HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, bir grup arkadaşı ile birlikte İmralı Adası’nda dün görüştükleri Abdullah Öcalan’ın 21 Mart’taki Nevruz kutlamasında okunmak üzere bir mektup kaleme aldığını söyledi. Önder, “Daha önceki iki mektuptan farkının ne olacağını sordum. Öcalan, ’Daha öncekiler bir barış çağrısıydı, bu mektup demokratik bir Cumhuriyet için ve bu Cumhuriyetin inşası için hepimize hayati önemde lazım olan ve evrensel olan bir perspektif verecektir’ dedi” diye konuştu.
İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile görüşen HDP heyetinde yer alan Milletvekili Sırrı Süreya Önder, yaptıkları görüşmenin detaylarını Avrupa’da PKK ile aynı çizgide yayın yapan Med Nuçe Tv’ye anlattı. HDP’li Önder, Öcalan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda ortak açıklanan deklerasyonu ile ilgili net bir değerlendirmede bulunduğunu ve bunun tarihi bir anlama sahip olduğunu anlattı. Sırrı Süreyya Önder şöyle dedi:
“Nitelikli bir müzakereye tam anlamı ile kapı açtığını, bu anlamda yapılan bu ortak açıklamanın öneminin herkes tarafından iyi kavranması gerektiğini, 10. maddede bir anlamda soyutlama ile ifade edilen başlıkların Türkiye’nin demokratikleşmesi için tarihi bir fırsat ve nitelik içerdiğini buna herkesin bu anlamı ve önemi bilerek yaklaşması gerektiğini, özellikle devletin ve hükümetin bunun anlamını çok derinlikli olarak kavraması gerektiğinin önemini, ciddiyetini vurguladı. Bizleri ve açıklamada emeği geçen herkesi teşekkür etti.”
Abdullah Öcalan’ın ’Nevruza dönük tarihi bir mektubu kaleme aldığını’ anlattığını anlatan HDP’li Önder, “Kendisi bir takım temel nokta ve vurgularını bizimle paylaştı. Nevruz’dan önce bunu bize iletecek, bizim aracılığımızla halklarımız ile bütün ülke ve dünya kamuoyu ile bunu paylaşacağız. İçeriğine dair bir şey söyleyemem şu anda doğru olmaz. Ama niteliğine dair kendisinin yaptığı değerlendirmeyi paylaşabilirim sizinle. O da şudur; Barışa giden yolun teorik, pratik, ve nitelik bakımından bütün detaylarının ulusal olarak yer alacağı bir anlamda hem ülkemiz için hem bölgemiz için kıymetli bir yol haritası ve yepyeni bir perspektif içereceğini söyleyebiliriz.”
Görüşme sırasında Abdullah Öcalan’a, Nevruz için yazdığı mektubun önceki iki mektuptan farkının ne olduğunu sorduğunu anlatan Sırrı Süreya Önrder, “Bana ’Daha öncekiler bir barış çağrısıydı, bu mektup demokratik bir Cumhuriyet için ve bu Cumhuriyetin inşası için hepimize hayati önemde lazım olan ve evrensel olan bir perspektif verecektir’ dedi. Öcalan, tartışmalar ile süreci bu nitelikte ve bu derinlikte yürüteceklerini söylediğini ifade etti.
HDP’li Sırrı Süreya Önder, HDP ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan arasında tartışma yaratan izleme heyeti ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Yalçın Akdoğan tarafından yapılan bizim ve süreç açısından da sıkıntılı bir açıklama. Çünkü o açıklamada belki kabul edilebilecek tek yan, isimlerin henüz netleştirilmemiş olmasıydı ama ilkesel olarak ve bütün bu müzakerelerin neredeyse olmaz ise olmazı anlamında ruhunu teşkil eden bir kurum olarak bu izleme heyeti oluşturulacaktır. Bugünkü görüşmemizde buda ayrıntılı olarak ele alındı. Netleştiğinde kamuoyu ile hemen sıcağı sıcağına paylaşacağız.”
İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile görüşen HDP heyetinde yer alan Milletvekili Sırrı Süreya Önder, yaptıkları görüşmenin detaylarını Avrupa’da PKK ile aynı çizgide yayın yapan Med Nuçe Tv’ye anlattı. HDP’li Önder, Öcalan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda ortak açıklanan deklerasyonu ile ilgili net bir değerlendirmede bulunduğunu ve bunun tarihi bir anlama sahip olduğunu anlattı. Sırrı Süreyya Önder şöyle dedi:
“Nitelikli bir müzakereye tam anlamı ile kapı açtığını, bu anlamda yapılan bu ortak açıklamanın öneminin herkes tarafından iyi kavranması gerektiğini, 10. maddede bir anlamda soyutlama ile ifade edilen başlıkların Türkiye’nin demokratikleşmesi için tarihi bir fırsat ve nitelik içerdiğini buna herkesin bu anlamı ve önemi bilerek yaklaşması gerektiğini, özellikle devletin ve hükümetin bunun anlamını çok derinlikli olarak kavraması gerektiğinin önemini, ciddiyetini vurguladı. Bizleri ve açıklamada emeği geçen herkesi teşekkür etti.”
Abdullah Öcalan’ın ’Nevruza dönük tarihi bir mektubu kaleme aldığını’ anlattığını anlatan HDP’li Önder, “Kendisi bir takım temel nokta ve vurgularını bizimle paylaştı. Nevruz’dan önce bunu bize iletecek, bizim aracılığımızla halklarımız ile bütün ülke ve dünya kamuoyu ile bunu paylaşacağız. İçeriğine dair bir şey söyleyemem şu anda doğru olmaz. Ama niteliğine dair kendisinin yaptığı değerlendirmeyi paylaşabilirim sizinle. O da şudur; Barışa giden yolun teorik, pratik, ve nitelik bakımından bütün detaylarının ulusal olarak yer alacağı bir anlamda hem ülkemiz için hem bölgemiz için kıymetli bir yol haritası ve yepyeni bir perspektif içereceğini söyleyebiliriz.”
Görüşme sırasında Abdullah Öcalan’a, Nevruz için yazdığı mektubun önceki iki mektuptan farkının ne olduğunu sorduğunu anlatan Sırrı Süreya Önrder, “Bana ’Daha öncekiler bir barış çağrısıydı, bu mektup demokratik bir Cumhuriyet için ve bu Cumhuriyetin inşası için hepimize hayati önemde lazım olan ve evrensel olan bir perspektif verecektir’ dedi. Öcalan, tartışmalar ile süreci bu nitelikte ve bu derinlikte yürüteceklerini söylediğini ifade etti.
HDP’li Sırrı Süreya Önder, HDP ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan arasında tartışma yaratan izleme heyeti ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sayın Yalçın Akdoğan tarafından yapılan bizim ve süreç açısından da sıkıntılı bir açıklama. Çünkü o açıklamada belki kabul edilebilecek tek yan, isimlerin henüz netleştirilmemiş olmasıydı ama ilkesel olarak ve bütün bu müzakerelerin neredeyse olmaz ise olmazı anlamında ruhunu teşkil eden bir kurum olarak bu izleme heyeti oluşturulacaktır. Bugünkü görüşmemizde buda ayrıntılı olarak ele alındı. Netleştiğinde kamuoyu ile hemen sıcağı sıcağına paylaşacağız.”