ERDOĞAN SÜZER/SÖZCÜ
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı eski Müdürü kalkınma ekonomisti Bartu Soral, döviz kurundaki artışın önümüzdeki dönemde binlerce şirketin batmasına, milyonlarca çalışanın da işsiz kalmasına yol açacak riskler taşıdığını söyledi.
Ekonomist Bartu Soral, yeni yayımladığı “Tünelin Sonu Kriz…” kitabında Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik çalkantıların 10-12 yıllık ihmalin beklenen sonucu olduğunu bildirdi. 2002 yılından başlayarak giderek artan uluslar arası yabancı sermaye akımının gelişmekte olan ülkelerle birlikte Türkiye’ye de yoğun bir şekilde girdiğini ancak Türkiye’nin bol ve ucuz yabancı kaynağı boşa harcadığını ifade eden Soral, kaynakların üretim ve istihdama yönlendirilememesi, reformların yapılamaması sonucunda bugünkü kriz ortamına girildiğini kaydetti.
2001’DEN DAHA KÖTÜ
Soral, dövizdeki artış ve ekonominin içinde bulunduğu duruma ilişkin SÖZCÜ’ye değerlendirmelerde bulunurken, ekonomideki şartların 2001 krizinden de daha ağır olduğunu söyledi. Soral, aradan geçen 12 yılda şirketlerin aşırı borçlandığını belirtirken, hanehalkının yani vatandaşın borçluluk oranında da 2003-2014 yılları arasında yüzde 5.600 arttığını bildirdi. Soral, 2003 yılında 100 liralık harcanabilir gelirine karşılık sadece 3,2 lira borcu olan hanehalkının bugün 100 liralık harcanabilir gelire karşılık 55’lira borçlu hale geldiğini söyledi.
İFLASLAR ARTAR MAAŞLAR DÜŞER
Soral, Türkiye’deki şirketlerin 183,2 milyar dolar döviz açık pozisyonu taşıdığını, doların sadece bir haftada yüzde 13 oranında değer kazanması nedeniyle şirketlerin 24 milyar dolar kambiyo zararına uğradığını bildirdi. Bu zararın şirketlerin bütün karını eritip yok ettiğini ifade eden Soral, dövizdeki artış ve buna bağlı olarak faizde de bir artışın yaşanması halinde çok sayıda şirketin iflas noktasına yaklaşacağını, zora düşen şirketlerin ise önce çalışanların maaşlarını düşüreceğini, ardından da işçileri işten atmak zorunda kalabileceğini söyledi.
ŞİRKETLERİN YARISI BATABİLİR
Soral’ın, “Tünel’in Sonu Kriz …” isimli kitabında yer alan teknik analizlere göre, döviz kurunun TL karşısındaki değer artışının yüzde 25’e ulaşması halinde Türkiye’deki şirketlerin yüzde 50’si batma noktasına geliyor. Aynı şekilde borçlanma faizlerinin yüzde 20 artması, karın yüzde 25 oranında azalması halinde de Türkiye’deki şirketlerin yüzde 30’u iflasa sürükleniyor. Soral, bu yüksek risk durumunun şirketlerin yüksek döviz açık pozisyonları ile borçluluklarındaki kırılgan yapıdan kaynaklandığına dikkat çekti.