir kalecinin yapabileceği şeyler sınırlı. Dünya Kupası'nı almış bir takımın kalecisi. Bir önceki sene Şampiyonlar Ligi şampiyonu bir takımın kalecisi. Bir takım için çok önemli oyuncu. Alabilirdi diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Penaltılardaki başarısıyla ilgili de Günok, "Penaltı kurtarışlarında biraz içgüdü biraz altıncı his var. Tabii, işin biraz arka tarafı da var ama onu söylemek olmaz. O, işin biraz teknik kısmı. O bende kalsın" ifadelerini kullandı.
