Galatasaray'ın yıldızı Burak Yılmaz, sarı kırmızılı takımdan ayrılmayı asla düşünmediğini söyledi. Doğan Haber Ajansı'na konuşan milli futbolcu, Fenerbahçe derbisinden şampiyonluk mücadelesine kadar bir çok konudaki soruları yanıtladı.
Doğan Haber Ajansı'na özel röportaj veren milli futbolcu, birçok konuda soruları cevapladı. Hamza Hamzaoğlu'nun gelişiyle ivme kazandıklarını vurgulayan Burak Yılmaz, Umut Bulut'la oynarken daha rahat olduğunu söyledi.
Galatasaray'ın golcüsü Burak Yılmaz, Fenerbahçe mağlubiyetinden ders çıkardıklarını belirtti. Burak Yılmaz, taraftardan her koşulda destek beklediklerini vurgularken, Galatasaray'dan ayrılmayı hiçbir zaman düşünmediğini ifade etti. Milli futbolcu, yeni yabancı kuralının ise yararlı olmayacağı görüşünde.
Doğan Haber Ajansı'na özel röportaj veren milli futbolcu, birçok konuda soruları cevapladı. Hamza Hamzaoğlu'nun gelişiyle ivme kazandıklarını vurgulayan Burak Yılmaz, Umut Bulut'la oynarken daha rahat olduğunu söyledi.
Galatasaray'ın golcüsü Burak Yılmaz, Fenerbahçe mağlubiyetinden ders çıkardıklarını belirtti. Burak Yılmaz, taraftardan her koşulda destek beklediklerini vurgularken, Galatasaray'dan ayrılmayı hiçbir zaman düşünmediğini ifade etti. Milli futbolcu, yeni yabancı kuralının ise yararlı olmayacağı görüşünde.
Sezon başında yapılan 4. yıldız koreografisinin kendilerinde bir baskı yaratıp yaratmadığı konusunda görüşleri sorulan Burak Yılmaz, "Galatasaray, her sezona her zaman şampiyonluk için başlıyor. Bu sezon da şampiyonluğu amaçladığımız herhangi sezondan biri bizim için. Ama işin ucunda 4. yıldız olunca herkes tarafından ve rakibimiz tarafından istenilen bir başarı olunca, bu sezonu daha farklı kıldı bizim için. Sezon başında yapılan 4. yıldız koreografisi de bizlerin, yönetimin ve camianın ne kadar şampiyonluğa inandığını gösterir. İşler o koreografiden sonra kötü gitmeye başladı. Biz de, böyle bir şey yaptık ama şimdi ligde iyi gitmiyoruz. İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünür dedik. Ama çok şükür sonrasında toparlandık ve şu anda lideriz. İstediğimiz hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu hafta maçı kaybetmiş olabiliriz ama şampiyonluğa olan inancımızı kaybetmedik." dedi.
"FENERBAHÇE İLE BEŞİKTAŞ AYNI ORANDA RAKİBİMİZ"
Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın kendilerine aynı oranda rakip olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Fenerbahçe ile 4'üncü yıldız savaşımız var. Beşiktaş'ın ise rahmetli efsane başkanının isminin verildiği sezon. Onlar da bu sezon mutlaka kazanmak istiyorlar. Şampiyon olmak istiyorlar ve iyi bir takımları var. Ben her iki takımı da bize rakip olarak görüyorum. Fenerbahçe'nin bu hafta kazanıp moral bulması, Beşiktaş'ın da Sivas'ta galip gelmesi onlar açısından önemliydi. Ama ben bu hafta kazanılan maçlara göre değil, takım olarak bakıyorum ve her ikisi de bizim rakibimiz." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe yenilgisinin, kendilerini şampiyonluk yolunda hedeften saptırmayacağını düşündüğünü söyleyen Burak Yılmaz, "Biraz daha emin adımlarla yere basıyoruz. Kaybettik ama bizden inancımızı ya da hedefimizden sapma gibi durum yaratmadı. Sadece bir maç kaybettik ama kesinlikle yere daha sağlam basıyoruz. Yaptığımız hataları, düştüğümüz pozisyonları görerek hiç bir hedeften sapma ya da inançta kırılma yok. Hatta belki biraz havaya girmiş olabilirdik, şimdi daha emin adımlarla hedefimize gitmek istiyoruz. Her şerde bir hayır vardır derler. Biz de bu mağlubiyetten bunu çıkarıp yolumuza devam ediyoruz." yorumunu yaptı.
Derbi karşılaşması hakkındaki görüşlerini de belirten Burak Yılmaz, "Fenerbahçe'nin sahasında oynanan bir derbiydi. Biz oraya kazanmaya gittik. Hatta net gol pozisyonları bulan da bizdik. Fenerbahçe karşısında korkumuz yoktu. Zaten bunu da ilk yarıdaki pozisyonlarımızla gösterdik. Mutlaka taraftarlarının da etkisiyle bir baskı yaratacaklardı. O sırada anlamsız, kendi hatalarımızdan dolayı bir gol yedik. Kesinlikle maçın hakkı 0-0 idi. Ben, bizi daha fazla gol atacak taraf olarak görüyordum. Ama kısmet öyle olmadı. Korku yoktu, kazanmaya gitmiştik. Kazanmak için de hem oyunu hem de pozisyonları bulmuştuk ama olmadı. Artık önümüzde Başakşehir maçı var. Gerçekten de Fenerbahçe mağlubiyetinden hem kafa olarak hem beden olarak bütün takım sıyrıldı. Tamamen Başakşehir maçını bekliyoruz." sözlerini sarf etti.
