BAŞAK KAYA/ANKARA
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, son günlerde birçok şirketi derinden sarsan iftira maillerini TBMM gündemine taşıdı. Ancak TBMM’de AKP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen maddeyle, şirket batıran dedikodu yapmanın önünde hiçbir engel kalmadı. Kabul edilen torba yasayla piyasalarla ilgili yalan haber yapma, yorum yapma, iftira atma, yanıltma, söylenti çıkarma özgürlüğü çıktı.
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107’inci maddesinde yapılan değişiklikle, piyasa dolandırıcılığına ‘kişisel çıkar’ şartı eklendi. “Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayanların” kişisel çıkarı yoksa iki yıldan beş yıla kadar olan hapis cezasını almayacak. Yeni düzenlemeyle “Bu suretle kendisine veya bir başkasına doğrudan yahut dolaylı bir menfaat sağlayanlar” tanımı eklendi. Yapılacak yorumlar ve ya haberlerle 10 TL’lik hisse 1 TL’ye gerilediğinde, 1 TL’lik hisse 10 TL’ye çıktığında bunun bir karşılığı olmayacak.
CHP’li Çıray ise Türkiye genelinde iş yapan yüzlerce firmanın “şirket battı” dedikoduları nedeniyle mağdur olduğunu açıkladı. Çıray, “Bu isimsiz maillere itibar eden bazı bankalar söz konusu asılsız dedikodulara maruz kalan firmalardan kredilerini geri çağırmaktadır. Hakkında dedikodu çıkan firmaların iş ortakları da, ortaklıklarını ve siparişlerini iptal ediyor” dedi.
TEHLİKE BÜYÜK BOYUTLARDA
CHP’li Çıray, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da savcıları göreve çağırdığını belirterek, “Tehlike büyük boyutlarda. Yüzlerce kişiye iş ve ekmek veren bu şirketlerimizin düşürüldüğü durum konusunda acilen önlem alınması gerekmektedir” dedi. Konuyla ilgili olarak Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin yanıtlaması istemiyle bir önerge veren Çıray şu soruları yöneltti:
“Firmalar hakkında yapılan dedikodular konusunda tarafınıza bir bilgi gelmiş midir? Nereden geldiği, hangi veriye dayandığı belli olmayan iftiralar ile elindeki işleri kaybeden, mağdur olan firmalar konusunda hangi adımlar atılacaktır? Bu dedikodu kampanyasının arkasında hangi odaklar vardır? İsimsiz mailler ile yapılan karalama kampanyası sonucunda kaç firma mağdur olmuştur? Bu karalama kampanyası konusunda hükümetinizin bir önlem stratejisi bulunmakta mıdır? Haksız rekabet ortamı yaratan, somut verilere dayanmadan firmalardan kredilerini çağıran bankalar hakkında bir işlem yapılacak mıdır?”