Anasayfa
Gökmen ULU / İZMİR
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Bölümü eski öğretim üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü, 4 ay 10 günlük hapis cezasının ardından tahliye oldu. Cezaevinden saat 14:00′te çıkması beklenen Pekünlü, sabah saatlerinde tahliye edilince yakınları ve sivil toplum örgütlerinin planladığı karşılama yapılamadı. İzmir’in Karşıyaka İlçesi’ndeki evine gelen Pekünlü, denetimli serbestlik yasası kapsamında tahliye edildi. Adalet Bakanlığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne giden Pekünlü’yü burada Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Çağdaş Cengiz ve TGB İzmir İl Başkanı Meltem Ayvalı karşıladı. Pekünlü’nün denetimli serbestlik yasası uyarınca ilk üç ay haftada 4 gün imza vereceği öğrenildi.
4 AY 10 GÜN CEZAEVİNDE KALDI
Laiklik ilkesi doğrultusunda Danıştay ile YÖK kararlarını uygulayan, ancak bazı türbanlı öğrencilerin şikayeti üzerine hakkında 2 yıl 1 ay hapis cezası verilen Pekünlü, 27 Kasım 2014′te Foça Açık Cezaevi’ne teslim olmuştu. Cezasının 4 ay 10 günlük infazı tamamlanan Pekünlü, tahliyesinden birkaç saat sonra SÖZCÜ’ye konuştu.
GÖREVİMİ YAPTIM, HUZURLUYUM
Pekünlü, “İçeride kendimi mahkum ve mağdur hissetmedim. Çünkü başıma gelebilecek tüm olasılıkları dikkate almıştım. Görevimi yapmış olmanın huzuru içindeyim. Laiklik ilkesinin korunması ve kollanması mücadelesine başladığım zaman bunun kişisel bir kaygı olduğunu söyleyenler oldu. Fakat kısa sürede laik kitle büyük bir destek verdi. Kısacası nitelik niceliğe dönüştü” dedi.
NÜKLEER SANTRAL FELAKET GETİRİR
İçeride bilimsel çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Pekünlü, yaklaşan tehlike nükleere karşı duyduğu endişeyi de dile getirdi. Pekünlü, Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak nükleer santrallerin büyük felaketlere davetiye niteliğinde olduğunu söyledi. Pekünlü, “Nükleer enerji endüstrisi maalesef çok tehlikeli. ABD’de, İngiltere’de, Japonya’da nükleer santrallerde kazalar oldu. Bunlar yüksek teknolojiye sahip ülkeler olmalarına rağmen bu tehlikeleri engelleme olanağına sahip değiller.
Nükleer santrallerin sürekli soğutulması gerekiyor. O nedenle deniz veya göl kenarlarına kuruluyor. Bu soğutma işlevini gören su tekrar göle ya da denize atıldıkları zaman o radyoaktif elementler sualtı biyolojisini mahvediyor” sözleri ile Türkiye’yi uyardı. Pekünlü, nükleer santralde bir kaza veya sızıntı olması halinde büyük trajediler yaşandığını ve geniş bir bölgede yaşamın sona erdiğini belirterek, herkesin dünyadaki nükleer felaketleri hatırlamasını istedi. Pekünlü nükleer santrallerin hiç kurulmaması gerektiğini, bunun yerine rüzgar ve güneş enerjisi sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.
Güneşli bir bahar gününde tahliye olmanın sevincini yaşadığını belirten Prof. Dr. Pekünlü ve eşi Belma Pekünlü’nün mutluluğu objektifimize böyle yansıdı.