"FENERBAHÇE İLE BEŞİKTAŞ AYNI ORANDA RAKİBİMİZ"
Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın kendilerine aynı oranda rakip olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Fenerbahçe ile 4'üncü yıldız savaşımız var. Beşiktaş'ın ise rahmetli efsane başkanının isminin verildiği sezon. Onlar da bu sezon mutlaka kazanmak istiyorlar. Şampiyon olmak istiyorlar ve iyi bir takımları var. Ben her iki takımı da bize rakip olarak görüyorum. Fenerbahçe'nin bu hafta kazanıp moral bulması, Beşiktaş'ın da Sivas'ta galip gelmesi onlar açısından önemliydi. Ama ben bu hafta kazanılan maçlara göre değil, takım olarak bakıyorum ve her ikisi de bizim rakibimiz." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe yenilgisinin, kendilerini şampiyonluk yolunda hedeften saptırmayacağını düşündüğünü söyleyen Burak Yılmaz, "Biraz daha emin adımlarla yere basıyoruz. Kaybettik ama bizden inancımızı ya da hedefimizden sapma gibi durum yaratmadı. Sadece bir maç kaybettik ama kesinlikle yere daha sağlam basıyoruz. Yaptığımız hataları, düştüğümüz pozisyonları görerek hiç bir hedeften sapma ya da inançta kırılma yok. Hatta belki biraz havaya girmiş olabilirdik, şimdi daha emin adımlarla hedefimize gitmek istiyoruz. Her şerde bir hayır vardır derler. Biz de bu mağlubiyetten bunu çıkarıp yolumuza devam ediyoruz." yorumunu yaptı.
Derbi karşılaşması hakkındaki görüşlerini de belirten Burak Yılmaz, "Fenerbahçe'nin sahasında oynanan bir derbiydi. Biz oraya kazanmaya gittik. Hatta net gol pozisyonları bulan da bizdik. Fenerbahçe karşısında korkumuz yoktu. Zaten bunu da ilk yarıdaki pozisyonlarımızla gösterdik. Mutlaka taraftarlarının da etkisiyle bir baskı yaratacaklardı. O sırada anlamsız, kendi hatalarımızdan dolayı bir gol yedik. Kesinlikle maçın hakkı 0-0 idi. Ben, bizi daha fazla gol atacak taraf olarak görüyordum. Ama kısmet öyle olmadı. Korku yoktu, kazanmaya gitmiştik. Kazanmak için de hem oyunu hem de pozisyonları bulmuştuk ama olmadı. Artık önümüzde Başakşehir maçı var. Gerçekten de Fenerbahçe mağlubiyetinden hem kafa olarak hem beden olarak bütün takım sıyrıldı. Tamamen Başakşehir maçını bekliyoruz." sözlerini sarf etti.
Fenerbahçe maçında Volkan Demirel'le karşı karşıya kaldığı pozisyonun sorulması üzerine golcü oyuncu, "Görüntüleri bana da arkadaşlarım yolladı. Ben de çok şaşırdım. Bilmiyorum onun ne olduğunu ama orada bir şey oluyor. Hatta ben de devre arası girdiğim zaman o kadar şiddetli vurmadım nasıl top oraya gitti falan demiştim. Demek ki şiddetli vurmuşum. Belki gözyanılmasıdır, belki de farklı birşeydir. Çok da fazla üzerinde konuşmak istemiyorum. Çünkü artık geçti gitti diye bakıyorum." yorumunu yaptı.
Galatasaray'da son 3 yılda yaşanan antrenör değişikliklerinin ve bunun şampiyonluk yarışına nasıl yansıdığının sorulması üzerine Burak Yılmaz, "Geçen sene şampiyonluğu kaybetmemiz sonucunda nasıl etkilediği belli. Şampiyonluğu kaybettik. Çünkü her yiğidin bir yoğurt yiğişi vardır derler. Her hocanın da farklı bir stili, farklı bir tarzı var." cevabını verdi.
FATİH HOCADAN SONRA İTALYAN HOCA SİYAHLA BEYAZ GİBİ
Geçen sene şampiyonluğun kaybedilmesinde kendilerinin olduğu gibi taraftar, yönetim ve hocaların da hatasının rolünün olduğunu söyleyen Galatasaray'ın golcüsü, "Mutlaka bizlerin de suçları, hataları vardır. Biraz taraftarın, biraz yönetimin, biraz bizlerin, biraz hocalarımızın... Yani hepimizin hatalarından oluşan bir kayıp vardı. Ama Fatih hocadan sonra bir İtalyan hocaya geçmek, siyahla beyaz gibiydi. Bir tanesi korkusuz yüzde yüz hücum. Bir tanesi de önce gol yemeyeyim, defansı sağlama alayım diye. Bu nedenle geçiş süreçlerinde biraz zorlandık. Ondan dolayı da puan kayıplarımız oldu. Ben buna bağlıyorum. Ama benim çalıştığım 4 tane hocanın hepsi de çok kariyerli ve kaliteli. Ben hepsinden birşeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Şimdi Hamza hoca ile birlikteyiz. İşler de iyi gidiyor. Artık geçmişi değil de geleceğe bakmak gerektiğini düşünüyorum." yorumunu yaptı.
Prandelli-Hamzaoğlu değişikliğinin şampiyonluk yolunda kendilerini nasıl etkilediği sorusuna ise Burak Yılmaz, "Belki de bu kez şampiyonluğun kazanılmasında etki olacaktır. Çünkü Prandelli'nin kariyeri ve hocalığıyla ilgili konuşmak asla bizlere yakışmaz. Ama belki Türkiye'ye alışamadı. Belki bu şartları bilemedi. Türk futbolunu tanıyamadı. O'nun gidip Hamza Hoca'nın gelmesi zaten bizim milli takımdan da hocamız olduğu için hem Türk futbolunu iyi tanıyan ve yakından tanıyan bir insan. Mutlaka onun artı yönleri olacaktır bize. Zaten onun gelişiyle de bu pozitif çıktı." ifadelerini kullandı.
