Beyaz TV’de yayınlanan “Uyan Türkiyem” adlı programa konuk olan gazeteci Metehan Demir, kendisi hakkında ortaya çıkan ve “Bakara makara” tartışmasıyla aylarca gündemde kalan ses kaydı hakkında konuştu. Tahir Sarıkaya’nın sorularını yanıtlayan Metehan Demir, ‘Beni bu saate kadar ayakta tutan inancımdı. 2 kez umreye gittim bu durumda ilticacımı olacaktım? Ben dinle değil, dinle dalga geçilmesiyle dalga geçtim’ dedi.
SAHAYA ÇIKARSANIZ KURŞUNU YERSİNİZ
Ses kaydının ortaya çıkmasının ardından Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilciliği görevine son verilen ve CNN Türk’teki Parametre programının yorumcu kadrosundan çıkartılan Metehan Demir şunları söyledi:
Hürriyet’in Ankara temsilcisiyken ben zor bir görev yapıyordum. Sahaya çıktığınız zaman bir kere kurşunu yersiniz. Kırgınlık değil ben size şöyle anlatayım; sadece benim değil herkesin konuştuğu mahrem konuşmalar ortadadır. Bu ülkede MİT Müsteşarı’nın ve Genelkurmay Başkanı’nın konuşmaları da ortaya çıktı. O nedenle sahaya çıktığınız zaman kurşunu yersiniz.
Ben kendime bir taraf seçseydim çok rahat ederdim. Egemen Bağış’ın bakanlığı, Cumhurbaşkanı’nın makamı, Başbakanlık’ın makamı, devlet makamı haricinde hiç umurumda olmaz ben de normal bir vatandaşım. Şunu söyleyeyim, o konuşma 17 Aralık soruşturmasından sonra olmuş gibi lanse edildi.
Millet dedi ki; sen işte hükümeti de eleştiriyorsun ama demek ki bu hükümetle bu kadar yakın ilişkilerin var falan filan… Egemen Bağış benim 97-98′den beri tanıdığım bir isimdir. Egemen Bağış eskiden Hürriyet’te çalışırdı o nedenle ben kendisine ismiyle bile hitap ederim eşini de çok iyi tanırım. Diğer partilerden başka isimleri de çok iyi tanırım. Mesela Gürsel Tekin de benim çok iyi tanıdığımdır. Ben ona Gürsel ağabey derim. Bu benim vıcık vıcık ilişkilerim olduğu anlamına gelmez. PKK’lıları da tanırım, MİT’çileri de tanırım, Genelkurmayı da tanırım, MHP’lileri de tanırım Devlet Bey’i de severim bu konuda bir sürü şey var.
O KONUŞMA 3 AYRI KONUŞMANIN BİRLEŞTİRİLMİŞ HALİ
Bu konu çok konuşuldu. O zaman dendi ki ’17 Aralık’tan sonra bu iddialara rağmen hala mı böylesin?’ O konuşmalar 11 ay önce 3 ayrı konuşmanın birleştirilmesiyle yapılmıştı. Dolayısıyla ortada hiç bir şey yoktu. Onlar kaydedilmiş bu ülkede çok kaydedilmiş olup da kaydın var bak ona göre denilen isim olduğunu anlıyorum. Bana o zaman bak seni dinleyebilirler derlerdi, dinlesinler derdim, benim hiç gizlim saklım yok. Ancak birleştirip birleştirip yayınlasınlar derdim.
DİNLE DEĞİL DİNLE DALGA GEÇİLMESİYLE DALGA GEÇTİM
Bu kadar haksızlığa bu kadar destek verdiğiniz dostlarınızın hainliğine ve anlamsız bir saldırıya uğradığınız zaman doğal olarak bir inanca ihtiyacınız olur beni zaten bu saate kadar ayakta tutan inancımdı. O nedenle inançsız bir insanın ayakta kalması mümkün değildir. Mesela benim diyanet işleriyle de konuşmalarım vardı eğer onları yayınlasalardı ben bugün ilticacı mı olacaktım? Kimsenin dine saygısızlık haddi olamaz. Orada ben dinle değil dinle dalga geçilmesiyle dalga geçtim bu aradaki farkı çok iyi anlamak lazım. Dinle dalga geçmek farklıdır, dinle dalga geçilmesiyle dalga geçmek farklıdır. Bana inananlar bunu anlayacaklardır. Bu ülkede insanların tutunabileceği dallardan fazla bir şey kalmadı. Din iyi bir insan olmaktır.
AYDIN DOĞAN’A KIRGIN DEĞİLİM
Metehan Demir, “Aydın Doğan’a kırgın mısınız?” sorusuna da ‘Kendisi bizim patronumuzdu, kendisini takdiri çerçevesinde ben o görevde 4 yıl bulundum ve ayrıldım hiç bir kırgınlığım yok’ cevabını verdi.