Galatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, %100 Futbol'un konuğu oldu. Sarı-kırmızıların teknik patronu, Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay'ın gündemle ilgili akıllardaki tüm sorulara yanıt verdi.
"Psikolojik, taktiksel olarak nasıl bir Galatasaray devraldınız?" sorusuna, "Önemli olan psikolojiydi. Puan olarak çok iyi durumdaydı. Ancak taraftarın takdirini kazanamamış bir takım vardı. Puan olarak iyiydi ancak oyun olarak tatmin etmiyordu. Buna oyuncular da dahildi. Oyuncuların bir çoğunu Milli Takım'dan dolayı takip ediyor olmamdan dolayı Galatasaray'ın bulunduğu durumu tahlil etmiştim. Gittiğim gün, takımı bir araya getirmeyi öncelik haline getirdim. Çünkü sahada kendi başına bir şeyler yapmak isteyen ancak takım olarak bir şeyler yapamayan bir kadro vardı. Bunla ilgili bazı çalışmalar oldu ve bunlar da kısa sürede cevap verdi. Sonrası bizim için daha kolay oldu" yanıtını verdi.
Galatasaray'dan daha önce teklif gelseydi kabul etmeyeceğini dile getiren Hamzaoğlu, "Aslında Galatasaray'a ben antrenörlüğe başladığımdan beri hem idari menajerlik hem de Saffet Susiç'in yardımcılığını yaptığımdan beri geçen süreçte hep Galatasaray'ın başına gelmek için çalıştım. Ancak o dönemlerde bana Galatasaray'ın başına gel dense kabul etmezdim. Çünkü hazır değildim. Gittiğinizde o koltuğu doldurmanız gerekir. Doldururum demeniz sağlıklı bir düşünce değil. Diğer Galatasaray camiasından arkadaşlarla görüştüğümde, 'sonuçlar önemli, sonuç önemli olduğunda gerisi önemli değil' deniyordu. Buraya hazırlıklı geldim. bugüne kadar başarılı bir şekilde geldiysem deneyimlerin büyük katkısı oldu" diye konuştu.
Takımın başına gelirken Taffarel'in teklif edilmesini sevinçle kabul ettiğini söyleyen Hamzaoğlu, "Taffarel gibi bir ismin gelmesi sevindirici. Ancak Metin hoca da benim ekibimdeydi. O da alt yapıda çalışıyor. Hepsi özenle seçildi. Yardımcılarım sadece arkadaşım değil, özenle seçilen, düşündüğüm büyük resimdeki birer parçayı oluşturdukları için yanımdalar" ifadelerini kullandı.
Galatasaray'dan daha önce teklif gelseydi kabul etmeyeceğini dile getiren Hamzaoğlu, "Aslında Galatasaray'a ben antrenörlüğe başladığımdan beri hem idari menajerlik hem de Saffet Susiç'in yardımcılığını yaptığımdan beri geçen süreçte hep Galatasaray'ın başına gelmek için çalıştım. Ancak o dönemlerde bana Galatasaray'ın başına gel dense kabul etmezdim. Çünkü hazır değildim. Gittiğinizde o koltuğu doldurmanız gerekir. Doldururum demeniz sağlıklı bir düşünce değil. Diğer Galatasaray camiasından arkadaşlarla görüştüğümde, 'sonuçlar önemli, sonuç önemli olduğunda gerisi önemli değil' deniyordu. Buraya hazırlıklı geldim. bugüne kadar başarılı bir şekilde geldiysem deneyimlerin büyük katkısı oldu" diye konuştu.
Takımın başına gelirken Taffarel'in teklif edilmesini sevinçle kabul ettiğini söyleyen Hamzaoğlu, "Taffarel gibi bir ismin gelmesi sevindirici. Ancak Metin hoca da benim ekibimdeydi. O da alt yapıda çalışıyor. Hepsi özenle seçildi. Yardımcılarım sadece arkadaşım değil, özenle seçilen, düşündüğüm büyük resimdeki birer parçayı oluşturdukları için yanımdalar" ifadelerini kullandı.
Takımın artık daha ofansif bir futbol sergilemeye başladığının hatırlatılması üzerine Hamzaoğlu, "Başakşehir maçını izlemiştim. Milli Takım için izlemiştim. 4-0'dan sonra '5,5,5' diye tezahürat yapıyorlardı. Galatasaraylı olarak için üzüldüğüm bir andı. Skor 3 oluyor, 4 oluyor oyuncular ne oluyor diye sormuyor. Oyuncular arasında diyalog kopmuş. Aslında özelimiz belki ama, ilk maç toplantımızda, baktım 2 kişi orada, 3 kişi orada. Biraz işin kötü gitmesinin de etkisi var. Oyuncular iyiyi veremenin üzüntüsüyle de olabilir ama arada birer ikişer ayrı oturuyorlardı. Bir araya gelin dedim. Bazıları bizi tanımadıkları için önce şaşırdılar, ancak daha sonra biraraya geldiler. Beraber bir şeyler yapabileceğimizi söyledim. Birlikteliği sağladık. Yoksa oyuncuların hepsinde Galatasaraylılık, birbirlerini sevmemesi diye bir şey yok. Yönetim kurulumuz da elimizi güçlendirmek için her şeyi yapıyorlar. Sonuçların iyi olmasıyla da bu süreç daha iyi hale geldi ve son haftaları daha rahat geçtik" yorumunu yaptı.