"YETER Kİ ŞAMPİYON OLALIM"
Şampiyonluğu gol krallığına tercih edeceğini söyleyen Burak Yılmaz, "Bunu çok gönülden söylüyorum. Her sene şampiyonluk benim için kariyerime yazılacak en güzel başarıdır. Gol krallıkları var kariyerimde, şampiyonluk da var ama ben her zaman takımın başarısı, galibiyeti, kazanılacak şampiyonluğu her zaman önde tutarım ve bunu da tüm kalbim ve yüreğimle söylüyorum. Arkadaşlarım ve hocalarım da bunun böyle olduğunu her zaman hem idmanlarda hem de maçlarda bu durumu hissettirmişimdir. İnşallah şampiyon oluruz. Biz şampiyon olacaksak, gol kralı olmaya da gerek yok. Yeter ki şampiyon olalım." dedi.
"DROGBA ÖĞRETMEN GİBİYDİ"
Didier Drogba ile idman yapmanın bile çok farklı bir duygu olduğunu dile getiren golcü futbolcu, "Drogba ile çalışmak, onun önerilerini dinlemek çok farklı bir duygu. Çok büyük bir oyuncuydu. Ondan öğrendiğim şeyler de var. Onun yapmaya çalıştığı şeyleri deniyordum. O bana öğretiyordu. Drogba her zaman yanımızda olan bir insandı. Sürekli yardım etmeye çalışırdı. Ben de hep onu dinlemeye çalışırdım. Çünkü çok büyük ve kaliteli bir oyuncu. Bana çok şey öğretti. Tek santrafor oynadığım zamanlarda da bana çok katkısının olduğunu düşünüyorum." sözleriyle Drogba'ya övgü yağdırdı.
Galatasaray'da son 3 yılda yaşanan antrenör değişikliklerinin ve bunun şampiyonluk yarışına nasıl yansıdığının sorulması üzerine Burak Yılmaz, "Geçen sene şampiyonluğu kaybetmemiz sonucunda nasıl etkilediği belli. Şampiyonluğu kaybettik. Çünkü her yiğidin bir yoğurt yiğişi vardır derler. Her hocanın da farklı bir stili, farklı bir tarzı var." cevabını verdi.
FATİH HOCADAN SONRA İTALYAN HOCA SİYAHLA BEYAZ GİBİ
Geçen sene şampiyonluğun kaybedilmesinde kendilerinin olduğu gibi taraftar, yönetim ve hocaların da hatasının rolünün olduğunu söyleyen Galatasaray'ın golcüsü, "Mutlaka bizlerin de suçları, hataları vardır. Biraz taraftarın, biraz yönetimin, biraz bizlerin, biraz hocalarımızın... Yani hepimizin hatalarından oluşan bir kayıp vardı. Ama Fatih hocadan sonra bir İtalyan hocaya geçmek, siyahla beyaz gibiydi. Bir tanesi korkusuz yüzde yüz hücum. Bir tanesi de önce gol yemeyeyim, defansı sağlama alayım diye. Bu nedenle geçiş süreçlerinde biraz zorlandık. Ondan dolayı da puan kayıplarımız oldu. Ben buna bağlıyorum. Ama benim çalıştığım 4 tane hocanın hepsi de çok kariyerli ve kaliteli. Ben hepsinden birşeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Şimdi Hamza hoca ile birlikteyiz. İşler de iyi gidiyor. Artık geçmişi değil de geleceğe bakmak gerektiğini düşünüyorum." yorumunu yaptı.
Prandelli-Hamzaoğlu değişikliğinin şampiyonluk yolunda kendilerini nasıl etkilediği sorusuna ise Burak Yılmaz, "Belki de bu kez şampiyonluğun kazanılmasında etki olacaktır. Çünkü Prandelli'nin kariyeri ve hocalığıyla ilgili konuşmak asla bizlere yakışmaz. Ama belki Türkiye'ye alışamadı. Belki bu şartları bilemedi. Türk futbolunu tanıyamadı. O'nun gidip Hamza Hoca'nın gelmesi zaten bizim milli takımdan da hocamız olduğu için hem Türk futbolunu iyi tanıyan ve yakından tanıyan bir insan. Mutlaka onun artı yönleri olacaktır bize. Zaten onun gelişiyle de bu pozitif çıktı." ifadelerini kullandı.
"YETER Kİ ŞAMPİYON OLALIM"
Şampiyonluğu gol krallığına tercih edeceğini söyleyen Burak Yılmaz, "Bunu çok gönülden söylüyorum. Her sene şampiyonluk benim için kariyerime yazılacak en güzel başarıdır. Gol krallıkları var kariyerimde, şampiyonluk da var ama ben her zaman takımın başarısı, galibiyeti, kazanılacak şampiyonluğu her zaman önde tutarım ve bunu da tüm kalbim ve yüreğimle söylüyorum. Arkadaşlarım ve hocalarım da bunun böyle olduğunu her zaman hem idmanlarda hem de maçlarda bu durumu hissettirmişimdir. İnşallah şampiyon oluruz. Biz şampiyon olacaksak, gol kralı olmaya da gerek yok. Yeter ki şampiyon olalım." dedi.
"DROGBA ÖĞRETMEN GİBİYDİ"
Didier Drogba ile idman yapmanın bile çok farklı bir duygu olduğunu dile getiren golcü futbolcu, "Drogba ile çalışmak, onun önerilerini dinlemek çok farklı bir duygu. Çok büyük bir oyuncuydu. Ondan öğrendiğim şeyler de var. Onun yapmaya çalıştığı şeyleri deniyordum. O bana öğretiyordu. Drogba her zaman yanımızda olan bir insandı. Sürekli yardım etmeye çalışırdı. Ben de hep onu dinlemeye çalışırdım. Çünkü çok büyük ve kaliteli bir oyuncu. Bana çok şey öğretti. Tek santrafor oynadığım zamanlarda da bana çok katkısının olduğunu düşünüyorum." sözleriyle Drogba'ya övgü yağdırdı.
