İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul ederek, tüketiciyi haklı buldu. Kararın banka tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtaya geldi. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesini, usul ve yasaya aykırı bularak, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin kararında, kredi kartının tüketicilere mal ya da hizmetleri edinme karşılığı nakit para taşımalarına gerek kalmaksızın ödeme yapabilme, nakde ihtiyaç duyulduğunda da ATM’ler kanalıyla para çekme imkanı verdiği belirtildi. Kararda, bu haliyle kredi kartının bir yönüyle ödeme aracı, diğer yönüyle de bir kredi aracı niteliğinde olduğu ifade edildi.
KESİNTİ YAPILMAYACAK
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun, 24/3. maddesine göre, kartla mal veya hizmet satın alınmasında, kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemeyeceği ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamayacağı vurgulandı.
AMACI KAR ELDE ETMEKTİR
Davacının kredi kartıyla nakit avans çekimi dolayısıyla ödemek zorunda kaldığı nakit çekim komisyonunun iadesini istediği hatırlatılan kararda, bankaların ticari bir kuruluş olduğu ve kar etmeyi amaçladığı kaydedildi. Kararda, şu tespitler yapıldı: “Bankalar tarafından tüketici kredilerinden herhangi bir zorunlu masraf ve gidere ilişkin bulunmayan, bir başka anlatımla karşılığı olmadan yapılan kesintilerin iade edilmesi gerektiği hususu Dairemizin istikrarlı uygulamasıdır. Ancak kredi kartı komisyonu, bu nitelikte bir ücret değildir. Tüketici nakde ihtiyaç duyduğunda bankaya gidip tüketici kredisi imzalamadan, emek ve mesai harcamadan, herhangi bir merasime de gerek kalmadan kolaylıkla bu krediye ulaşmaktadır.”
Bankanın, kart kullanıcısına ATM’lerden 24 saat kredi kullanma olanağı sağladığı ifade edilen kararda, bu hizmetin, bankanın ATM cihazlarında her zaman belli tutarda nakit para bulundurması ve ne zaman kullanılacağını bilmediği bir meblağın faizinden yararlanmaktan vazgeçmesinin karşılığı olduğu belirtildi. Kararda, somut olayda uygulanma imkanı yok ise de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu’na göre çıkarılan Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te, ücret alınması mümkün olan ek-1 numaralı “ürün ve hizmet sınıflandırması” listesinde kredi kartlarıyla ilgili “nakit avans çekim ücreti” alınabileceğinin belirtildiği kaydedildi.
SÜRDÜRMEK ZORUNDA DEĞİLDİR
“Kaldı ki davacıya her ay gönderilen kredi kartı ekstresinde taksitli avans ve hızlı para işlemleri, ödemeleri ve alınan işlem ücretiyle ilgili bilgi verilmiş, taraflar arasındaki 2010′da yapılmış kredi kartı sözleşmesinde de bu hususa açıkça yer verilmiştir. Kural olarak herkes dilediği şartlarda sözleşme yapmakta serbest olduğu gibi istemediği bir sözleşmeyi sürdürmek zorunda da değildir. Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 25/2. maddesine göre, tüketici sözleşmeyi feshetmeyip kartı kullanmaya devam ettiğine göre, ‘ahde vefa’ ilkesi uyarınca sözleşmeye uymak zorundadır. Bu nedenle davacının ödediği nakit avans çekim komisyonunun iadesine ilişkin istemin reddi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”