Hayvan severler geride bıraktığımız gün Hayvan Kurtarma ve Hayvan Hakları Çalıştayı’ndaydı. Özellikle evi olmayan köpeklere sıcak bir yuva bulmak adına sosyal medya hesabını yoğun bir şekilde kullanan başarılı oyuncu Gonca Vuslateri bu semineri yakından takip etti ve yaptığı paylaşımlarla herkesi de bilgilendirdi. Vuslateri bu çalıştayla ilgili bir mektup yazan Sezen Aksu’nun sözlerini de hesabı üzerinden takipçileriyle paylaşmayı ihmal etmedi. Sezen Aksu’dan mektup var notuyla yazıyı paylaşılan yazı şöyle:
Can dostlarımız,çalıştayımız için…
Türkiye’de hayvan hakları algısının uygulamada ve hukuk düzeyinde benimsenmesi için çok yolumuz var. Daha henüz, bu dünyayı birlikte paylaştığımızın kabulünde bile zorlanıyoruz; nerede kaldı hayvanların korunma, sağlıklı koşullarda barındırılma hakkının ayırdında olmak… Zarar verilmese de, şiddet uygulanmasa da, zor koşullarda, sokağa bir kap su ya da yiyecek konulmadığında, hakkıyla verilmemiş olacak olan bir haktan söz ediyorum. Bu şu an ütopik ve lüks gibi görünebilir ama başlangıçta, hayvanların var olma haklarını dillendirmek de öyleydi… Tüm hayvan severlerin, gözü pek aktivistlerin ve duyarlı insanların –yani sizlerin- gayretli çalışmalarıyla, bu gerçekleşebildi.
İnsan ırkı olarak geldiğimiz noktada, hala ceza üzerinden yönetilir ve ıslah edilir olmamız ne büyük bir yüzleşme hepimiz için… Yapılanın yaptırımı yok ise, suç olduğunun bile farkında olunmadığı bir aymazlık içindeyiz. Hal böyleyken, bize düşen hayvanlara yapılan her türlü vahşi muameleyi kavramsal düzeyden çıkarıp, kınamakla kalmayıp, harekete geçmek… Suç duyurularında bulunmak ve takip etmek, sonuca kadar gitmek… Bütün canlıların var olma hakkını evrensel hak ve hukuk üzerinden savunmak… Elimizdeki tek yöntem bu.
Mutluluğun büyüğünü bir hayvanın yaşamında fark yarattığımda hissederim hep… Doğrusu bu. İnsan elbette özel bir varlık ama elimde olmadan, aciz olana meyletmeden de duramıyorum; bu yeri geldiğinde insanların karşısında durmak anlamına gelmek olsa bile…
Bu vesileyle de tüm AKUT ve HAKUT çatısı altındaki “can” dostlarına teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgi ve saygılarımla,
Can dostlarımız,çalıştayımız için…
Türkiye’de hayvan hakları algısının uygulamada ve hukuk düzeyinde benimsenmesi için çok yolumuz var. Daha henüz, bu dünyayı birlikte paylaştığımızın kabulünde bile zorlanıyoruz; nerede kaldı hayvanların korunma, sağlıklı koşullarda barındırılma hakkının ayırdında olmak… Zarar verilmese de, şiddet uygulanmasa da, zor koşullarda, sokağa bir kap su ya da yiyecek konulmadığında, hakkıyla verilmemiş olacak olan bir haktan söz ediyorum. Bu şu an ütopik ve lüks gibi görünebilir ama başlangıçta, hayvanların var olma haklarını dillendirmek de öyleydi… Tüm hayvan severlerin, gözü pek aktivistlerin ve duyarlı insanların –yani sizlerin- gayretli çalışmalarıyla, bu gerçekleşebildi.
İnsan ırkı olarak geldiğimiz noktada, hala ceza üzerinden yönetilir ve ıslah edilir olmamız ne büyük bir yüzleşme hepimiz için… Yapılanın yaptırımı yok ise, suç olduğunun bile farkında olunmadığı bir aymazlık içindeyiz. Hal böyleyken, bize düşen hayvanlara yapılan her türlü vahşi muameleyi kavramsal düzeyden çıkarıp, kınamakla kalmayıp, harekete geçmek… Suç duyurularında bulunmak ve takip etmek, sonuca kadar gitmek… Bütün canlıların var olma hakkını evrensel hak ve hukuk üzerinden savunmak… Elimizdeki tek yöntem bu.
Mutluluğun büyüğünü bir hayvanın yaşamında fark yarattığımda hissederim hep… Doğrusu bu. İnsan elbette özel bir varlık ama elimde olmadan, aciz olana meyletmeden de duramıyorum; bu yeri geldiğinde insanların karşısında durmak anlamına gelmek olsa bile…
Bu vesileyle de tüm AKUT ve HAKUT çatısı altındaki “can” dostlarına teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgi ve saygılarımla,