Tek santrafor oynamanın zor olduğunu belirten Burak Yılmaz, "Benim tarzımdaki oyuncular için çok zor. Mesela bizim takımda herkes, Umut'la birlikte oynayınca, hem takımın hem de bizlerin daha farklı olduğunu söylüyorlar. Ben de onlara katılıyorum. Umut benim hem arkadaşım, hem kardeşim hem de yoldaşım Trabzonspor'dan, Selçuk, ben ve Umut... Umut çok beğendiğim bir oyuncu. Umut'la oynamak beni daha çok rahat ettiriyor. Hem pozisyon anlamında, hem alan açılması, hem koşu mesafesi anlamında beni daha çok rahatlatıyor. Umut'a sorsanız, Umut da benimle oynamayı aynı şekilde düşünüyordur. Ama tabii ki tek santrafor oynadığım maçlar da var. Ama tek santrafor oynamak daha zor." yorumunu yaptı.
"EN UFAK OLUMSUZLUKTA FATURA SELÇUK VE BANA KESİLİYOR"
Arkadaşlıklarından dolayı Selçuk'un saha içerisinde kendisine daha çok pas verdiği şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Burak Yılmaz, "Böyle birşey asla olamaz. Zaten istatistiklerde de çıkar. Geçenlerde Selçuk bana söylüyordu. Sana en az pası ben atıyorum diye. Gerçekten de öyle. Selçuk'la olan arkadaşlığım artık öyle bir yere konuldu ki, her olumsuz şeyle Burak-Selçuk deniliyor. Ama başarı olduğu zaman direk kesinlikle başkaları. Ama Burak'la Selçuk olarak kesinlikle her olumsuz şeyde biz ön plana çıkıyoruz." cevabını verdi.
Selçuk İnan'la çok iyi arkadaş olduklarını belirten Burak Yılmaz, "Selçuk çok iyi bir futbolcu. Galatasaray'ın kaptanı, göz önünde. Karakterli de bir insan olduğu için, ona sorsanız o da benim için aynı şeyleri söyler. Bu yüzden her şeyde önce biz göz önüne geliyoruz. Her şeyde dediğim, tüm başarısızlıklarda. Bu durum Selçuk ile arkadaşlığımızı etkilemiyor. Ama belki oyun anlamında bizi biraz motivasyon olarak düşürüyordur. Ama alışıyoruz artık." ifadelerini kullandı.
Zaman zaman taraftarların Selçuk'la kendisine tepki göstermelerinin nedeninin sorulması üzerine Burak Yılmaz, "Belki sezon başında bir bocalama dönemimiz olduğu zaman, bu skor anlamında geriye düştüğümüz zaman, Selçuk'la birlikte biz tepki gördük. Ne olursa olsun benim taraftarlara söyleyeceğim şey, kesinlikle birilerini seçmemek lazım. Kesinlikle birilerini hedef gösterip, birilerine yüklenmemek lazım. Çünkü o zaman diğer arkadaşlara da bir rahatlık gelir. Nasıl olsa Burak'la Selçuk var. Bir tek onlar eleştiriliyor diye. Nedenleri kesinlikle skorlardır. Ama şükürler olsun ki şu an lideriz. Her şey de iyi gidiyor. İyi de oynuyoruz. Şu anda hiçbir sıkıntı yok. Bundan sonra da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Çünkü 4. yıldıza giden yolda birlik olmalıyız. Ben taraftarların da artık kötü gidiş olsa bile böyle bir şey yapacaklarını düşünmüyorum." cevabını verdi.
"KIRILDIĞIM ANLAR OLDU AMA..."
Taraftarların tepkisine rağmen takımdan ayrılmayı düşünmediğini söyleyen Burak Yılmaz, "Gitmek istediğim bir an hiçbir zaman olmadı. Çünkü ben formamı ve takımımı sevdiğimi her zaman göstermişimdir. Her zaman da bu elektriği karşımdakine hissettirmişimdir. Hiçbir zaman gitmek istemedim ama kırıldığım çok anlar oldu. İnsanlar birbirine kırılabilir. Hepsi geçip gidiyor, önemli olan sevgi. Ruhunda kalbinde sevgi varsa kırılganlık geçer gider." ifadelerini kullandı.
Yurtdışından gelen teklifler hakkında da konuşan Burak Yılmaz, "Resmi teklifler vardı. Ama gitmedim. Çünkü gidemedim. Dediğim gibi şampiyon olmuşuz, gol kralı olmuşum, Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi sezon geçirmişiz, çok mutluydum. Çok başarılıyız. Gitmek için bir neden göremedim kendimde. O yüzden de gelen tekliflerin hepsine hem ben, hem yönetimimiz geri çevirdik. Şu an buradayım. 4. yıldız yolunda gidiyoruz. İnşallah 4. yıldızı taktıktan sonra işimiz bitiyor mu, hayır bitmiyor. Her sene şampiyon olmak için, her sene goller atmak için tekrardan başlayacağız." yorumunu yaptı.
