Fenerbahçe Kulübü Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ı sert bir dille eleştirdi. Aysal'ın sarı-kırmızılı kulüple 100 yılı aşan dostluklarını zedelediğini savunan Uslu, başkan Duygun Yarsuvat'ın gerginliğin bitmesi için gösterdiği çabanın sevindirici olduğunu söyledi.
Fenerbahçe Kulübü Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal'ı sert bir dille eleştirdi.
Geçmişte Galatasaray başkanları ve yöneticileriyle iyi ilişkiler içinde olduklarını hatırlatan Mahmut Uslu, "Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan ağabey, Alp ağabey ile çok iyi diyaloğumuz vardı. Fakat 3 Temmuz kumpası sürecinde yapılan birkaç bildiri, özellikle “Bu yangın üfleyerek sönmez” söylemleri ve bizim geleneklerimizi anlatan “Ölü evinde düğün olmaz” atasözümüzü bilmeyenler bu ilişkileri bitirdi. Şu anda 3 Temmuz sürecinin nasıl bir kumpas olduğu art arda gelen itiraflarla ortaya çıkıyor. Ayrıca stadımızda oynanan Süper Final öncesinde yenen yemekte, kupa töreninin yapılmaması yönünde anlaşmaya varılmasına rağmen, sonradan ısrarla kupanın sahada verilmesiyle ilgili girişimler ve bunun sonucunda çıkan olaylar dostlukları bitirdi. Elbette yaşananlar ve bunu yaşatanlar unutulmayacak. Ancak yeni başkan Yarsuvat’ın bu tür gerginliklerin bitmesi yönünde gösterdiği gayret son derece sevindirici. Elbette 100 yılı aşan dostluk bir başkan döneminde bitmez" dedi.
Mahmut Uslu, 3 Temmuz sürecinin kulübe verdiği zararları da anlattı. Fenerbahçe'nin önünün kesildiğini savunan Uslu, "Andre Santos’lu, Niang’lı, Lugano’lu bir takım vardı. Alex’le ilgili problem falan da yoktu. Çok önemli bir takım kurulmuştu. Takviyeler yapılacak ve takım çok önemli yerlere gelebilecekti. Mühim olan; Avrupa’da her zaman ilk 8’e, ilk 4’e girebilecek takımımızın olmasıydı. Bunu da yakalamıştık. 3 Temmuz bütün bu aşkı, bütün bu hayallerin hepsini bitirdi" diye konuştu.
Uslu, Fenerbahçe'yi "Halkın takımı" olarak tanımladı. Son yıllarda Türkiye’de çok önemli gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Fenerbahçe basın sözcüsü, "Geriye dönüp bakıldığında çok önemli kurumlar ayakta kalamadı. Sadece bir tane kurum ayakta kaldı; o da Fenerbahçe Spor Kulübü. Bu milli mücadele ruhudur. Yoksa 500 bin kişi Bağdat Caddesi’nde yürümez, 1 milyon 200 bin kişi Anıtkabir’e gelmez. Sadece onlar değil, rakip olduğumuz kulüplerin formalarıyla insanlar geldi. Bir tane ortak nokta vardı: Türk Bayrağı..." dedi.
Uslu, bu süreçte en büyük emeğin başkan Aziz Yıldırım'a ait olduğunu da sözlerine ekledi.
Geçmişte Galatasaray başkanları ve yöneticileriyle iyi ilişkiler içinde olduklarını hatırlatan Mahmut Uslu, "Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan ağabey, Alp ağabey ile çok iyi diyaloğumuz vardı. Fakat 3 Temmuz kumpası sürecinde yapılan birkaç bildiri, özellikle “Bu yangın üfleyerek sönmez” söylemleri ve bizim geleneklerimizi anlatan “Ölü evinde düğün olmaz” atasözümüzü bilmeyenler bu ilişkileri bitirdi. Şu anda 3 Temmuz sürecinin nasıl bir kumpas olduğu art arda gelen itiraflarla ortaya çıkıyor. Ayrıca stadımızda oynanan Süper Final öncesinde yenen yemekte, kupa töreninin yapılmaması yönünde anlaşmaya varılmasına rağmen, sonradan ısrarla kupanın sahada verilmesiyle ilgili girişimler ve bunun sonucunda çıkan olaylar dostlukları bitirdi. Elbette yaşananlar ve bunu yaşatanlar unutulmayacak. Ancak yeni başkan Yarsuvat’ın bu tür gerginliklerin bitmesi yönünde gösterdiği gayret son derece sevindirici. Elbette 100 yılı aşan dostluk bir başkan döneminde bitmez" dedi.
Mahmut Uslu, 3 Temmuz sürecinin kulübe verdiği zararları da anlattı. Fenerbahçe'nin önünün kesildiğini savunan Uslu, "Andre Santos’lu, Niang’lı, Lugano’lu bir takım vardı. Alex’le ilgili problem falan da yoktu. Çok önemli bir takım kurulmuştu. Takviyeler yapılacak ve takım çok önemli yerlere gelebilecekti. Mühim olan; Avrupa’da her zaman ilk 8’e, ilk 4’e girebilecek takımımızın olmasıydı. Bunu da yakalamıştık. 3 Temmuz bütün bu aşkı, bütün bu hayallerin hepsini bitirdi" diye konuştu.
Uslu, Fenerbahçe'yi "Halkın takımı" olarak tanımladı. Son yıllarda Türkiye’de çok önemli gelişmelerin yaşandığına vurgu yapan Fenerbahçe basın sözcüsü, "Geriye dönüp bakıldığında çok önemli kurumlar ayakta kalamadı. Sadece bir tane kurum ayakta kaldı; o da Fenerbahçe Spor Kulübü. Bu milli mücadele ruhudur. Yoksa 500 bin kişi Bağdat Caddesi’nde yürümez, 1 milyon 200 bin kişi Anıtkabir’e gelmez. Sadece onlar değil, rakip olduğumuz kulüplerin formalarıyla insanlar geldi. Bir tane ortak nokta vardı: Türk Bayrağı..." dedi.
Uslu, bu süreçte en büyük emeğin başkan Aziz Yıldırım'a ait olduğunu da sözlerine ekledi.