Basında pek yer bulamayan Destar Tiyatro’nun, 4 oyunluk‘Sechu Sende’ uyarlaması ‘Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim’ dizisinin ilk oyunu ‘Merheba’ dünya basınında ilgi görüyor.İspanya medyasında 10 kez yer alan oyun, ayrıca ABD, Kanada, Belçika ve Hollandabasınlarında da yer buldu. Yurtdışı yazılarda özellikle Women’ Project Thatre’dan Lizzy Bryce’ın belirttiği gibi ‘Merheba’nın 'ataerkil karşıtlığı ve anti-militarizm ilişkisi üzerine getirdiği güçlü bakış' ve anadil sorununa getirdiği yeni ve farklı bakışıyla öneminden bahsediliyor.
Praza gazetesinde Marcos Perez Pena ise oyun için: 'Sechu Sende’nin kitabı Mehmet Atak tarafından oyun haline getirildi. Sonuçta ortaya çıkan ‘Merheba’nın biletleri tükendi. Yapıt, Atak’ın da söylediği gibi, belli başlı iki temel argüman üzerinde odaklanıyor: Birincisi militarist, zorba yönetimlerin anadilleri yasaklaması (Franco diktatörlüğü sırasında İspanya’da Galisyan, Bask ve Katalan dilleri ya da Türkiye’de Kürtçe, Ermenice ve Rumca’nın yasaklanması gibi). İkincisiyse, her dilin kendisini merkeze yerleştirmesi ve hiyerarşilerin inşasıdır, marjinalleşmedir ve fena halde ataerkildir, dil vasıtasıyla sürekli olarak erkeklerin hâkimiyetinde bir sosyal mühendislik inşa eder' dedi.
Galaxia’dan Santiago Fernandez Rocha ise; 'İstanbul’da ‘Made in Gaicia’ uyarlaması ‘Merheba’ ismiyle oynayan oyunu Mehmet Atak sahneye koymuş. İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin tercüme ettiği kitap Avesta Yayınları’ndan Kürtçe ve Türkçe kitap olarak da basılmıştı. Oyun, Türkiye Devleti ve Kürtçe ilişkisi ve genel olarak azınlık dillerinin durumunu mizah ve trajediyi birleştirerek işliyor' yazdı.
İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin Türkçe’ye çevirdiği ‘Merheba’da dil üzerinde titizlikle durulmuş, iki oyuncunun kullandığı gündelik ve akademik/militarist Türkçe ve Kürtçe bölümlerin çalıştırıcılığını Güler Kazmacı ve Alan Ciwan yapmış. Kürtçe oynanan bölümlerin çevirisini ise günümüz Kürtçe şiirin en önemli isimlerinden Kawa Nemir yaptı. Oyunda Nagihan Gürkan, bugüne kadar 27 dile çevrilmiş yazar Aslı Eroğan’ın yazdığı monologda 'Cinayetlerde delik deşik edilmiş kadınlar kaldırdı beni, sıkış sıkış daracık bir bodruma sığıştık. Hepimiz ana dillerimizde ağlıyorduk. Öylesine yakın duruyoduk ki birbirimize, birimizin gözyaşı, diğerinin yüzünden akıyordu. Neyi bekliyoruz böylesine toplanmış?' diyor.
Atak, Merheba’nın bakışıyla milliyetçi Kürt seyirciden de milliyetçi Türk seyirciden de tepki alacağını ve bu ezber bozmanın hedefledikleri bir şey olduğunu söylüyor.
Destar Tiyatro’nun 'Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim' serisinin ikinci oyunu 'Çenadengızi'de Aslı Öngören’in rejisiyle mart başında seyirciyle buluştu.
Ayşenil Şamlıoğlu’nun yönettiği, Tülin Özen’in oynadığı ‘Çûkê Zimên’in provaları da sürüyor.
‘Merheba’ 12 ve 26 Mart’ta Beyoğlu’nda Şermola Performas’ta izlenebilir.
Praza gazetesinde Marcos Perez Pena ise oyun için: 'Sechu Sende’nin kitabı Mehmet Atak tarafından oyun haline getirildi. Sonuçta ortaya çıkan ‘Merheba’nın biletleri tükendi. Yapıt, Atak’ın da söylediği gibi, belli başlı iki temel argüman üzerinde odaklanıyor: Birincisi militarist, zorba yönetimlerin anadilleri yasaklaması (Franco diktatörlüğü sırasında İspanya’da Galisyan, Bask ve Katalan dilleri ya da Türkiye’de Kürtçe, Ermenice ve Rumca’nın yasaklanması gibi). İkincisiyse, her dilin kendisini merkeze yerleştirmesi ve hiyerarşilerin inşasıdır, marjinalleşmedir ve fena halde ataerkildir, dil vasıtasıyla sürekli olarak erkeklerin hâkimiyetinde bir sosyal mühendislik inşa eder' dedi.
Galaxia’dan Santiago Fernandez Rocha ise; 'İstanbul’da ‘Made in Gaicia’ uyarlaması ‘Merheba’ ismiyle oynayan oyunu Mehmet Atak sahneye koymuş. İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin tercüme ettiği kitap Avesta Yayınları’ndan Kürtçe ve Türkçe kitap olarak da basılmıştı. Oyun, Türkiye Devleti ve Kürtçe ilişkisi ve genel olarak azınlık dillerinin durumunu mizah ve trajediyi birleştirerek işliyor' yazdı.
İrfan Güler ve Pepa Baamonde’nin Türkçe’ye çevirdiği ‘Merheba’da dil üzerinde titizlikle durulmuş, iki oyuncunun kullandığı gündelik ve akademik/militarist Türkçe ve Kürtçe bölümlerin çalıştırıcılığını Güler Kazmacı ve Alan Ciwan yapmış. Kürtçe oynanan bölümlerin çevirisini ise günümüz Kürtçe şiirin en önemli isimlerinden Kawa Nemir yaptı. Oyunda Nagihan Gürkan, bugüne kadar 27 dile çevrilmiş yazar Aslı Eroğan’ın yazdığı monologda 'Cinayetlerde delik deşik edilmiş kadınlar kaldırdı beni, sıkış sıkış daracık bir bodruma sığıştık. Hepimiz ana dillerimizde ağlıyorduk. Öylesine yakın duruyoduk ki birbirimize, birimizin gözyaşı, diğerinin yüzünden akıyordu. Neyi bekliyoruz böylesine toplanmış?' diyor.
Atak, Merheba’nın bakışıyla milliyetçi Kürt seyirciden de milliyetçi Türk seyirciden de tepki alacağını ve bu ezber bozmanın hedefledikleri bir şey olduğunu söylüyor.
Destar Tiyatro’nun 'Rüyalarımda Bile Dilimi Kaybetmeyeceğim' serisinin ikinci oyunu 'Çenadengızi'de Aslı Öngören’in rejisiyle mart başında seyirciyle buluştu.
Ayşenil Şamlıoğlu’nun yönettiği, Tülin Özen’in oynadığı ‘Çûkê Zimên’in provaları da sürüyor.
‘Merheba’ 12 ve 26 Mart’ta Beyoğlu’nda Şermola Performas’ta izlenebilir.