"EN UFAK OLUMSUZLUKTA FATURA SELÇUK VE BANA KESİLİYOR"
Arkadaşlıklarından dolayı Selçuk'un saha içerisinde kendisine daha çok pas verdiği şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Burak Yılmaz, "Böyle birşey asla olamaz. Zaten istatistiklerde de çıkar. Geçenlerde Selçuk bana söylüyordu. Sana en az pası ben atıyorum diye. Gerçekten de öyle. Selçuk'la olan arkadaşlığım artık öyle bir yere konuldu ki, her olumsuz şeyle Burak-Selçuk deniliyor. Ama başarı olduğu zaman direk kesinlikle başkaları. Ama Burak'la Selçuk olarak kesinlikle her olumsuz şeyde biz ön plana çıkıyoruz." cevabını verdi.
Selçuk İnan'la çok iyi arkadaş olduklarını belirten Burak Yılmaz, "Selçuk çok iyi bir futbolcu. Galatasaray'ın kaptanı, göz önünde. Karakterli de bir insan olduğu için, ona sorsanız o da benim için aynı şeyleri söyler. Bu yüzden her şeyde önce biz göz önüne geliyoruz. Her şeyde dediğim, tüm başarısızlıklarda. Bu durum Selçuk ile arkadaşlığımızı etkilemiyor. Ama belki oyun anlamında bizi biraz motivasyon olarak düşürüyordur. Ama alışıyoruz artık." ifadelerini kullandı.
Zaman zaman taraftarların Selçuk'la kendisine tepki göstermelerinin nedeninin sorulması üzerine Burak Yılmaz, "Belki sezon başında bir bocalama dönemimiz olduğu zaman, bu skor anlamında geriye düştüğümüz zaman, Selçuk'la birlikte biz tepki gördük. Ne olursa olsun benim taraftarlara söyleyeceğim şey, kesinlikle birilerini seçmemek lazım. Kesinlikle birilerini hedef gösterip, birilerine yüklenmemek lazım. Çünkü o zaman diğer arkadaşlara da bir rahatlık gelir. Nasıl olsa Burak'la Selçuk var. Bir tek onlar eleştiriliyor diye. Nedenleri kesinlikle skorlardır. Ama şükürler olsun ki şu an lideriz. Her şey de iyi gidiyor. İyi de oynuyoruz. Şu anda hiçbir sıkıntı yok. Bundan sonra da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Çünkü 4. yıldıza giden yolda birlik olmalıyız. Ben taraftarların da artık kötü gidiş olsa bile böyle bir şey yapacaklarını düşünmüyorum." cevabını verdi.
"KIRILDIĞIM ANLAR OLDU AMA..."
Taraftarların tepkisine rağmen takımdan ayrılmayı düşünmediğini söyleyen Burak Yılmaz, "Gitmek istediğim bir an hiçbir zaman olmadı. Çünkü ben formamı ve takımımı sevdiğimi her zaman göstermişimdir. Her zaman da bu elektriği karşımdakine hissettirmişimdir. Hiçbir zaman gitmek istemedim ama kırıldığım çok anlar oldu. İnsanlar birbirine kırılabilir. Hepsi geçip gidiyor, önemli olan sevgi. Ruhunda kalbinde sevgi varsa kırılganlık geçer gider." ifadelerini kullandı.
Yurtdışından gelen teklifler hakkında da konuşan Burak Yılmaz, "Resmi teklifler vardı. Ama gitmedim. Çünkü gidemedim. Dediğim gibi şampiyon olmuşuz, gol kralı olmuşum, Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi sezon geçirmişiz, çok mutluydum. Çok başarılıyız. Gitmek için bir neden göremedim kendimde. O yüzden de gelen tekliflerin hepsine hem ben, hem yönetimimiz geri çevirdik. Şu an buradayım. 4. yıldız yolunda gidiyoruz. İnşallah 4. yıldızı taktıktan sonra işimiz bitiyor mu, hayır bitmiyor. Her sene şampiyon olmak için, her sene goller atmak için tekrardan başlayacağız." yorumunu yaptı.
Hollandalı yıldız Wesley Sneijder'den de övgüyle söz eden Burak Yılmaz, "Sneijder, eğer şut pozisyonunu çok rahat bir şekilde verdiğiniz zaman kesinlikle cezayı kesecek bir oyuncu. Sneijder'in en büyük özelliği şutu. Çok kuvvetli bir şutu var. Eğer şut pozisyonunda onu rahat bırakırsan kesinlikle topun gol olabileceğini düşünüyorum. Çok kariyerli ve tecrübeli bir oyuncu. Bize de çok şeyler kattığını düşünüyorum. İnşallah o da çok daha iyi olacaktır." diyerek şampiyonluk yolunda onun katkısına ihtiyaçları olduğunu ve bu katkıyı da Hollandalı oyuncunun verdiğini söyledi.
Felipe Melo'nun sahada çılgın bir kavgacı olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Bu onun futbolcu karakteri. Kaybetmeye tahammülü olmayan bir yapı. Zaman zaman saha içinde hatalar da yapabiliyor. Ama sahadaki psikoloji farklıdır. Onu sahaya çıkmayan bilmez. Kaybetmek istememek herkese saha içinde bu hataları yaptırır. Melo da bu hataları yapıyor. Bizim takımda Sabri, Melo, diğer isimler... kimsenin kimseyle sıkıntısı yok. Her takımda olabilecek küçük tartışmalar her zaman olur. Bu bir aile içinde de olan doğal şeyler. Zaten bunlar olmazsa başarı olmaz." ifadelerini kullandı.
