Canip Baysal Ortaokulu’nda fen bilgisi öğretmeni U.K., hakkında geçen mayıs ayında önce idari soruşturma başlatıldı. Müfettişlerin hazırladığı rapor üzerine hakkında disiplin cezası uygulanarak maaşından kesinti yapıldı. Ardından ‘kamu görevlisine hakaret’ ettiği iddiasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle Bolu 4′üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
İlk duruşmada ifade veren öğretmen U.K., suçlamayı reddetti. Okul öğretmenlerinden H.A.Y. hakkında da öğrencilere ‘Başımızda hırsız var’ diye konuşma yaptığı iddiasıyla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet edildiğini ve anlatan U.K., duruşmada şunları söyledi:
“H.A. öğretmen şikayet edildiği için okulumuza müfettiş gelmişti. Sınıfta öğrenciler ‘H.A.Y. öğretmenimizi neden şikayet etmişler?’ diye sorunca ben de, ‘Başımızda hırsızlar var’ diye bir kelime kullanmış, ancak bu iftiradır dedim. Daha sonra Milli Eğitim müfettişleri işin içine beni de katarak sanki bu cümleyi ben söylemişim gibi hakkımda idari işlem yapmışlar. Ben 10 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Nerede nasıl konuşulması gerektiğini bilirim. Sadece öğretmenlik yapmak istiyorum. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.”
Tanıklık yapan 8 öğrenci ile öğretmen H.A.Y. de öğretmen U.K.’nın sözlerini doğruladı. Öğretmen H.A.Y., “Bu olayın başlangıcı benim bir veli tarafından şikayet edilmem ile başladı. Okul müdürü, benim Ak Parti’ye oy verenleri aşağıladığım gerekçesi ile şikayet edildiğimi söyledi. Müdürün söylediğine göre, ‘Bu hırsızları başımıza siz getirdiniz’ şeklinde sözler söylemişim. Hocamız U.’nun sınıfta söylediği sözler de benim söylediğimi iddia ettikleri sözlerdir” diye konuştu.
Öğretmen U.K.’nın avukatı Bedia Baran Bulut ise müfettişlerin öğrencilere baskı yaparak ifadeler aldığını ve tarafsız soruşturma yapmadıklarını belirterek, “Kaldı ki tarafsız bir soruşturma yapılmamış, lehte olan deliller toplanmayarak sadece aleyhte olan deliller toplanmıştır” dedi. İddianamede yazıldığı şekilde ‘Başımızda hırsızlar var’ şeklinde bir söz söylediği kabul edilse bile, isim belirtilmediği için bunun şikayete bağlı olduğunu kaydeden avukat Bulut, “Dosyada şikayet yapıldığına dair hiç dilekçe mevcut değildi. Müşteki olarak dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterilmesi bizce daha büyük bir suçtur. Beraatına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme, şikayetçi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatına ve duruşmaya gelmeyen bir tanığa ulaşılması için duruşmayı 7 Temmuz tarihine ertelendi.
İlk duruşmada ifade veren öğretmen U.K., suçlamayı reddetti. Okul öğretmenlerinden H.A.Y. hakkında da öğrencilere ‘Başımızda hırsız var’ diye konuşma yaptığı iddiasıyla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet edildiğini ve anlatan U.K., duruşmada şunları söyledi:
“H.A. öğretmen şikayet edildiği için okulumuza müfettiş gelmişti. Sınıfta öğrenciler ‘H.A.Y. öğretmenimizi neden şikayet etmişler?’ diye sorunca ben de, ‘Başımızda hırsızlar var’ diye bir kelime kullanmış, ancak bu iftiradır dedim. Daha sonra Milli Eğitim müfettişleri işin içine beni de katarak sanki bu cümleyi ben söylemişim gibi hakkımda idari işlem yapmışlar. Ben 10 yıldır öğretmenlik yapıyorum. Nerede nasıl konuşulması gerektiğini bilirim. Sadece öğretmenlik yapmak istiyorum. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.”
Tanıklık yapan 8 öğrenci ile öğretmen H.A.Y. de öğretmen U.K.’nın sözlerini doğruladı. Öğretmen H.A.Y., “Bu olayın başlangıcı benim bir veli tarafından şikayet edilmem ile başladı. Okul müdürü, benim Ak Parti’ye oy verenleri aşağıladığım gerekçesi ile şikayet edildiğimi söyledi. Müdürün söylediğine göre, ‘Bu hırsızları başımıza siz getirdiniz’ şeklinde sözler söylemişim. Hocamız U.’nun sınıfta söylediği sözler de benim söylediğimi iddia ettikleri sözlerdir” diye konuştu.
Öğretmen U.K.’nın avukatı Bedia Baran Bulut ise müfettişlerin öğrencilere baskı yaparak ifadeler aldığını ve tarafsız soruşturma yapmadıklarını belirterek, “Kaldı ki tarafsız bir soruşturma yapılmamış, lehte olan deliller toplanmayarak sadece aleyhte olan deliller toplanmıştır” dedi. İddianamede yazıldığı şekilde ‘Başımızda hırsızlar var’ şeklinde bir söz söylediği kabul edilse bile, isim belirtilmediği için bunun şikayete bağlı olduğunu kaydeden avukat Bulut, “Dosyada şikayet yapıldığına dair hiç dilekçe mevcut değildi. Müşteki olarak dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterilmesi bizce daha büyük bir suçtur. Beraatına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme, şikayetçi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatına ve duruşmaya gelmeyen bir tanığa ulaşılması için duruşmayı 7 Temmuz tarihine ertelendi.