MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya Kepez Arena önündeki meydanda düzenlenen mitingte yaptığı konuşmada, 23 gün sonra yakın tarihin en kritik seçiminin yapılacağını, bunun bir siyasi partinin tercih edilmesinden öte, milli bir anlam taşıdığını söyledi.
Sandıkta, milletin bekasının oylanacağını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: “Türkiye ya AKP ile eksik kalmış bir yıkımı tamamlayacaktır ya da kendi geleceğini kendi azim ve kararıyla tayin edecektir. AKP ile geçen 13 yıllık sürede, tahrip edilmemiş hiçbir milli varlığımız, israf edilmemiş hiçbir değerimiz kalmamıştır. Türkiye, rehin alınmak istenmektedir. Türk milleti, teslim alınmak istenmektedir. Tehlike büyüktür, tehlike vahşidir. Türk’ün hürriyeti, Cumhuriyet’in bağımsızlığı ve milli varlıklarımız, bizzat AKP ile tehdit altındadır. AKP ile işbirliği içinde olan ihanet çeteleri, gözlerini Türkiye’ye dikmişlerdir. Türk milletiyle yarım kalmış hesabı olanlar, ecdadımızın şanlı tarihinden utanç duyanlar, Türk devletini asırlık emellerine engel görenler, güzel vatanımızı ve aziz milletimizi bölmek, çökertmek istemektedir. Tehlike her yandadır. Her kesimi sarmıştır. Tehlike elden çıkarılmak istenen Kıbrıs’tadır. Tehlike soydaşlarımızın katledildiği Kerkük’tedir. Tehlike kaçak ve karanlık saraydadır. Tehlike AKP, HDP, PKK, Barzani ittifakındadır. Tehlike hangi köşeden hangi caninin çıkacağı belli olmayan sokak aralarındadır.”
Türkiye’nin tehlikelere teslim edildiğini ve tehdit altında olduğunu savunan Bahçeli, “Milli güvenlikle ilgili değerlendirmeler bir tek kişinin keyfine kalmıştır. Adalet kundaklanmaktadır. Hukuk katledilmektedir. Ahlak yerlerde sürünmektedir. Kimsenin kimseye güveni kalmamıştır. AKP korku devletini kurmuştur. Telefonlar dinlenmiş, haneler gözetlenmiş, insanlar izlenmiştir” ifadesini kullandı.
“Halka yansıyan istikrar yok”
Konunun artık iyi veya kötü yönetim konusu olmaktan çıktığını, “doğru icraat, yanlış icraat” tartışması olmaktan farklı noktalara geldiğini savunan Bahçeli, “Devlet ve milletçe var olma, yok olma noktasına dayanmıştır. AKP bütün bu felaketin gerçek ve ilk sorumlusudur” dedi.
Bahçeli, Türkiye’nin soygun, ihanet, talan ve sömürü döngüsüne mahkum edildiğini, ülkenin yapay çatışma ve cepheleşmelerle vakit kaybettiğini ileri süren Bahçeli, “Şimdi diyorlar ki AKP giderse istikrar bozulurmuş. AKP iktidardan inerse istikrardan eser kalmazmış. Erdoğan’a göre, bizim istikrar diye bir derdimiz yokmuş. Davutoğlu’na göre istikrar demek, AKP demekmiş. Vicdanına güvendiğim değerli Antalyalılar, bu Türkiye tablosunun neresinde istikrar görüyorsunuz” diye konuştu..
Türkiye’de halka yansıyan bir istikrar olmadığını iddia eden Bahçeli, “Ama ceplerini dolduran güruhun sayısında istikrarlı bir artış vardır. Nitekim sayısı dört olan dolar milyarderleri AKP döneminde 24′e kadar çıkmıştır. AKP’nin kime yaradığı da böylece ortaya çıkmıştır” dedi.
“20 milyon kişi yoksul”
Bahçeli, AKP iktidarının 13 yılı bulan icraatında 20 milyon kişinin yoksul, 1 milyon kişinin aç olduğunu, yolsuzluk, vurgun ve hırsızlıkta istikrar bulunduğunu öne sürerek, “Yağma ve talan düzeninin devamını isteyenlerin istikrardan anladıkları bunlardır” görüşünü savundu.
İstikrar kadar başarı ve büyüme konusunda da yanıltıcı söylemler olduğunu iddia eden Bahçeli, işsizliğin arttığını, esnafın, çiftçinin zor durumda olduğunu, turizmcilerin kaybettiğini savundu. Bahçeli, şunları kaydetti:
“Davutoğlu’na bakarsak her şey iyidir. Erdoğan’ı dinlesek, her şey mükemmeldir. Bunlara göre Türkiye büyümektedir. Bunlara göre dünya AKP’nin başarısını alkışlamaktadır. Ecdad yadigarı vatan topraklarından namertçe kaçtılar, Süleyman Şah’ın türbesini kamyona yükleyip Eşme’de soluğu aldılar. Sonra da ‘Başardık, dünya bizi alkışladı’ diyerek Antalyalılarla alay ettiler. Hezimete ‘Zafer’ dediler, çarpıklığa ‘Başarı’ ismini koydular. Dünyanın 13 yıldır kendilerini alkışladığını söylediler. Peki değerli Antalyalılar, sizler AKP’de başarı görüyor musunuz? AKP’yi alkışlıyor musunuz? AKP’nin büyüme ve zenginlik masalına inanıyor musunuz? O halde bu kararınızı göstereceğiniz yer 23 gün sonra karşınıza gelecek olan seçim sandığıdır.”
Bahçeli, 7 Haziran’da ahlaksızlığa karşı erdemin, vurguna ve yolsuzluğa karşı namusun gücünün teyit edileceği, yağma ve peşkeşe karşı yüksek ahlakın dirileceği tarih olacağını söyleyen Bahçeli, “Bu seçim, buhrana sürüklenen Türkiye’nin kurtuluşu için uçurumdan önceki son kavşaktır, son çıkıştır. Türkiye bu seçimi kaçırırsa dört yıl sonra artık her şey için çok geç kalınmış olacaktır” diye konuştu.