“BAŞKA TAKIMLARDA BÜYÜK OLAYLAR OLUYOR HİÇ YAZILMIYOR"
Diğer takımlarda büyük olaylar yaşanınca hiç yazılmadığını, Galatasaray'da ise en ufak olayın büyütüldüğünden yakınan Burak Yılmaz, "Fenerbahçe maçı sonrasında kesinlikle Sabri ya da başkası bir tartışma olmadı. Ama ben maç sonrası böyle şeyler olacağını biliyordum. Çünkü 11 maç kaybetmedik. Hiç böyle haberler yoktu. Bir maç kaybettik hemen bu tür haberler çıktı. Açıkcası biz futbolcular olarak biliyorduk bu tür haberlerin çıkacağını. 11 maç hiç sorun yoktu. Bir maç kaybettik, o buna küstü, başkası şuna küstü dedikodular başlıyor. Gülüyoruz bunlara, bu tür haberler habercileri de herkesin gözünde küçültüyor. Bu arada başka takımlarda da mutlaka başka olay ve kavgalar oluyordur, oluyor biz duyuyoruz ama onlar haber olmuyor." dedi.
"PRANDELLI KALSAYDI ŞİMDİ LİDER DEĞİLDİK"
Cesare Prandelli'nin iyi bir insan olduğunu ancak Türkiye'yi ve ülkedeki futbol yapısını tanımadığını belirten Burak Yılmaz, "Prandelli kalsaydı ligdeki durumumuz değişirdi. Öncelikle Prandelli çok iyi bir insan. Benim gördüğüm en iyi insanlardan biri. Futbol adamı olarak insan karakteri olarak. İnsanın herşeyi yüzüne söylüyor. Futbol adına yanlışları olabilir. Ama herkesin var, benim de hatalarım olabilir. Şu andaki hocamızın da yanlışı olabilir, herkesin yanlışı olabilir. Türkiye'yi tanımıyordu. Futbolcuyu, taraftarı, basını tanımıyordu. Kalsaydı bu sürüçte daha çok puan kaybeder zirveden kopardık diye düşünüyorum." şeklinde yorum yaptı.
Hamza Hamzaoğlu'nun ise takımlarına uyduğunu söyleyen golcü futbolcu, "Yaptığı şey, herkesi kendi mevkiinde oynatması. Burak santrafor, Sneijder forvet arkası, Selçuk ön libero. Futbolcu gerçek mevkiinde oynarsa performansı artıyor. Hocanın bizi, Türk Futbolu'nu tanıması ve geldi taşları yerine koydu. Allaha şükür ki takımda gayet iyi gidiyor." sözlerini kullandı.
"YABANCI KURALI TÜRK GENÇLERİNİN ÖNÜNÜ KESECEK"
Yeni sezondan itibaren uygulanmaya başlanacak olan yabancı kuralı hakkında da konuşan Burak Yılmaz, "Başarı, şampiyonluk kesinlikle Türk futbolcu ile gelir. Bunun aksini iddia eden herkesle her türlü tartışırım. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, UEFA Kupası'nı kazandığında Galatasaray kaç yabancı ile oynuyordu. Fatih Hoca 3,5 yabancı der. Capone'yi buçuk olarak tanımlıyordu. O takımı Türk futbolcular taşıdı. Ben türk futbolcunun hırsını, kaybetmeme inancını, takımı sahiplenişini başka olarak görürüm. Türklük başka birşey, bizim yapımızda kaybetmeyi istemeyen hırçın asi bir tavrımız var. Yeni kurala saygı duyuyorum. Kendi adıma endişem var mı? Kesinlikle yok. Buraya Drogba'da geldi. Çok ünlü oyuncular da geldi. Pandev de geldi. Ben kendime sonuna kadar güveniyorum. Benim üzüntüm Birhan kardeşimiz var Sinan Gümüş var. Bakalım onlar nasıl oynayacak? İkisi de çok iyi oyuncu. Yabancı kuralı çıkmasaydı çok avantajlarının olduğunu söyleyebilirdim. Bu genç yeteneklerin önünü kapayacak. Bunu Türk Futbolu'nun gelişimi olarak görüyorlarsa, ben zannetmiyorum. Nasıl oynayacak bu gençler, 14 yabancı olacak. Yabancı mı geliştirecek Türk Futbolu'nu? Karara saygı duymak lazım ama başarı ve şampiyonluklar Türk futbolcudan geçer." diyerek yabancı kuralının Türk gençlerinin önünü keseceğini savundu.
"RİZE MAÇINDA OYUNA GİRMEM BENİM BÜYÜK HATAM"
Sakatlığı tamamen geçmeden Çaykur Rizespor maçında oyuna girmesinin büyük bir hata olduğunu kabul eden Burak Yılmaz, "Rize maçında sakatlığım tam düzelmeden oynamakla çok büyük hata yaptım. Kendim yaptım. O kadar inanmışlığım var. Ben oynayayım, takıma yardımcı olayım istedim. Nasıl yaptım inanamıyorum. Maç başına parasını almak için oynadı diyenlere inanamıyorum. Yedek kulübesinde oturduğumda da aynı parayı alıyorum. Senelerdir büyük takımlarda oynadım. Benim böyle birşey düşüneceğimi ileri sürenlere inanamıyorum. Nasıl böyle birşey düşünürler anlayamıyorum. O sakatlık ilk kez başıma geldi. Beni uyaranlar da oldu ama idmanda çok iyiydim ve hiç ağrım yoktu. Hocam oynatmak istemedi. Ben ille de girmek istedim. Hamza Hoca maçtan sonra basın toplantısında benden özür dileyince, ben kahroldum. Sonra onu aradım ve ben ondan özür diledim. Çünkü ben onun gözünün içine içine bakıp oynamak istediğimi söyledim. O da dayanamadı." ifadelerini kullandı.
"HOLLANDA KARŞISINDA BU KEZ ŞANSIMIZ FARKLI"
A Milli Futbol Takımımız'ın Hollanda ile oynayacağı maçı da değerlendiren Burak Yılmaz, "Önümüzde artık Hollanda ile ölüm kalım maçı var. Hollanda'da oynayacağız. Bu kez farklı olacak. Bu kez Türkiye'yi şanslı görüyorum. Neden diyeceksiniz, çünkü onlar da kazanmak zorunda. Önceki maçlarda biz kazanmak zorundaydık, onlar rahattı. Şimdi onlar da stresli olacak." yorumunu yaptı.
