Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), 1 Ekim 2008’de primlerin hesaplanma yönteminde yaptığı değişiklik kurumla anlaşmalı her üç eczacıdan birinin (yaklaşık 6 bin 800) de içinde bulunduğu, 550 bin Bağ-Kur sigortalısı işvereni etkileyecek. Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre bu değişiklikle SGK, bu kişilere eksik prim yatırdıkları gerekçesiyle tebligat yapmaksızın 550 bin Bağ-Kur’luya para cezası uygulayabilecek.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan başta eczacılar olmak üzere cezalar uygulamaya geçeceği için bugünün ‘kara pazartesi’ye dönüşebileceğini dile getirerek “2008’deki hesaplama yöntemi değişikliğiyle 2013 yılı için eksik beyan edildiği iddiasıyla Bağ-Kur’lu işverenlere prim farkı ve gecikme zammı çıkarıldı” dedi. Saydan konuyla ilgili Hürriyet’e şunları söyledi:
KARA PAZARTESİ
“SGK’nın geriye dönük incelemesi sonrasında 2013 için yanında çalışan SSK’lı işçinin gelirinden daha az gelir beyan ettiği iddiasıyla Bağ-Kur primi yatıran herkese Bağ-Kur üyesi işverene prim farkı ve gecikme zammı çıkarıldı. Bugün itibariyle geriye dönük olarak borç çıkarılan Bağ-Kur üyesi sayısının 550 bin olduğu tespit edildi. 2008’de de 5510 sayılı kanuna ilave edilen maddeler nedeniyle bu sorun yaşanıyor. Herhangi bir kasıt olmaksızın bilgimiz dışındaki bir hesaplama değişikliği yüzünden ortaya çıkan bu borçlar bize tebliğ edilmeden ve bilgi verilmeden kesiliyor ve çıkan bu borç miktarı 2013 yılına ait olup, geriye dönük olarak 2008 yılına kadar borç hesaplanma işlemleri kurumca devam edeceği bildiriliyor.
SGK ile yaptığımız sözleşmeye dayanılarak da bu para cezaları, eczacıların fatura bedellerinden doğrudan kesiliyor. Bu kesintiler eczanelerimiz başına 3 bin lira ile 30 bin lira arasında değişiyor. Eczacılara ve diğer sigortalılara tam bir kara pazartesi yaşatacaklar. Böyle bir borçtan haberi olmayan ve kesintiyle karşılaşan meslektaşlarımız depolara verdikleri çekleri ödeyemeyerek yasal ve mali açıdan çıkmaza girecekler. Bu cezaların uygulanmasında hesaplamalar çok daha önce yapılmış olmasına rağmen Şubat 2015 sonunda torba yasanın getirdiği imkan olan yapılandırmanın da bitmesinin beklenmiş olması hakkaniyet ilkelerine aykırı. Binlerce eczacı mali açıdan zor durumda olmasına rağmen zaten primini düzenli ödüyor. Bu şekilde bir uygulama yapılarak eczacılar batırılmak mı isteniyor? Anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu düzenleme yüzünden sadece eczacılar mağdur olmayacak. Emekli olmak için başvuran Bağ-Kur’lu vatandaş da mağdur olacak. Uygulamadan habersiz işveren borçlu olduğundan kendisi ve ailesi sağlık hizmeti alamayacak. Ameliyat olamayacak ve kronik hastalığa sahip birçok hasta ilaçsız kalacak. Bu durumun yaratacağı kaos dikkate alınmalı. 2008’de yürürlüğe giren yasal düzenleme herkesi bağladığından, yanlış yorum ve uygulamalarla 550 bin Bağ-Kur sigortalısı ve eczacıyı mağdur ediyor.”