Davanın iddianamesinde, şüphelilerin, “Erdoğan ve yakınlarını, özel bilgilerini ele geçirerek toplum nazarında küçük düşürmek, siyasi olarak bu bilgileri şantaj için kullanmak, seçimlerde yenilmesini sağlamak, dış ülke istihbaratlarına bu bilgileri vererek Türkiye’nin imajını zedelemek” amacını taşıdıkları öne sürüldü.
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığının “Kişilerin isihbari bilgilerine ilişkin verilerin tutulduğu ”DEVA’’ isimli program aracılığı ile, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin bilgilerini ele geçirdikleri gerekçesiyle 10 polis hakkında 40 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
AİLE MAĞDUR
Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun tarafından hazırlanan 7 sayfalık iddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine, oğulları Bilal ve Burak, gelinleri Sema ve Reyyan ile kardeşi Mustafa Erdoğan ve kız kardeşi Vesile İlgen ve eşi Ziya İlgen, mağdur olarak yer aldı.
İddianamede, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığında, “Detaylı Veri Analizi (DEVA)” isimli bir program bulunduğu, bu programa kendisine şifre verilen istihbarat polislerinin erişebildikleri vurgulandı.
Kişilere ait her türlü bilginin yer aldığı programda, Erdoğan ve ailesine ait kişisel verilerin de yer aldığı anlatıldı. İddianamede, bu bilgilerin öğrenilmesinin ve yayılmasının devlet güvenliğini tehlikeye soktuğu kaydedildi. Mülkiye müfettişlerinin araştırmaları sonucunda, log kayıtlarından Erdoğan ve ailesine ait eğitim, mal varlığı, akrabalık gibi kişisel bilgilerin elde edildiği tespit edildi.
İddianamede, “Ele geçirilen bilgilerin, başka ülkelerin istihbarat servislerine verilerek casusluk ve şantaj yapılmasının mümkün olduğu, Erdoğan ve ailesi üzerinde tahakküm kurulmasını sağlanarak özel yararlar elde etmek istendiği” öne sürüldü. İddianamede, buna karşın şüpheliler hakkında casusluk ve şantaj suçundan ceza talep edilmedi.