Başbakan Ahmet Davutoğlu Mardin’de düzenlenen “Türkiye’de Kadının Değişen ve Gelişen Konumu” konulu panelde konuştu. Davutoğlu “CHP’ye kapatma davası açılacak” haberlerine değinerek, “Gelin hemen yarın beraber anayasa değişikliğini yapalım, derhal parti kapatma meselesini tümden bitirelim” dedi.
İşte Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları:
“BUGÜNLERDE ÇÖZÜM SÜRECİ YENİ BİR AŞAMAYA GELDİ”
Bugün Türkiye için zamanın ruhu nedir diye sorsalar, çözüm süreci üzerinden sağlanan kardeşlik ve barış ortamıdır derim.
Kadınlarımızın evlat acısı çekmemesi için, eşlerin beklememesi için biz çözüm süreci dedik. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Dili mukaddes kılan dilin kendisi kadar barışı ihtiva etmiş olmasıdır, barışa çağırmasıdır. Bugünlerde çözüm süreci yeni bir aşamaya geldi. Silahları bırakma çağrısıyla birlikte artık, başlattığımız çözüm süreci önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyor.
“ONLAR ARASINDA BİR AYRIM GÖZETİRSEK BU MAKAMLAR BİZE HARAM OLSUN”
Ben gözyaşıyla bana sarılan şehit annesinin gözyaşıyla, Diyarbakır anneleri olarak son dönemde kahramanca mücadeleye çıkan annelerin gözümün önünde ağladıklarını hissettiklerinde de aynı acıyı hissettim. O çocuklar bizim çocuklarımız. Onlar arasında bir ayrım gözetirsek bu makamlar bize haram olsun.
“HDP’Lİ VEKİLİN YAPTIĞI YORUMLARA ÇOK ÜZÜLDÜM”
Bir kaç gün önce bir milletvekilinin, kadına yönelik şiddet konusunda İslamiyet’i suçlayan bir dil kullanması konusunda HDP’li vekilin yaptığı yorumlara çok üzüldüm. İslam rahmet merhamet dinidir. Biz İslamiyet’in özüne gittiğimizde, o merhamet üzerinden yeni bir Mardin, Mezopotamya yeni bir Türkiye inşa edeceğiz.
Buradan dört partinin kadın vekilleri el ele verip biz de kardeşlik diyoruz diye ortak bir mesaj yayınlasalar ne güzel olurdu. Bütün vekillere çağrıda bulunuyorum, bizim vekillerimiz de burada onlara da talimat veriyorum. Ümit ederiz ki şu veya bu taraf adına konuşan bütün siyasi partiler de bu zihniyette buluştular.
Biraz önce zikrettim. Silahlar sustuğunda diller konuşmaya başlar, gönüller konuşmaya başlar. Zihinlerin konuştuğu yer siyasettir. Hangi görüş zikredilirse zikredilsin meydanlardır. Ama Mardinliler hiçbir zaman şiddeti bu sokaklarda görmemiş olan Mardinliler, 6-7 ekim olaylarında da şiddet ortamını gördüler. Buradan hem Mardin’e bütün güneydoğu Anadolu’daki kardeşlerime seslenmek istiyorum. Tekrar şiddeti hakim kılmak 6-7 Ekimde yaşanan acıları yaşatmak isteyenlere karşı el ele veriniz.
Demokratik siyasetin olduğu yerde parti kapatma olmaz. Biz Ak Parti olarak her zaman, partileri halk açar halk kapatır.
Hemen yarın gelin, anayasayla parti kapatılmayı imkansız hale getirelim, hemen yarın.
“GELİN BERABER YAPALIM”
Madem ki böyle bir tedirginliğiniz var, derhal parti kapatma meselesini tümden bitirelim. İşte Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, gelin iki üç saatte biter bu iş. 550 vekilin imzasıyla parti kapatma utancının yaşanmayacağı anayasa değişikliğini hep beraber oylayalım kabul edelim. Parti kapatma da demokraside şiddet kültürüdür. Fikirle yenemediğin partiyi şiddetle kapatmadır.
Kadınlarımıza dönük, son dönemde yüreğimizi dağlayan kadına yönelik şiddetteki gelişmeler. Özgecan artık bir simge oldu. Ama Özgecan’ın katledilmesinden sonra onunla birlikte simge olan babası Mehmet Aslan’dı. Buradan Özgecan’ın babasına selam ediyorum. Bir kız babası olarak, kızlarımın herhangi birinin saç teline bir şey değse yüreğine ateş düşen bir kız babası olarak, Mehmet Aslan’ın acı içinde hiçbir intikam duygusu yaşamadan herkesi merhamete çağıran o gür sesi var ya işte bu toprakların sesidir.