Türkiye'de beğendiği forvetlerin sorulması üzerine Burak Yılmaz, "Umut Bulut, Mustafa Pektemek çok iyi oyuncu ve çok şanssız. Gaziantepli Muhammet, Kasımpaşalı Adem Büyük. Yabancı olarak Cardozo ve Demba Ba, Moussa Sow, Emenike çok iyi oyuncular. Pandev de çok iyi kaliteli bir oyuncu, alışma sürecinde." dedi.
"ABDÜRRAHİM AĞABEY BENİM İÇİN ÇOK FARKLI"
Abdürrahim Albayrak'ın kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Abdürrahim Ağabey benim için farklı. Beni Moskova'da Lokomotiv'in kampından kapıp çıkaran kişidir. Galatasaray'a gelişimde o çabası ve emeğini unutamam. Abdürrahim Ağabey çocuk gibidir. Nasıl bir çocuğu şeker ile sevindirirsiniz. O da bizim galibiyetimize en az bizim kadar sevinir, yenilgimizde bizim kadar üzülür. Her zaman yanımızda. Maddi manevi her derdimize koşuyor, çok özverili bir insan. Böyle bir yöneticiye sahip olduğmuz için ben çok mutluyum." derken, Ali Dürüst'ün de her zaman yanlarında olduğunu ve çok büyük desteği olduğunu söyledi.
Fenerbahçe yenilgisi sebebiyle taraftarlardan özür dileyen Burak Yılmaz, "Taraftarımız Fenerbahçe maçında yenildiğimiz için çok üzüldü. Hepsinden özür diliyoruz ama şu anda hala lideriz ve önümüz açık. Başakşehir maçımız var, sonra 10 maçımız daha var. Her türlü küskünlüğü, kırgınlığı bırakıp kenetlenelim ve bize destek olsunlar. 11'de 11 mümkün hepsini kazanabiliriz ve şampiyonluğa inancımız çok fazla. Birlik olalım beraber olalım ve dördüncü yıldızı Galatasaray'ımıza getirelim." sözleriyle destek bekledi.
Felipe Melo'nun sahada çılgın bir kavgacı olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Bu onun futbolcu karakteri. Kaybetmeye tahammülü olmayan bir yapı. Zaman zaman saha içinde hatalar da yapabiliyor. Ama sahadaki psikoloji farklıdır. Onu sahaya çıkmayan bilmez. Kaybetmek istememek herkese saha içinde bu hataları yaptırır. Melo da bu hataları yapıyor. Bizim takımda Sabri, Melo, diğer isimler... kimsenin kimseyle sıkıntısı yok. Her takımda olabilecek küçük tartışmalar her zaman olur. Bu bir aile içinde de olan doğal şeyler. Zaten bunlar olmazsa başarı olmaz." ifadelerini kullandı.
“BAŞKA TAKIMLARDA BÜYÜK OLAYLAR OLUYOR HİÇ YAZILMIYOR"
Diğer takımlarda büyük olaylar yaşanınca hiç yazılmadığını, Galatasaray'da ise en ufak olayın büyütüldüğünden yakınan Burak Yılmaz, "Fenerbahçe maçı sonrasında kesinlikle Sabri ya da başkası bir tartışma olmadı. Ama ben maç sonrası böyle şeyler olacağını biliyordum. Çünkü 11 maç kaybetmedik. Hiç böyle haberler yoktu. Bir maç kaybettik hemen bu tür haberler çıktı. Açıkcası biz futbolcular olarak biliyorduk bu tür haberlerin çıkacağını. 11 maç hiç sorun yoktu. Bir maç kaybettik, o buna küstü, başkası şuna küstü dedikodular başlıyor. Gülüyoruz bunlara, bu tür haberler habercileri de herkesin gözünde küçültüyor. Bu arada başka takımlarda da mutlaka başka olay ve kavgalar oluyordur, oluyor biz duyuyoruz ama onlar haber olmuyor." dedi.
"PRANDELLI KALSAYDI ŞİMDİ LİDER DEĞİLDİK"
Cesare Prandelli'nin iyi bir insan olduğunu ancak Türkiye'yi ve ülkedeki futbol yapısını tanımadığını belirten Burak Yılmaz, "Prandelli kalsaydı ligdeki durumumuz değişirdi. Öncelikle Prandelli çok iyi bir insan. Benim gördüğüm en iyi insanlardan biri. Futbol adamı olarak insan karakteri olarak. İnsanın herşeyi yüzüne söylüyor. Futbol adına yanlışları olabilir. Ama herkesin var, benim de hatalarım olabilir. Şu andaki hocamızın da yanlışı olabilir, herkesin yanlışı olabilir. Türkiye'yi tanımıyordu. Futbolcuyu, taraftarı, basını tanımıyordu. Kalsaydı bu sürüçte daha çok puan kaybeder zirveden kopardık diye düşünüyorum." şeklinde yorum yaptı.
Hamza Hamzaoğlu'nun ise takımlarına uyduğunu söyleyen golcü futbolcu, "Yaptığı şey, herkesi kendi mevkiinde oynatması. Burak santrafor, Sneijder forvet arkası, Selçuk ön libero. Futbolcu gerçek mevkiinde oynarsa performansı artıyor. Hocanın bizi, Türk Futbolu'nu tanıması ve geldi taşları yerine koydu. Allaha şükür ki takımda gayet iyi gidiyor." sözlerini kullandı.
"YABANCI KURALI TÜRK GENÇLERİNİN ÖNÜNÜ KESECEK"
Yeni sezondan itibaren uygulanmaya başlanacak olan yabancı kuralı hakkında da konuşan Burak Yılmaz, "Başarı, şampiyonluk kesinlikle Türk futbolcu ile gelir. Bunun aksini iddia eden herkesle her türlü tartışırım. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki, UEFA Kupası'nı kazandığında Galatasaray kaç yabancı ile oynuyordu. Fatih Hoca 3,5 yabancı der. Capone'yi buçuk olarak tanımlıyordu. O takımı Türk futbolcular taşıdı. Ben türk futbolcunun hırsını, kaybetmeme inancını, takımı sahiplenişini başka olarak görürüm. Türklük başka birşey, bizim yapımızda kaybetmeyi istemeyen hırçın asi bir tavrımız var. Yeni kurala saygı duyuyorum. Kendi adıma endişem var mı? Kesinlikle yok. Buraya Drogba'da geldi. Çok ünlü oyuncular da geldi. Pandev de geldi. Ben kendime sonuna kadar güveniyorum. Benim üzüntüm Birhan kardeşimiz var Sinan Gümüş var. Bakalım onlar nasıl oynayacak? İkisi de çok iyi oyuncu. Yabancı kuralı çıkmasaydı çok avantajlarının olduğunu söyleyebilirdim. Bu genç yeteneklerin önünü kapayacak. Bunu Türk Futbolu'nun gelişimi olarak görüyorlarsa, ben zannetmiyorum. Nasıl oynayacak bu gençler, 14 yabancı olacak. Yabancı mı geliştirecek Türk Futbolu'nu? Karara saygı duymak lazım ama başarı ve şampiyonluklar Türk futbolcudan geçer." diyerek yabancı kuralının Türk gençlerinin önünü keseceğini savundu.
"RİZE MAÇINDA OYUNA GİRMEM BENİM BÜYÜK HATAM"
Sakatlığı tamamen geçmeden Çaykur Rizespor maçında oyuna girmesinin büyük bir hata olduğunu kabul eden Burak Yılmaz, "Rize maçında sakatlığım tam düzelmeden oynamakla çok büyük hata yaptım. Kendim yaptım. O kadar inanmışlığım var. Ben oynayayım, takıma yardımcı olayım istedim. Nasıl yaptım inanamıyorum. Maç başına parasını almak için oynadı diyenlere inanamıyorum. Yedek kulübesinde oturduğumda da aynı parayı alıyorum. Senelerdir büyük takımlarda oynadım. Benim böyle birşey düşüneceğimi ileri sürenlere inanamıyorum. Nasıl böyle birşey düşünürler anlayamıyorum. O sakatlık ilk kez başıma geldi. Beni uyaranlar da oldu ama idmanda çok iyiydim ve hiç ağrım yoktu. Hocam oynatmak istemedi. Ben ille de girmek istedim. Hamza Hoca maçtan sonra basın toplantısında benden özür dileyince, ben kahroldum. Sonra onu aradım ve ben ondan özür diledim. Çünkü ben onun gözünün içine içine bakıp oynamak istediğimi söyledim. O da dayanamadı." ifadelerini kullandı.
"HOLLANDA KARŞISINDA BU KEZ ŞANSIMIZ FARKLI"
A Milli Futbol Takımımız'ın Hollanda ile oynayacağı maçı da değerlendiren Burak Yılmaz, "Önümüzde artık Hollanda ile ölüm kalım maçı var. Hollanda'da oynayacağız. Bu kez farklı olacak. Bu kez Türkiye'yi şanslı görüyorum. Neden diyeceksiniz, çünkü onlar da kazanmak zorunda. Önceki maçlarda biz kazanmak zorundaydık, onlar rahattı. Şimdi onlar da stresli olacak." yorumunu yaptı.
Türkiye'de beğendiği forvetlerin sorulması üzerine Burak Yılmaz, "Umut Bulut, Mustafa Pektemek çok iyi oyuncu ve çok şanssız. Gaziantepli Muhammet, Kasımpaşalı Adem Büyük. Yabancı olarak Cardozo ve Demba Ba, Moussa Sow, Emenike çok iyi oyuncular. Pandev de çok iyi kaliteli bir oyuncu, alışma sürecinde." dedi.
"ABDÜRRAHİM AĞABEY BENİM İÇİN ÇOK FARKLI"
Abdürrahim Albayrak'ın kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Burak Yılmaz, "Abdürrahim Ağabey benim için farklı. Beni Moskova'da Lokomotiv'in kampından kapıp çıkaran kişidir. Galatasaray'a gelişimde o çabası ve emeğini unutamam. Abdürrahim Ağabey çocuk gibidir. Nasıl bir çocuğu şeker ile sevindirirsiniz. O da bizim galibiyetimize en az bizim kadar sevinir, yenilgimizde bizim kadar üzülür. Her zaman yanımızda. Maddi manevi her derdimize koşuyor, çok özverili bir insan. Böyle bir yöneticiye sahip olduğmuz için ben çok mutluyum." derken, Ali Dürüst'ün de her zaman yanlarında olduğunu ve çok büyük desteği olduğunu söyledi.
Fenerbahçe yenilgisi sebebiyle taraftarlardan özür dileyen Burak Yılmaz, "Taraftarımız Fenerbahçe maçında yenildiğimiz için çok üzüldü. Hepsinden özür diliyoruz ama şu anda hala lideriz ve önümüz açık. Başakşehir maçımız var, sonra 10 maçımız daha var. Her türlü küskünlüğü, kırgınlığı bırakıp kenetlenelim ve bize destek olsunlar. 11'de 11 mümkün hepsini kazanabiliriz ve şampiyonluğa inancımız çok fazla. Birlik olalım beraber olalım ve dördüncü yıldızı Galatasaray'ımıza getirelim." sözleriyle destek bekledi.